Alimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA) Üyesi Molla Ekrem Derdiyok, KKTC Anayasa Mahkemesi'nin "Kur'an Kurslarının Kapatılması ve Faaliyetlerinin Durdurulması" kararına tepki gösterdi.
Tarihten bugüne Kur'an kurslarının ve "Allah'ın yeryüzünde ki kutsal mekanları" olarak bilinen camilerin kapatılması, faaliyetlerinin kısıtlanması sürekli gündeme gelmiş ve zamanın idarecileri tarafından Müslümanların hassasiyeti göz önünde bulundurulmaksızın İslami değerler engellenmiştir.
Alınan bu kararların söz konusu mekanlara değil doğrudan o mekanların sahibi olan Allah'a karşı alındığını vurgulayan Derdiyok, söz konusu kararların ümmet için üzücü olduğunu kaydetti.
Kur'an'ın engellenmesine yönelik atılan her adımla Kur'an'ın sahibi olan Rabbimize savaş ilanı açıldığını dile getiren Derdiyok, "Birileri, Rabbimiz tarafından gönderilen, geçerli ve hak olan İslam dininin ve dinin kaynağı olan Kur'an-ı Kerim'in yaşamasını istemiyor. Yeryüzüne Kur'an'ın hâkim olmasını, yaşanmasını ve yaşatılmasını istemiyor. Yerküre Allah'ın mülküdür ve mülkün sahibinin sözünün geçerli olması hazmedilmiyor. Rabbimizin kelamı 'anlaşılmasın ve hâkim de olmasın' düşüncesiyle Kur'an'ın önüne geçmek istiyorlar. Bunun için de ilahi kelamın okunduğu ve derslerinin yapıldığı kursların kapatılması hep gündeme gelmektedir." diye konuştu.
"Zalimlerin gücü, ilahi mesajın ortadan kaldırılmasına yetmeyecek"
Kalbinde iman taşıyan her müminin yaşananlara karşı tepki göstermesi gerektiğinin altını çizen Derdiyok, Hazreti Ali'nin, "Kur'an güçsüz olursa mahzun olur." ifadelerini anımsatarak, "Bugün Kur'an mahzundur. Kur'an'sız güç, zalimliktir. Kur'an'a saldıran zalimler Kur'an'dan bihaber oldukları için zalimdirler." dedi.
İslam'a ve İslami değerlere buldukları her fırsatta ellerindeki tüm imkanlarla saldıranların "laiklik" adıyla yapıldığını belirten Derdiyok, "Laiklik nedir? Bir ideoloji midir? Bir din midir? Asrımızda laiklik, din olarak yaşanıyor. Laikliği din olarak benimseyenler, Rabbimizin gönderdiği aziz ve mutlak İslam dinine savaş açıyor. Bundan dolayı Kur'an kurslarının kapılarına kilit vurulmak isteniyor. Biz müminler biliyoruz ki zalimlerin gücü, ilahi mesajların ortadan kaldırılmasına yetmeyecek. Günümüzün zalimleri bilmelidir ki onların ataları da ilahi mesajları yok etmeye çalıştı. Ataları bu denemelerinde hep hüsrana uğrayıp helak oldu." şeklinde konuştu.
"İnançlı olanların vergileriyle maaş alanlar inançlı insanların değerlerine karışamaz"
"KKTC Anayasa Mahkemesinin de gücü İslam'ı engellemeye yetmeyecek ve rezil olacaktır. Çünkü onun engellemek istediği Kur'an'ın sahibi Allah-u Azimuşşan'dır. Allah ise her şeye gücü yetendir. Allah mühlet verir ama ihmal etmez. Zamanı geldiğinde Allah, zalimlerden hesap sorar." ifadelerini kullanan Derdiyok, sözlerine şöyle devam etti:
"Düşünceniz yanlış da olsa Avrupa'da yer edinebilir. Fakat biz Avrupa'da yaşamıyoruz. Nüfusunun yüzde 99'unun Müslüman olduğu bir ülkenin vergileriyle KKTC'deki memurlar maaş alıyor. Türkiye halkının vesilesiyle KKTC, adada yaşama tutunuyor. İnançlı olanların verdiği vergilerle geçimini sağlayan başta KKTC Anayasa Mahkemesi Başkanı olmak üzere hiç kimse, inançlı insanların değerlerine karışamaz." dedi.
"Hiç kimse dinimize kısıtlama getiremez"
Laikliği kendisine din olarak benimseyenlere seslenen Derdiyok, "Başkasının dini için hiçbir hakkımızdan vazgeçmediğimiz gibi onlar da bizim dinimize uymak zorunda değiller. Ama kesinlikle dinimize kısıtlama getiremezler. Biz kendi topraklarımızda kendi dinimizi yaşamak istiyoruz. Ey laikler, sizin dininiz bu kadar sığ mıdır ki, Müslümanların Kur'an-ı Kerim kursuna gitmesinden rahatsız oluyorsunuz? İnancımız gereği Kur'an okumamıza neden engel oluyorsunuz?" diye seslendi.
Laikliğin ne demek olduğunun bilinmediğini, söylenen kaidelerin de uygulanmadığını dile getiren Derdiyok, "Devlet ile din ayrı ise neden Diyanet İşleri Başkanlığı adıyla din, kontrol altına alınmaya çalışılıyor? Din ve devlet işleri ayrıysa bırakınız imamlarımız rahat hareket etsin ve Diyanet bağımsız olsun." şeklinde konuştu.
"Zalimlerin saldırıları karşısında Kur'an'a daha çok sahip çıkmalıyız"
Kur'an'ın nazil olmaya başlandığı ayın mübarek bir ay olduğunu ve Kur'an'ı hayatında tatbik edenlerin de izzetli olacağının vurgusunu yapan Derdiyok, Türkiye'de laiklik adıyla nelerin yapıldığını çok iyi bildiklerini ve unutmadıklarını söyledi.
Derdiyok, "İslam alemini öyle bir hale getirdiler ki Kur'an okunuyor fakat anlaşılmıyor. Evlerde en yüksek yerlere asılıyor fakat mesajları anlaşılıp yaşanmıyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın KKTC'de alınan karara karşı çıkmasını yerinde fakat eksik bir adım olarak değerlendiren Derdiyok, Cumhurbaşkanı'nın halktan aldığı yetkiyle harekete geçmesi gerektiğini belirtti.
Konuşmasının devamında Ramazan ayına özel tavsiyelerde bulunan Derdiyok, zalimlerin saldırıları karşısında Kur'an-ı Kerim'e daha çok sahip çıkılması, meal ve tefsirin sürekli okunması gerektiğini söyledi.