Milli Eğitim Bakanlığının yeni müfredatta ilişkin açıklamasını olumlu bulduklarını belirten sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Müslüman olan bir ülkede İslam’a aykırı müfredat istemediklerini belirterek, toplumun inancıyla barışık, müstehcen resimlerden, farklı fikir ve ideolojilerden arındırılmış, karma eğitimin kaldırıldığı, fıtrata uygun bir müfredat arzuladıklarını dile getirdiler.
MEB'in yeni müfredatıyla ilgili İLKHA'ya değerlendirmelerde bulunan Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Cebrail Yakışır ve Eğitim-Bir-Sen Bitlis Şube Başkanı Cabir Durak, değerlerle barışık bir müfredat istediklerini ifade etiler.
Değerlerle barışık bir müfredat istediklerini söyleyen Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Cebrail Yakışır, baskıcı olmayan, aşırı ideolojilerden uzak, tek tipçilik değil, özellikle değerlerle barışık bir müfredat istediklerini söyledi.
"Ders kitaplarımızda değerlerimize aykırı olacak bir nokta dahi olmaması lazım"
Yakışır, "Ders kitaplarına baktığımız zaman gerek görsellik gerekse de içindeki yazıların değerlerimizle doğru orantılı olması gerektiğini düşünüyoruz. Bazı kitaplarda karşılaştığımız görsellikler gerçekten de o gencecik yaştaki çocukların zihinlerini farklı bir şekilde, değerlerimize zıt olan bir duruma kanalize ediliyor. Çocukların bir anlamda kişilikleri bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde oluşturulmaya çalışılmıştır. Ders kitaplarımız, hem yazı hem de görselliğinde olsun kesinlikle dini değerlerimize aykırı olacak bir nokta dahi olmaması lazım." dedi.
"Toplumun yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkenin ders müfredatı, o doğrultuda hazırlanması gerekir" diyen Yakışır, geleceğimizi inşa eden çocukların o yaşlarda, farklı şekillerde zihinleri meşgul edildiğine dikkat çekerek, "Daha sonraki aşamada istenmeyen, yani değerlerine zıt olan bir kişilik oluşmasına sebep olan her türlü fikir ve ideolojinin mutlaka müfredattan çıkartılması gerekir. Öğrenci müfredata baktığı zaman, kadim medeniyetimizin tekrar harekete geçirecek, onu yeniden inşa edecek bir müfredat ile tanışması lazım. Biz bunu çocuklarımıza vermek zorundayız." ifadelerini kullandı.
"Kesinlikle karma eğitime son verilmeli"
Kesinlikle karma eğitime son verilmesi gerektiğini vurgulayan Yakışır, daha sonra şunları kaydetti: "Kesinlikle karma eğitime son verilmesi gerekir. Bunun ismini siz özgürlük veya demokrasi deyin. Hatta kişilerin tercihine bırakılmış deyin. Bu konudaki söylem ve kavramlara takılmak istemiyorum. Ama mevcut düzen içerisinde, ergenlik çağına gelmiş gençlerin, çocuklarımızın, yani ayrı cinste olanları, yan yana oturduğunuz zaman, bu çocuklara siz istediğiniz kadar derste güzel şeylerden bahsedin, güzel şeyleri anlatın, hatta din kültürü dersini dahi anlatın, çocuklar o anda farklı bir frekanstan yayın aldıkları için sizi dinlemezler. Onlar, daha çok birlikte oturdukları kişilerin hal hareketlerinden, hatta onun söylediği sözlerden etkilenir. Fıtrat gereği, ergenlik çağına girmiş ayrı cinslerin beraber oturması doğru değil."
Değerlerle barışık müfredatın ülke için daha faydalı olacağını söyleyen Yakışır, "İnanıyorum ki değerlerimizle kavga etmeyen, değerlerimizle barışık olan bir müfredat getirilirse, ülkemizin geleceği daha güzel kişiliklere emanet edilecektir. Ülkemizi, her anlamda daha maksimum noktaya çıkaracaklardır. Onun için geleceğimizi emanet edeceğimiz nesillerimize doğru bilgi vermemiz lazım. Değerlerimizle kavgalı değil, değerlerimiz ile barışık olan, insana değer veren bir müfredatın olması her kesime fayda sağlayacaktır." diye konuştu.
Müfredat programının, Türkiye kamuoyuna açılmasının, kamuoyunun direktifleri doğrultusunda geleceğe dizayn edilmesinin kendileri için sevindirici olduğunu dile getiren Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Bitlis Şube Başkanı Cabir Durak ise bu süreçte ellerinden gelen tüm gayretleri sarf edeceklerini kaydetti.
"Müfredatın iyileştirilmesi bizi sevindirmiştir"
Süreç içerisinde milli ve manevi değerlerden yoksun, özellikle alanlardaki dinamiklerin göz önünde bulundurmadan bir müfredatın yapılması, bundan sonraki süreçte geleceğin teminatı olan çocuklar için sıkıntı teşkil edeceğine dikkat çeken Durak, "Bundan dolayı bakanlığın özellikle müfredatın iyileştirilmesi hususunda böyle bir durum bizi sevindirmiştir. İnşallah Türkiye’deki bütün sivil toplum kuruluşları ve birçok alanda çalışan diğer örgütler, kendi durumları ve geleceğimizle ilgili katkıda bulunurlar." dedi.
Eğitimde, öğretmen, öğrenci ve müfredattan oluşan bu üç unsur doğru bir şekilde ve doğru yerde kullanıldığında, geleceğe yönelik umutların artacağını belirten Durak, "Bizler gerçek manada, eğer bu üç bileşeni doğru bir şekilde, doğru yerde kullanabilsek, geleceğimiz olan çocuklarımıza inşallah çok güzel bir değer bırakacağımız. Öğrencileri, müfredat üzerinde öğretmenlerle geleceğe taşıyacağız. Eğer öğrencilerimiz doğru bir müfredatla, öğretmenlerin de bu müfredatı doğru zamanda ve doğru yerde kullanırsa, geleceğimiz için çok önemli bir temel atılmasına vesile olur." şeklinde konuştu.
"Oluşturulacak yeni müfredat fıtratta aykırı olmamalı"
Son olarak Durak, "Eğitim-Bir-Sen olarak, hiçbir zaman baskıcı, otoriter ve tekçi bir anlayışı desteklememiştir ve bu süreç içerisinde de desteklemeyecektir. Bizler, insanların kendilerini özgür bir şekilde ifade eden, yaşantılarını rahat bir şekilde anlatabilen, inandığı gibi yaşayıp, bundan hiçbir zaman endişelenmeyen bir gençliğin oluşmasını istiyoruz. Tamamen özgürlükler çerçevesinde bir müfredat yapılmasını istiyoruz." şeklinde konuştu. (Şükrü Tontaş-İLKHA)