Diyanet-Sen Malatya Şube Başkanlığı, devlet eliyle oynatılan ve "milli" söylemlerle halkın teşvik edildiği piyango kumarıyla ilgili basın açıklaması düzenledi. Diyanet-Sen Malatya Şubesi'nde yapılan basın açıklamasını şube başkanı Mehmet Engin okudu.
Devletin, "Milli" söylemlerle kumar gibi sömürü sistemlerinin içinde yer almaması ve bunu teşvik etmemesi, gerektiğine dikkat çeken Engin, tam aksine toplumu piyango kanserinden kurtarması gerektiğine vurgu yaptı.
Diyanet İşleri Başkanlığının 'Milli Piyango'nun dinen haram olduğunu ifade ettiğini aktaran Engin, buna rağmen ülke ve millet olarak halen "Milli Piyango" denilen felaketle karşı karşıya olduklarını belirtti.
"Devletin eliyle millet günaha teşvik ediliyor"
Devletin eliyle milletin günaha teşvik edildiğine dikkat çeken Engin, "Milli" söylemlerle devletin kumar gibi sömürü sistemlerinin içinde yer almaması gerektirdiğini belirterek, "Ülkenin başına bela olan bu sömürü artık son bulmalıdır. Bizler her yıl, bu işin yanlış ve haram olduğunu dile getirdiğimiz halde hâlâ bu tarz bir sömürü sisteminin devam ediyor olması bizleri derinden üzmektedir. Müslümanların helal aşına, haram katıldığı gibi isminin içinde 'Milli' kelimesi geçen bu durumun artık son bulması gerekir." dedi.
"Toplumu kanser gibi saran bu hastalıktan kurtarmalıyız"
Milli Piyango'nun özelleştirilmesinin değil, ülke gündeminden çıkarılması gerektiğine inandıklarını söyleyen Engin, "Dünyanın birçok yerinde bu tarz şans oyunları var diye bizde de olacağı anlamına gelmez. Zira biz inançları olan bir toplumuz. Bizim inancımızda emek verilmeden kazanma gibi bir olgu hiçbir surette asla kabul edilemez. Çünkü bu bir sömürüdür ve yapılması son derece yanlıştır. Devletin bu hususu artık yeniden gözden geçirmesi gerekir. Bu yanlıştan dönmek için gerekli çalışmalar yapılarak piyango bileti için kuyruğa girmek inancımızla asla bağdaşmamaktadır." ifadelerini kullandı.
"Milli piyango biletini almak inancımızla asla bağdaşmamaktadır"
Yüzde 99’u Müslüman olan ülkede halkın, haram olan böyle bir yanlışa düştüğüne de şahit olduklarını ve Milli Piyango biletinin satıldığı merkezlerin önünde yüzlerce kişinin kuyruğa girdiğini belirten Engin, milli piyango bileti alınmasının inancımızla asla bağdaşmadığını söyledi.
Engin, "Bu insanlar inançlarını yeniden gözden geçirmeleri lazım. Bizi yaratan, bizi yoktan var eden Rabbimiz bir ölçü koymuştur. Bu ölçü var iken ki, Ayet-i Kerime’de, ‘içki, kumar, fal okları, şans oyunları şeytanın işleri birer pislik’ olduğu ifade edilirken hâlâ Müslümanlar buna alet oluyorlarsa burada iyi düşünmemiz lazım. Burada gerçekten dini değerlerimizi tekrar gözden geçirmemiz gerektiğine her zamankinden daha ihtiyacımız vardır. Müslüman olan bu insanlar o kuyruğa giderken, bileti almaya giderken, attıkları her bir adım ve o bileti alırken ellerini uzatırken o gün onların elleri konuşacak ki Ayet-i Kerim’e öyle ifade ediyor: O gün biz, insanların ağızlarına mühür vuracağız, ağızları kilitli olacak ve ayakları yaptıklarına şahitlik edeceklerdir." diye hatırlattı.
"Piyango kazananlar asla saadeti bulamamıştır, çünkü haramda bereket ve huzur olmaz"
Piyango kazananların asla saadeti bulamadığını, aksine felaketi yaşadıklarına dikkat çeken Engin, "Tespit edilmiştir ki hiçbir piyango kazananı saadeti bulamamıştır. Kazananlar sonunda ya iflas etmiştir ya intihar etmiştir, çok büyük sıkıntılarla baş başa kalmışlardır. Öyle ise haramda asla bereket olmaz, haramda huzur da olmaz. Onun için Müslümanlar olarak hiçbir zaman hiçbir harama tevessül etmediğimiz gibi yaklaşmakta olan yılbaşı vesilesiyle 'Milli Piyango' denen bu rezalete de asla alet olmamalıyız. Biz rızkımızı Cenab-ı Hak'tan istemeliyiz. Emek sarf etmeden, çaba sarf etmeden, asla bu yola başvurmamalıyız." şeklinde konuştu.
"Devlet, toplumu bu kanserden bir an önce kurtarmalıdır"
Devlet yetkililerine çağrıda bulunan Engin, "Biz devletimizden, toplumu çaba sarf etmeden, emek sarf etmeden, böyle bir yola teşvik etmesini hem büyük bir günah hem de büyük bir vebal olarak görüyoruz. Ayrıca toplumu, çalışmadan bu yollara sevk etmenin, emek sarf edenlere karşı büyük bir haksızlık olduğunu ifade ediyoruz. Bu noktada gerçekten devlet yeniden bunun muhasebesini yapmalı ve toplumu bu beladan, bu kanserden bir an önce kurtarmalıdır." dedi.
İLKHA