Şanlıurfa Kültür Eğitim Sanat ve Araştırma Vakfı (ŞURKAV) tarafından hizmete açılan Rızvaniye - Balıklıgöl El Sanatları Külliyesi'nde ressamlık mesleğini icra eden Abdurrahman Birden, 50 yılı aşkın süredir ressamlık mesleğini yaşatmaya çalışıyor.
Çizdiği resimlerle Şanlıurfa'nın tarihi dokularını sanatla buluşturan ressam Abdurrahman Birden, en gözde tablolarının müzelerde ve üniversitelerin başkösesinde yer aldını belirtti.
İlkokul 5'inci sınıfta ressamlığa başladığını vurgulayan Birden, fotokopinin ve dijital baskının keşfedilmesinin ardından ressamların iş yapamaz hale geldiklerini ifade etti.
Ressamlığın mutluluk veren bir çalışma olduğunu belirten Birden, mesleğiyle ilgili İLKHA'ya konuştu.
"Resamlık yeteneği bende daha önceden vardı"
Ressamlığı kendi çabalarıyla öğrendiğini ifade eden Birden, "Mesleğim, Ankara'dan aldığım karta 'Kalem işi' olarak geçiyor. Kalem işi denilince akla yazı, motif ve resim geliyor. Eskiden Urfa Lisesi'nde lise geceleri hazırlanırdı. Ben lisedeyken afiş hazırlar ve reklam işi yapardım. Resimli reklamcılığa 1961-1962 yıllarında lisede başladım. Ressamlık yeteneği bende daha önceden vardı. Biz ressamlığı ustalardan öğrenmedik. Öğretmenlerimiz de ressamlığın püf noktalarını bizden sakladı. İster istemez kendi çabalarımızla bu işi öğrendik. Zamanımızda tahta çanta vardı. Tahta çantanın üzerine çizim yapardık." şeklinde konuştu.
"İlkokul 5'te iken ressamlık biliyordum"
Eskiden ses sanatçılarının afişlerini tahtaya resmettiğini ifade eden Birden, "Çizim yaparken burun, ağız ve göz ekleyince bir insanın sağdan görünüşü çıkardı. Resim demek; çizgi demektir. Doğada düz çizgi yoktur, hep kavisli çizgi vardır. Her kavisli çizginin içerisinde bir resim vardır. 4. veya 5. sınıfa giderken öğretmenim resim ile uğraşmamı istedi. Öğrencilere resim konusunda bilgi verirdim. İlkokul 5'te iken ressamlık biliyordum. Ses sanatçılarının afişlerini yapardık." diye konuştu.
"Boş oturacağıma yerde bu işi devam ettiriyorum"
Çizdiği bir resmin Harran Üniversitesi Rektörü'nün odasında bulunduğunu belirten Birden, "Eskiden fotokopi ve baskı yoktu. Elle çalışırdık. 20 sene sonra baskı çıkınca bizim işimiz bitti ve iş yapamaz olduk. Fakat ben mesleğime halen devam ediyorum. Baskı işinde yapıştırmayı çocuklar yapıyordu. Bana 'baskı işi eline yakışmıyor' dediler. Elime yakışan iş, ressamlık ve motif çizmektir. Ressamlık da bitti ve artık bize de gerek kalmadı. Sipariş alıp bu iş devam ettiriyorum. Bir resmim Harran Üniversitesi'nde rektörün odasındadır. Boş oturacağıma yerde bu işi devam ettiriyorum. Başka bir yerde su satsam resim işinden daha fazla para kazanırım; ama bu işi para için yapmıyorum. Ressamlığın devam edilmesi için yapıyorum." ifadelerini kullandı.
"Mesleğimizi bitiren şey, dijital baskıdır"
Çizdiği resimlere emeğine göre fiyat biçildiğini ifade eden Birden, "Orijinal resmim Harran Üniversitesi'nde yer alıyor ama baskısı da yapıldı. Baskısı 100 lira yapılıyor ama o resmin orjinalini ben 6 ayda çizdim. 6 ay emek verdiğim resmi, hiç 100 liraya satar mıyım? Mesleğimizi bitiren şey, dijital baskıdır. İş çok değil; ama zaman geçirmek için resim çiziyorum. Gidip dışarıda dolaşacağıma ve kahvede oturacağıma bu işle uğraşıyorum. Resim yaparken müşteri ile pazarlık yapmıyorum; çünkü yapacağım resim 3 ayda da bitebilir, bir ayda da bitebilir. Resmi ince İnce çizip bitince müşteriye fiyatını söylüyorum. Resmin belli bir fiyat aralığı yok. Emeğe göre karşılık alıyorum." dedi.
"Ressamlık, mutluluk veren bir şeydir"
77 yaşında olmasına rağmen ressamlığı halen ilk günkü aşkla yaptığını vurgulayan Birden, "Memleketimizin tanıtımını yaparak bu işe başladım. İstanbul'a gidip 6 ay kalıp Urfa tabloları çizdim. Urfalılara ve diğer vatandaşlara tablo satardım. Balıklıgöl'e gelen Urfalılardan bir veya 2 kişi resim satın alıyor. Resimlerimi daha çok dışarıya satabiliyorum. Ressamlık, mutluluk veren bir şeydir. Ressamlık, hobi olarak yapılmalı. Eskiden tıp öğrencileri, kursiyer olarak buraya gelirdi. Öğrenciler, resim yaparak üzerindeki yorgunluğu ve stresi atarlardı. Ressamlık huzur verici bir şeydir. Sıkıcı bir meslek değildir. Yeteneği olan bir insan, ressamlık yaparsa mutlu olur. Yaşım 77 olmuş ama ressamlığı halen severek yapıyorum." şeklinde konuştu.