İTTİHADUL ULEMA Fetva Kurulu "Devlet memurunun vatandaştan aldığı para rüşvet midir?" sorusuna yanıt verdi.
Fetvada, şu ifadelere yer verildi.
"Rüşvet Kur'an-ı Kerim ve sahih hadislerle haram kılınmıştır. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: Mallarınızı kendi aranızda haksız yere yemeyin… (Bakara 188). Yine Kur'an'da Yahudilerin özellikleri belirtilirken “çokça yalan söyleyen ve fazlaca haram mal yiyen…“ (Maide 42) diye buyurulmuştur. Ayette geçen “suht" haram mal manasındadır. Aralarında İbn Abbas, Hazreti Ali ve Hazreti Ömer'in de bulunduğu birçok sahabi bu haram paranın rüşvet olduğunu belirtmiştir (Kurtûbî, el-Cami' li Ahkâmi'l-Kur'ân VI, 119).
Abdullah ibn Amr der ki: Peygamber (aleyhissalatu vesselam) rüşvet vereni de alanı da lanetledi (Ebû Dâvud, Kadâ, 4, No: 3580). Yine Ebu Umâme Efendimiz'den (aleyhissalatu vesselam) şunları aktarır: Her kim din kardeşi için aracı olur da kardeşi kendisine hediye verirse ve o da bu hediyeyi kabul ederse, faizin büyük kapılarından birine girmiş sayılır (Ahmed bin Hanbel, el-Müsned, XXXVI, 588, No: 22251; Ebu Dâvud, Buyû', 84, No: 3541). Hadiste geçen “aracı olma" durumu, ücret karşılığında birinin önünü açarak bir başkasının hakkına geçmek anlamına gelmektedir. Memur kimse yaptığı hizmetin karşılığını çalıştığı kurumdan almaktadır. Dolayısıyla vatandaşa, “bu benim çabamın karşılığıdır" diyerek yaptığı hizmet karşılığında ayrıca para alması rüşvettir. Her ne kadar rüşvet veren kişi burada sorumlu olmasa da rüşveti alan kimse günahkâr olmuş olur. Zira bir kimse, hakkını elde etmek için rüşvetten başka bir yol bulamazsa işinin hallolması için aradaki kişiye rüşvet verebilir (San'ânî, Sübülü's-Selâm III, 103)."