Son 3-4 günde Twitter’da yüz binlerce hesap açıldı. İlginçtir, bunların takip ettiği kişiler de belli. Açılan o hesaplarla birlikte, bazı isimlerin takipçileri baş döndürücü bir miktarda yükseldi.
“Al-ver” yapacaklar!
Bunun ne demek olduğunu Gezi Olayları sırasında yaşadık. Provokatif iddialar birbirini izledi. Olaylar, atılan twitlerle alabildiğine körüklendi. Sokaklar ateş topuna döndürülmeye çalışıldı. Birileri bir şeyler paylaştı. Diğerleri de peşine takılıp, yayılmasını sağladı.
Sanki, şimdi de benzer bir tezgah peşindeler!
Öyle görünüyor ki, sosyal medyada yine “algı operasyonları” yapacaklar. Toplum üzerinde psikolojik baskı oluşturmak için bu hesapları kullanacaklar. Allah’tan şerbetliyiz!
* * *
Muhtemelen bu hesaplarda kullanılan isimlerin büyük bölümü sahte. Belki de ortada bir kişi tarafından kullanılan 10-15 hesap ya da belli merkezlerin güdümünde yüzlerce hesap var. Profillere konulan fotoğraflar da birbirinin benzeri.
Öyle ilginç hesaplar göze çarpıyor ki…
Hesabın sahibi erkek görünüyor ama profilinde bayan fotoğrafı bulunuyor. Bayan isminin altında da erkek fotoğrafı yer alıyor.
Belki de bu hesapların büyük bölümü Türkiye’de değil, bir başka ülkede. Ayrıca, bunca hesabın tamamını çok küçük bir grup yönetiyor olabilir. Çünkü, gelişen teknolojide bütün bunların yapılması mümkün.
Düşünebiliyor musunuz!..
Artık dünya üzerinde teknolojiyi iyi kullanan bir takım gruplar, sosyal medya aracılığı ile diledikleri yerde kamuoyu oluşturabiliyor.
* * *
İlginç bir tesadüf ki, Türkiye’de Gezi Olayları yaşanırken HAVELSAN Genel Müdürü Sadık Yamaç, Amerika’daydı…
Bir yazılım firmasında süreci izledi…
Kim, ne tweet atıyor görüyorlardı. Bütün hareketleri sosyal medya üzerinden takip edebiliyorlardı. Tabi bütün bunları yapabilen bir organizasyonun süreci dilediği gibi provoke edebilmesi de mümkündü.
Yamaç, o günlerde yaptığımız bir sohbette ilginç bilgiler vermişti. “Bu şirketin ABD’de beş farklı merkezi var” dedi:
-Tam 65 etimolog çalıştırıyorlar. Bu etimologlar, yani sosyal dil bilimciler, o ülkenin kültüründen, argo kelimelere kadar her şeye son derece hakim. Mesela Türkçe’de “mal geldi” denildiğinde, bunu bir yabancı anlayamaz. Ama onlar “uyuşturucu” mu, “kadın” mı kastediliyor, belirleyip, rapor ediyorlar.
Bizimle önemli bir bilgi daha paylaştı:
-ABD’de yaşanan en son istihbarat skandalının mimarı olan Snowden da bu firmada çalışmış daha önce.
* * *
Evet, durum aynen böyle!..
Üstelik dahası da var. O gün orada Yamaç ve arkadaşlarına açık kodlu mesajları gösterdiler. Ama bunu yapabilen bir organizasyon, özel mesajları da rahatlıkla izleyebilir.
Yamaç, o günlerde şu yorumu yapmıştı:
-Eğer isterse, bu yazılıma sahip bir şirket olayları dilediği gibi yönlendirebilir. Mesela, aynı hesaptan, aynı anda provokasyon içerikli girdiler yayınlayabilir. Yayılınca da önünü alamazsınız.
Bir de eklemede bulunmuştu:
-Adamın tweet yazdığı yer ABD olarak görünüyor, ama aslında Türkiye’den yazıyor. Ya da tam tersi olabiliyor.
Bunlar çok önemli bilgi ve tespitler…
Şimdi, Yamaç’ın anlattıkları ile Twitter’da yaşanan hareketliliği birleştirin. “Dikkat saldırı geliyor” yorumundan başka bir değerlendirme yapılabilir mi?
İşte çağımızda toplum mühendisliği dedikleri de bu!
Emin Pazarcı - Akşam