Mehmet Yıldız tarafından yazılan Dersim'in Etno-Kültürel Kimliği ve 1937-1938 Tertelesi adlı kitap, "Dersim Katliamı"nda yaşanan vahşeti gözler önüne serdi. O dönem çekilen ve "Dersim Katliamı"nın simge fotoğraflarından biri olan görüntüyle ilgili 74 yıl sonra ortaya acı bir gerçek çıktı.
Dönemin tanıklarından Salman Yeşildağ, 74 yıl sonra kendisine gösterilen fotoğraftaki herkesin aynı karede yer alan askerler tarafından katledildiğini, içlerinden birinin de kendi kız kardeşi Xatun olduğunu söyledi.
ERDOĞAN ÖZÜR DİLEMİŞTİ
Recep Tayyip Erdoğan 'ın başbakanlığı döneminde 23 Kasım 2011'de yaptığı konuşmada, 9 Ağustos 1939 tarihli bir belgede Dersim'de 13 bin 806 kişinin öldürüldüğünün ifade edildiğini belirtmiş ve Dersim'de yaşananlar için; "eğer devlet adına özür dilenecekse, böyle bir literatür varsa ben özür dilerim, diliyorum" diyerek "devlet adına" özür dilemeyi kabul edebileceğini belirtmişti.
DERSİM TARTIŞMASI ALEVLENDİ
Erdoğan'ın bu sözlerinden sonra Dersim ile ilgili tartışmalar hiç bitmedi. 1937 ve 1938'de yaşanan "Dersim Katliamı" ile ilgili sözlü ve yazılı bir çok kaynak mevcut. Ancak Chiviyazıları Yayınevi'nden çıkan ve Mehmet Yıldız tarafından yazılan Dersim'in Etno-Kültürel Kimliği ve 1937-1938 Tertelesi adlı kitap , o dönemde yaşanan katliamları belgeleriyle gözler önüne serdi. Kitabın en çarpıcı bölümünü ise Dersim 1937-1938 Sözlü Tarih Projesi Yönetici Yaşar Kaya tarafından "Bir Fotoğrafın Tanıklığı" başlıklı önsöz oluşturuyor.
GÖZLERİ DOLU DOLU ANLATTI
Dersim'e yönelik yapılan askeri harekat döneminde çekilen ve "Dersim katliamı" görüntülerinde simgeleşen bir fotoğrafın perde arkasını yazan Yaşar Kaya, o fotoğrafta askerlerin önünde yer alan herkesin kurşuna dizildiğini, sadece bir kişinin kurtulduğunu belirtiyor. Kurtulan kişi ise o fotoğrafta yok, ama 74 yıl sonra yapılan bir yüzleşme o fotoğrafın sırrını da ortaya çıkardı. Yaşar Kaya'ya konuşan Salman Yeşildağ, bu katliamdan sağ kurtulduğunu ve 74 yıl sonra kendisine gösterilen fotoğraftaki herkesin katledildiğini, içlerinden birinin ise kendi kız kardeşi olduğunu söyledi. Yeşildağ, o fotoğrafta ayrıca 4-5 kişiyi daha tanıdığını gözleri dolarak anlatıyor.
KADIN VE ÇOCUKLARI AYIRDILAR
Yaşar Kaya, kitabın önsözünde "Bir Fotoğrafın Tanıklığı" adlı bölümü şu sözlerle anlatıyor:
"Kapaktaki fotoğrafta görülen Dersimliler, 1938 yılında Koo Sıpe/Hopıke mevkiinde topluca katledildiler. O zamanlar küçük bir çocuk olan Salman Yaşildağ bu katliamdan kurtuldu.
Tanığın anlatımına göre Ağustos 1938'de asker, Xeçe, Oxe, Sırce, Galvosu, Pax ve diğer çevre köylerden yüzlerce sivili toplayarak Koo Sıpe/Hopıke mevkiine getirdi. Kadın ve çocukları erkeklerden ayırarak iki ayrı kafile oluşturdular. Kadınları ve çocukları tepenin arka tarafına götürdüler.
"EVET BU ÇOCUK BENİM OĞLUMDUR"
Salman Yeşildağ'ın babası oğluna "Git Hozatlı çerçinin arkasında otur, çerçinin oğlu olduğunu söyle" diyor. Salman Yeşildağ, babasının söylediğini yapıyor. Hozatlı çerçi, "evet, bu çocuk benim oğlumdur" dediği için Salman Yeşildağ öldürülmekten kurtuluyor. Bir süre sonra erkek kafilesi ağır makinelilerle taramak suretiyle öldürülüyor. Kadın ve çocukların bulunduğu kafile de aynı anda yani bu fotoğrafın çekilmesinden hemen sonra fotoğrafta görülen askerler tarafından topluca kurşuna diziliyor. Kurşuna dizilen insanlar, tüm kurbanların öldüğünden emin olmak için askerler tarafından tek tek kontrol ediliyor. Can çekişen yaralılar süngülenerek öldürülüyor. Kadınların üzerinde bulanan altın ve değerli ziynet eşyalarına el koyuluyor. Ölüler günlerce güneşte çürümeye terkediliyor. Bazı şahıslar akrabalarının cesetlerini aile mezarlığına taşıyarak defnediyorlar. Cesetleri bir kısmı da kurda kuşa yem oluyor.
KIZ KARDEŞİNİ O FOTOĞRAFTA GÖRDÜ
Israrlara rağmen, Salman Yeşildağ Dersim 1937-38 sözlü Tarih Projesi çerçevesinde mülakat yapmayı ilk sıralar kabul etmedi. 2011 Temmuz ayında Dersim merkezinde bulunan Dersim 1937-38 Sözlü Tarip Projesi bürosunu ziyaret etti. Söz konusu fotoğrafı bilgisayardan göstererek fotoğrafta görünen insanlardan kimseyi tanıyıp tanımadığını sorduk. Fotoğrafa dikkatlice baktıktan sonra, uzun bir süre sessiz kaldı. Sonra gözyaşları içinde "Wuy phepo, phepo!" dedi. Fotoğraftaki 12-13 yaşlarındaki kız kardeşini tanımıştı. Xatun o zamanlar o yaşlarda olmasına rağmen nişanlıymış. Ayrıca Salman Yeşildağ, Xeca Qendıce, Duza Khali, Gulusa çena Ap Memede Yauji, Mela Rayveri, analığa xo Gule, Ağze adlı şahısları da tanımıştı.