Çınar’da 2 Kasım 2006 tarihinde meydana gelen sel felaketinde, dere yatağına yapılan gecekondular sular altında kalmış 2’si çocuk 13 kişi hayatını kaybetmişti. (Çınar'ın köyleri dahil 13 kişi ölmüştü.) Diyarbakır’da iki gün etkili olan sel suları aynı bölgeyi tekrar bastı. Yetkililerin evleri önceden boşaltması sonucu bu sefer can kaybı yaşanmazken büyük çaplı maddi hasar meydana geldi. Güneydoğu’da 44 kişinin öldüğü 18 kişinin de yaralandığı 2006 yılındaki sel felaketi üzerine, Çınar ilçesindeki dere yatağı da boşaltılmış, buraya ev yapılması yasaklanmıştı. İki gün önce yaşanan sel felaketinde, yasağa rağmen dere yatağında çok sayıda yeni gecekondunun inşa edildiği ortaya çıktı.
Mahalle sakinlerinden Mehmet Veysi Kılıç, 7 yıl önce evinin sular altında kalmasına rağmen kendisine konut yapılmadığı için başka çaresinin olmadığını söylüyor. İkinci bir felakete karşı hiç kimsenin, hiçbir kurumun kendileriyle görüşmediğini öne süren Kılıç, yıllardır can korkusuyla yaşamak zorunda kaldıklarını dile getiriyor. Kılıç, bazı komşularına devletin konut yapmasına rağmen onların dere yatağında yaşadıklarını söylüyor. Evi sular altında kalan Hayriye Taş ise 2006 yılındaki sel felaketinden sonra Mardin’in Mazıdağı ilçesinden gelerek Çınar’a yerleştiğini söylüyor. İkinci kez sele maruz kaldığını anlatan Taş, sel için yapılan ihata duvarına rağmen evinin su altında kaldığını dile getiriyor.
3 KİŞİYE MEZAR OLAN EVDE 5 ÇOCUĞUYLA YAŞIYOR
2006 yılındaki sel felaketinde sulara gömülen ve 2 çocuk ile annesine mezar olan dere yatağındaki ev yıkılması gerekirken bir kat daha çıkılmış. Onun çevresinde ise tek ve iki katlı yeni binalar yapılmış. Aynı evde Yüksel Göğer, 5 çocuğuyla birlikte kirada kalıyor. İki gün önceki selde de sular altında kalan evde bütün eşyalar çamura gömülmüş. Yüksel Göğer, hiç kimsenin kendilerini sormadığını belirtiyor. Aylık 175 lira kira karşılığı gecekonduda kaldığını belirten Göğer, gidecek bir yerinin olmadığını söylüyor.
2006 yılında 27 Ekim-6 Kasım tarihleri arasında etkili olan sel felaketinde Diyarbakır, Şırnak, Şanlıurfa, Batman ve Hakkari’de toplam 44 kişi hayatını kaybetmiş, 18 kişi yaralanmıştı. Bölgede 42’si okul 99 kamu binası, 72 işyeri, 41 hayvan barınağı, 69 köprü ve menfez zarar görmüştü. 605 bin 131 dekar arazi de selden etkilenmişti. Çınar ilçesinde ise 103 ev zarar görmüş, 9’una ‘girilemez’ raporu verilmişti. İlçede bin kişi çadırlara yerleştirilmişti.
Belediye Başkanı Ahmet Cengiz: Kanal da köprü da hatalı
Çınar Belediye Başkanı Ahmet Cengiz, 2009 yılında göreve geldiğini ve dere yatağında yeni evlerin yapımına izin vermediğini söyledi. Cengiz, 2006 yılındaki felaketten sonra dere yatağındaki evlerin ‘kaymakamlık’ eliyle kaldırılmasına yönelik tespitlerin yapıldığını ancak devamının gelmediğini iddia etti. Sel sularını çekmesi için DSİ tarafından yapılan kanalın da Karayolları tarafından yapılan köprünün de hatalı olduğunu öne süren Cengiz, şunları aktardı: “Henüz taşkın kanal yapılmadan köprünün temeli atıldı. Kanalın kotu dikkate alınmadan köprü inşa edildi. Sonra kanal inşa edildi, o da hatalı çünkü suyun önünde bir set gibi duruyor. Kanal suyu çekecek şekilde yapılmadı. Mimar olduğum için hataların hepsini biliyorum ve bunu onlarca kez ilgili kurumlara yazdım ama netice alamadım. Dağdan gelen su kanalda toplanmıyor. Kanaldan taşan su, evleri basıyor. Çınar’da her yağış olduğunda elimiz yüreğimizde. Dağ köylerinde ikamet eden vatandaşlar haber verdiği zaman dere yatağını boşaltıyoruz. Ama ya gece olursa ne yapacağız?”