Daha iyi verim alabilmek için hayvanlarını kışın sıcak bölgelere, yazın da serin bölgelere götüren göçerler, yaptıkları işi ve sorunlarını anlattılar.
Zorlu yayla yolculuğuna çıkan göçerler, işlerinin çok zor olduğunu belirterek, hayvancılığın yaygınlaşması için devlet desteğinin artırılmasını aksi halde birkaç yıl içinde hayvancılığın bitebileceğini söylediler.
En çok mera ve yayla konusunda sorunlarının olduğunu belirten göçerler, kendilerine uygun imkânların oluşturulmasını talep ettiler.
Babasından öğrendiği göçerliği devam ettiren Muhammed Akalın (23), "Elazığ'dan gelip Bingöl'ün Karlıova ilçesinde bulunan yaylalara gidiyoruz. Hayvancılık çok zor bir meslek. Babadan gelme bir meslek. Bizden böyle devam edecek. Gece gündüz çalışıyoruz. Bu işte ne pazar ne de cumartesi var. Helal rızık için gayret ediyoruz. İşimizi severek yapıyoruz." dedi.
"Yayla ve meraların bedava verilmesi için yardım talep ediyoruz"
En zor meslek olarak nitelendirdiği göçerliği sürdürmelerine rağmen devletin desteğini göremediklerini dile getiren Zafer Bingöl, şunları söyledi: "En zor meslek bizim olmasına rağmen yeterince devlet desteklerini göremiyoruz. Sadece küpe parasını alıyoruz. Mesleğimiz gereği kar kış demeden çalışıyoruz ve neler çektiğimizi Allah biliyor. Bir yerimiz, yurdumuz yok. Kış mevsiminde Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki illerden Şanlıurfa'ya gidiyoruz. Yazın da Bingöl gibi yerlere gidiyoruz. Hem yaz hem kış aylarında gittiğimiz yerde ücret ödüyoruz. Hayvancılığın gelişmesi adına yayla ve meraların bedava verilmesi için yetkililerden yardım talep ediyoruz. Yayla, mera, çoban aylığı, nakliye gibi giderlerden dolayı masraflarımız çok. Bu konuda yardım istiyoruz."
"Devletin hayvancılığı destekleme politikası yeterli değil"
Sürekli sorunlarla karşılaştıklarını dile getiren İdris Hurma ise "Sorun çok. Devletin hayvancılığı destekleme politikası var ama yeterli değil. Peynir fiyatları aşağı indi. Devletten mera konusunda hayvan sahiplerine yardımcı olmasını istiyoruz. Dönüşümüz yaya olarak iki ay sürüyor. Şu an araçla gidiyoruz. Koyunları günlük sağıyoruz. Kışın Tunceli'de kendi köyümüzde kalıyoruz. Bazılarımız Elâzığ'da kalıyor. Yazın yine Tunceli, Erzurum, Bingöl yaylalarına gidiyoruz. Sivas'a gidenimiz oluyor." ifadelerini kullandı.
Yörelerinde koyunların sağım işini erkeklerin yaptığını belirten Hurma, şunları söyledi: "Koyunların sağımında eşime yardımcı oluyorum. Bir sürü koyunu bayan tek başına sağamaz ki. Bizim yörede de sağım işi erkek işidir. Diğer bölgelerde genelde bayanlar sağım yapar. Diyarbakır ve Karakoçan bölgelerinde bayanlar sağım yapar. Bir de bu bölgeler sağıma fazla önem vermezler. Koyundan genelde kuzular faydalanır."
"Devletten ve vatandaşlardan yardım bekliyoruz"
"Günlük bir kilo et aldığınızda pahalı demeyin. 40 günlük yetişen bir tavuğu kilosu 10 TL'den alıyorsunuz da 12 ayda yetişen bir kuzunun etini niye almakta zorlanıyorsunuz?" diyen Hurma, "Bu hayvanları alın. Bunlar emektir doğaldır. Bu hayvanlar kolay kolay yetişmiyor. Allah'a şükür hayatımızdan memnunuz. Hayvancılık zor bir meslek. Bizim yapabileceğimiz başka bir şey yok ama herkes bu mesleği yapamaz. Bu meslek babadan ve deden kalma meslektir. Biz de devam ettiriyoruz. Devletten ve vatandaşlardan yardım bekliyoruz." şeklinde konuştu.
Yem ve arpa fiyatının pahalılığından dert yanan Hurma, "Fiyatları göz önünde bulundurduğunuz zaman kendimizi döndüremiyoruz. Peynir fiyatı geçen yıl 8 TL iken, bu yıl ise 7 TL'ye çekmişler. Giderlerimiz giderek katlanıyor, gelirlerimiz düşüyor. Bu durum 2000 yıllarında denenen bir politikaydı. Bu politika iflas etti ve hayvan bulunmaz oldu. Şu an aynı politika deneniyor. Yapmasınlar, kaybeden vatandaşlar olur." dedi.
Kırmızı et yerine yem fiyatlarına müdahale edilmesi gerektiğini ifade eden Hurma, maliyetlerin düşmesi için arpa ve buğday ithal edilmesini istediklerini sözlerine ekledi. (İLKHA)