Gençlik Spor İl Müdürlüğü Kapalı Spor Salonunda düzenlenen kongrede açılış konuşmasını İl Başkanı Guhdar Zeyrek yaptı.
Zeyrek'in açılış konuşmasının ardından kürsüye Babacan davet edildi.
Babacan sözlerine, geri getirilmesi için TBMM'ye sunulan "Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi"nin mağduriyetlere yol açacağını söyleyerek başladı.
"Güvenlik soruşturmaları büyük mağduriyete neden oluyor"
Güvenlik soruşturmasını eleştiren Babacan, "Anayasayı her gün çiğneyen kişiler, Meclis'i de iç tüzüğünü de çiğnemekten kaçınmıyor. Bir kuralı daha ihlal ettiler. Bir kere daha Meclis'imizi hukuksuzluğun adresi yaptılar. Peki konu ne? Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi. Hani şu, kamuda işe alımlarda reddederken 'senin şu akrabanın şu akrabası terörle iltisaklıymış' gibi gerekçeler öne sürdükleri güvenlik soruşturması. Biliyorsunuz, 'irtibat ve iltisak' diye bir şey uydurdular. İşe almayacaklar mı? Hop, o sepete at. Hop, bu sepete at. Vatandaşlarımız güvenlik soruşturmalarında böyle mağduriyetler yaşadı, yaşıyor. Bu bahaneyle ayrımcılık yapıldı. Hak etmesine rağmen memur olarak atanamayan çok sayıda vatandaşımız oldu. Keyfiyet, şeffaf olmayan raporlar ve geniş takdir yetkisi bu sorunlara yol açtı. Ne yazık ki, şu an konuştuğumuz teklif hazırlanırken, bu sorunların da dikkate alınmadığını görüyoruz." dedi.
"İfade sahipleri sözlerinin nereye varacağını hesaplamalı"
Emekli 104 amiralin darbe imalı bildirisine değinen Babacan şöyle konuştu:
Geçtiğimiz günlerde bazı emekli askerler bir bildiri yazmışlar. Anayasal sınırlar içerisinde düşüncesini ifade etmesi tabii ki herkesin en temel hakkı. Elbette ifade sahipleri, sözlerinin nereye varacağını hesaplamak, bunları ölçmekle de sorumludur. Bunlar tecrübesiz insanlar değil. Bu insanların rastgele, hesapsız kitapsız konuşması, açıklama yapması, hareket etmesi de düşünülemez.
"Siyasetin üstünde bir el, bir vesayet olamaz"
Kongrede konuşan Babacan, "Bugünkü iktidar ülkeyi tamamen sessizliğe mahkûm etmek istiyor. Fikirlerden, düşüncelerden, ifadelerden korkuyor. Ağzını açanın kapısına polis gidiyor, vatandaşlarımız gözünü mahkemede açıyor. Durum böyle olup da emekli askerler açıklama yapınca da iktidar şaşırıyor, 'Acaba darbe tehdidi mi' diyor. Öyle bir susturdular ki herkesi, kimse sesini çıkaramaz oldu. Şunu kural olarak ortaya koyalım, siyasetin üstünde bir el, bir vesayet olamaz. Ama siyaset de 'ben 50+1'i aldım, istediğimi yaparım' diyemez. Ülkeyi yönetenler halka sadece sandıktan sandığa, seçimden seçime danışamaz. Kurumlar çalışmalı, bireyler sözünü söylemeli. Devlet de çalışmalarında sivil toplumla, meslek örgütleriyle istişare içinde olmalı. Ama ne yapıyorlar? Her konuda sadece tek bir kişi konuşuyor ve tek başına karar veriyor. Böyle bir ülkede tabii ekonomik kriz olur, tabii hukuk krizi olur, tabii siyasi kriz olur." ifadelerini kullandı.
Kanal İstanbul projesine ilişkin konuşan Babacan, "Sayın Erdoğan ülkeyi sallaya-sallaya yayık ayranına çevirdi. Biz buna son vereceğiz. Bu arada dün sabah bir televizyon programında dedim ki 'Kanal İstanbul'a karşı çıkanlara darbeci diyecekler.' Üzerinden bir gün geçmedi Sayın Erdoğan, 'Kanal İstanbul'a karşı çıkanlar en büyük Atatürk ve Cumhuriyet düşmanıdır.' açıklamasını yaptı. Lafların ağırlığına bakar mısınız? Herkes etrafına bu hükümet gibi rant gözlükleriyle bakmıyor. Bu ülkenin yarınlarını, istikbalini düşünenler de var. Biz varız, biz. Biz, bu düşman dile de rant peşindeki heveslere de müsaade etmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
"Şırnak, Roboski'de hayatını kaybeden 34 vatandaşımız için adalet bekliyor"
Uludere ilçesi Roboskî (Ortasu) köyünde katledilen 17'si çocuk 34 köylünün ailelerinin adalet beklediğini dile getiren Babacan, "Şırnak hâlâ adalet bekliyor. Uludere'de, Roboski'de hayatını kaybeden 34 vatandaşımız için adalet bekliyor. Etkili bir hukuk soruşturması yapılmadı. Kimse bu katliamın hesabını vermedi. Sorumlular açığa çıkmadı. Kimse çıkıp bir özür bile dilemedi. Değerli arkadaşlar, biz artık anaları gözü yaşlı görmek istemiyoruz. Biz çocuklarımızın sokağa çıktıklarında can korkusu yaşamalarını istemiyoruz. Biz, vatandaşlarımızın, terör örgütünün tehdidiyle, devletin hukuksuz uygulamaları arasında sıkışmasına razı değiliz. Gençleri mahkeme kapılarında adalet ararken görmek istemiyoruz. Size söz veriyoruz; biz bu coğrafyanın çığlığına sağır kalmayacağız. Bu topraklarda yakılan Kürtçe ağıtların yankısını Ankara'da yüreğimizde taşıyacağız. O ağıtları, acıları dindirmek için elimizden gelen tüm çabayı sarf edeceğiz." şeklinde konuştu.
DEVA Partisi Şırnak İl Başkanı Guhdar Zeyrek
Mevcut Kurucu İl Başkanı Guhdar Zeyrek yapılan oylamanın ardından tekrar seçilerek güven tazeledi.