Değişimler bir kıvılcımla başlar ve gittikçe güç kazanır. Bizim memlekette değişimlerin rengini gösteren en büyük tablo ise seçimlerde gözüküyor. Seçim sonuçları bir halkın temayüllerini ve isteklerini bir nebze özetliyor. Yaşadığı ortam ve sosyal argümanlar bu neticelerde en büyük rolü oluşturuyor. Yıllardır bu ülkede sayısız parti ve akımların değiştiğini görüyoruz. Tek partili dönemden bugüne kadar birçok zihin değişikliği yaşanmış. Tek partili dönemde; farklı seslerin önünü kesmek adına çok partili döneme geçilmemiştir. O dönemin tek partisi CHP, mazlum ve dindar halkın üzerine kâbus gibi çökmüştü. Özellikle de dindar olan kişilere yaşam hakkı tanımazken bunun yok olabilmesi için her yolu denemekten geri kalmadı. Çok partili döneme geçişle “vesayetin” halk üzerindeki etkileri azaldıkça farklı değişimler ortaya çıktı. Sağ partiler sürekli Türkiye'de birinci parti olmuşlar. Halkın temayülü hep sağ tarafı işaret etmiştir. Bu değişimi sağlayan ise halkın rey'leri olmuştur.
Bu seçimde çok konuşulan “Reyler” Türkiye'de yeni bir değişimi sağlayacak gibi görünüyor. Özellikle Kürdistan bölgesi dediğimiz Doğu ve Güneydoğu'da seçim atmosferi çok daha politize edilmiş durumda. Bu bölgenin CHP'si olan HDP geçmişteki CHP'nin tüm özelliklerini kendinde barındırmış, daha fazla kattıkları da vardır. Kürtlerin hiçbir değeriyle örtüşmeyen bu yapı, Kürtlerin tek temsilcisi olarak lanse edilmeye çalışılıyor. Bu iddiada bulunanlar bu halkın kültürünü ve hiçbir değerini çözmemişler. Şu bir gerçek ki Kürt halkını temsil ettiğini iddia eden HDP'nin, Kürt halkının değerlerine, özelde de dindar halka asla hoş bakmayacağıdır. Eşcinseller ve Ateistler gibi düşüncelere kucak açıp onlara sahip çıkması bu yapının zihin kodlarını ele verirken; bir bedenin kan uyuşmazlığını ortaya çıkarmıştır. Bu kan uyuşmazlığını anlayan Kürt halkının ayağına fırsat gelmiştir. Onlara dur demenin ve maneviyatlarını bitirmek isteyenleri cezalandırmanın tam zamanı, 7 Haziran seçimleridir! Batıda “saz” çalan, doğuda dindar Kürtleri katledenleri tanımanın ve onlara unutamayacakları bir ders vermenin tam zamanıdır. Dindar bir neslin oluşmaması için yüzlerce katliam yapan PKK/HDP zihniyeti, birkaç gün önce bu halkaya iki değerli Kürt gencini daha katmıştır. Bunlar Şırnak'ın İdil ilçesine bağlı Kozluca (Xaniké) köyünde Abdülcelil Talayhan ve Mehmet Şerif Şimşek adındaki muvahhid Kürt Müslümanlardı. HDP'nin batıdaki (kibar – hoşgörü) maskeleri bir kez daha düştü.
Bunların kötü ve çirkin fikriyatlarına panzehir hükmünde olan HÜDA PAR'ın İslam'ı referans alması, başta bölge halkı olmak üzere tüm Türkiye için hayati öneme sahiptir. Bu minvalde HÜDA PAR'ın desteklediği adayların bunu ilan etmesi ve dindar Kürtlerin asıl temsilcileri olduğunu görüyoruz. HÜDA PAR'ın desteklediği bağımsız adayların bölgede temsil hakkını kazanmaları ve meclise gitmeleri lazım. Başta bölge selameti olmak üzere bütün Türkiye'nin stratejik dinamikleri için önemlidir. İlk defa referansını İslam'dan alan ve ideolojilerden arınmış, hak ve özgürlüklere “fıtrat” çizgisinde vurgu yapan HÜDA PAR'ın desteklediği 9 bağımsız milletvekili adayının Meclis'te olması hayati önem taşımaktadır.
Bu hayati önemi değiştirecek iradenize sahip çıkmanın zamanı gelmiş geçiyor bile… Seçimlere iki gün kala aday profillerini yeniden gözden geçirmek gerekir. Adayların argümanlarına dikkat edin; Özellikle İslam'a aykırı kanun çıkarılmaması, toplumsal yozlaşmanın önlenmesi, faize dayalı ekonomik sistemin terk edilmesi, medreselere statü kazandırılması, başörtüsünün anayasal güvenceye alınması gibi toplumun maneviyatını ayakta tutan hür adayların söylediklerini gözeterek sandığa git… Değişim rüzgârına katıl… Ve deki; değişimde benim de katkım olsun…