Ramazan ayı olmasının getirdiği zorluğa rağmen ekime başlayan çiftçiler, çiftçiliğin her geçen senede kötüye doğru seyrettiğini söylüyor.
Bölge çiftçileri, tarımda girdi fiyatları, TEDAŞ'la ilgili yaşanan sıkıntılar ve desteklemelerin zamanında ödenmediğinden dolayı dert yandı.
"Şu anda çiftçinin hakkını savunan kimse yok"
Hilvan'ın Korgun (Karut) Mahallesi'nde pamuk ekimi yapan çiftçilerden Haci Mehmet Beyret, 20 senedir pamuk ektiğini ve çiftçiliğin her sene kötüye doğru gittiğini söyledi.
Beyret, "Ben Korgun köyünde küçük bir çiftçiyim. Yaklaşık 20 senedir bu işi yapıp pamuk ekiyorum. 10 yıldır pamuktan zarar ediyorum. Son 2 yıldır daha fazla zarar ediyorum. Ben tek değil, bütün çiftçiler zarar ediyor. Kurt çıktığı için binlerle para harcıyoruz ama yine de kurt bitmiyor. Çiftçi ürünü kaldırıp bu defa parayı ilaç şirketlerine veriyor, gübre parasına veriyor. Şu anda çiftçinin hakkını savunan kimse yok. Şanlıurfa Ziraat Odası'ndan hiç ses yok… Allah rızası için çiftçinin hakkını arayın!" diye konuştu.
"Biriken borçlarımdan dolayı ilaç ve gübre alamıyorum"
Ramazan ayında oruçlu olarak gelip pamuk ektiklerini belirten Beyret, "Her Ramazan ayında tarlada 40 derece altında sulama yapıyorum. Kimin vicdanı böyle kabul ediyorsa hakkımızı aramasınlar!!! Şanlıurfa Ziraat Odası hakkımızı arasın! Benim şu anda içim yanıyor. 2 senedir 150 bin lira borcum oluşmuş, Hilvan'a gidip de ilaç ve gübre alamıyorum. 'Borcun var' diyorlar… ben de şaşırıp kalmışım. Şu anda tarlada pamuk ekiyorum. Bu da kim bilir borcumu çıkarır mı çıkarmaz mı? Gece gündüz bunu düşünüyorum. Borçlulara karşı mahcup olmayayım diye çabalıyorum." dedi.
"Halen pamuk destek ödemelerimizi alamadık"
Pamuk desteklemelerini halen verilmediğini ve bu yüzden sıkıntılar yaşadıklarını söyleyen Beyret, "Galiba desteklemelerimizi vermeye niyetleri yok. Allah rızası için çiftçinin hakkını arayın, bu desteklemelerimizi bir an önce versinler. Artık çiftçi isyandadır. Benim içim yandığı için bunları söylüyorum. Yoksa çiftçi zor duruma düşmezse sesini çıkarmaz, idare eder. Halimizi görüyorsunuz. Gübreyi, mazotu ve tohumu borçla almışım. İnanın ki gece yatarken onu düşünüyorum. 'Bu sene biraz fiyat olsa da kurt yemese ve ürünümü kaldırsam da bu borçları ödesem.' diyorum. Çiftçi hep bu sene değil gelecek sene diye diye bir şey değişmiyor her sene gittikçe kötüye gidiyor. İnanın ki kime sorsanız aynı şeyi diyecektir." şeklinde konuşarak yaşadıkları sıkıntıları anlattı.
"Pamuğa verilen emek, diğer ürünlere verilenden 2-3 kat daha fazla"
Pamuğa verilen emeğin diğer ürünlere verilenlerden 2-3 kat daha fazla olduğunu belirten Beyret, "Ben her sene 40 derecenin altında oruç tutup sulama yapıyorum. Normalde ben de bir sulamacı tutmayı isterim hem o faydalanır hem de ben. Ama bakıyorum kurtarmadığı için bir sulamacı tutamıyorum. Yetkililerin bize yardımcı olmasını istiyoruz. Bu desteklemelerimiz niçin verilmiyor? Güya desteklemeler martta ödenecekti, oysa mayısa giriyoruz. İnşallah yetkililer sesimizi duyar." diyerek içinde bulundukları sıkıntılı durumu dile getirdi.
"Çiftçinin en büyük sorunu elektrikte yaşanan sıkıntılardır"
İlçeye yakın olan Karaburç köyünde çiftçilik yapan ve ayrıca çevre köylerde ücret karşılığı kendi araç gereçleriyle ekim yapan İbrahim Halil Bedlek, çiftçilerin en büyük sorunun elektrikte yaşanan sıkıntılar olduğunu ve pamuğun diğer ürünlere göre daha zahmetli bir iş olduğunu söyledi.
Herkese hayırlı Ramazanlar dileyerek konuşmasına başlayan Bedlek, "Çiftçiler şu anda mağdur durumdadır. Pamuk fiyatlarından dolayı bir beklentisi var. Pamuk eken çiftçilerimizin en büyük sorunu elektrik sorunudur. Bu sorunun bir an önce düzelmesini istiyoruz. Pamuk fiyatlarının daha dolgun bir şekilde olmasını istiyoruz. Desteklemeler zamanında ödenmiyor. Yani çiftçi istediği tarihlerde desteklemesini alamıyor. Pamuk ürünü zahmetli bir üründür. Pamuğun ekimi 20 ile 25 Nisan arasında yapılıyor, 10'uncu ayda ise biçiliyor. Yani 5-6 aylık bir süreci var. Çiftçilere bir an önce desteklemelerinin verilmesini temenni ediyorum." ifadelerini kullandı.