Ailelerin çocuklarını küçük yaştan itibaren iman, inanç, sevgi ve muhabbet duyguları ile yetiştirmesi gerektiğini belirten Gaziantep İl Müftü Yardımcısı Mustafa Altun, çocukların Kur’an-ı Kerim’in güzel ahlakı ile ahlaklanması için 4-6 yaş arası Kur’an kurslarının önemli olduğunu söyledi.
Diyanet işleri Başkanlığı’na bağlı 04-06 yaş arası çocuklara yönelik açılan Kur’an kurslarına ilgi her geçen gün artıyor. İlk olarak 2013 yılında uygulamaya konulan 4-6 yaş Kur’an kurslarında, milyonlarca çocuk yüce kitabımız olan Kur’an-ı Kerim ile tanışıyor ve değerler eğitimi alıyor.
Türkiye genelinde olduğu gibi Gaziantep’te de küçük yaştaki çocukları Kur’an-ı Kerim ile tanıştıran bu kurslara ilgi her geçen gün artıyor. Kurslarda çocuklar, Kur’an-ı Kerim ve dini bilgileri sosyal aktiveler eşliğinde öğreniyor. Böylece çocuklar, eğlenerek Kur’an-ı Kerim eğitimi başta olmak üzere, değerler eğitimi de almış oluyor. Kurslardaki dersler ise, çocukların yaş grubu dikkate alınarak gelişim süreçlerine uygun etkinliklerle işleniyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Kur'an kurslarında 2019-2020 eğitim öğretim yılının bugün itibariyle başladığını belirten Gaziantep İl Müftü Yardımcısı Mustafa Altun, Gaziantep İl Müftülüğü olarak kentte Kur’an kurslarını açtıklarını ve eğitim vermeye başladıklarını söyledi.
Kentte açılan kurslarda yeni geliştirilen ihtiyaç odaklı Kur’an kursları, 4-6 yaş grubu Kur’an kursları, engellilere yönelik Kur’an kursları ve hafızlık eğitimi verilen Kur’an kursları açtıklarını belirten Altun, bu kurslara kayıtların 23 Eylül tarihine kadar devam edeceğini belirtti.
Altun, 2019-2020 eğitim öğretim yılı kapsamında Kur’an kurslarındaki eğitimlerin iki dönem şeklinde uygulanacağını belirterek, birinci dönemin 18 hafta, ikinci dönemin ise 16 hafta olacağını ifade etti.
Kentte 16 adet yatılı hafızlık kursunda bin öğrencinin, , ihtiyaç odaklı 267 kurs ve bu kurslarda 15 bin öğrencinin, 4-6 yaş grubu için açılan 117 kurslarda 2 bin 980 öğrencinin, engelli öğrenciler için açılan kurslarda ise 54 öğrencinin eğitim aldığını belirten Altun, kurslarda her yaş grubundan toplam 19 bin civarında öğrencinin eğitim aldığını belirtti.
Altun, görme, işitme ve bedensel engelliler için fiziki şartları öğrencilerin durumlarına uygun, ihtiyacı karşılayacak şekilde her ilçe müftülüklerinde sınıflar ve kurslar açılacağını belirtti.
“Din eğitimi ailede başlayan kapsamlı bir eğitim sürecidir”
Açılan bütün kursları önemsediklerini belirten Altun, bu kurslar içinde ise 4-6 yaş arası kursları çok önemsediklerini belirterek, “Din eğitimi ailede başlayan kapsamlı bir eğitim sürecidir. Asıl eğitim daha anne karnında iken bebeğe Kur’an-ı Kerim ve ezan dinletilmesi, dünyaya geldiğinde kulağına ezan ve kamet okunması ve güzel bir isim verilmesi gibi bir kısım görev ve tavsiyelerle başlar.” dedi.
“4-6 yaş bizim için çok önemli eğitim sürecidir”
Din eğitiminin anne karnında başladığını belirten Altun, “Uzmanların da dile getirdiği gibi, çocuk 4 yaşına gelince bütün karakteri oluşuyor. Bu süreç içinde eğer çocuğa gereken özeni göstermezsek, o zaman o çocuğun da hayatı eğitim açısından eksik kalacaktır. Hatta Avrupa’ya bakıyoruz, kiliselerde ve diğer yerlerde özellikle 4 yaşa kadar olan çocukların kiliseye gelmesini, eğitim almasını önemsiyorlar. Biz, aslında bunu onlardan önce millete sunmuşuz, bunun farkındayız. Anne karnında bile bir annenin, ahlakıyla, duruşuyla ve ibadetiyle çocuğuna önem vermesi gerektiğini söylüyoruz. Bundan dolayı 4-6 yaş grubu bizim için çok önemli bir eğitim sürecidir. Biz de buna önem veriyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Çocukların Kur’an-ı Kerim’in ahlakı ile ahlaklanmasını önemsiyoruz”
4-6 yaş grubu için değerler eğitimi programı uyguladıklarını belirten Altun, “Çocuğa ilk önce kendisini, nereden geldiğini, nereye gittiğini, bu dünya hayatının faniliğini, asıl olanın iyi insan olmak olduğunu, bizi yaratanı, peygamberinin kim ve hangi ümmetten olduğunu öğretiyoruz. Bununla da bitmiyor. İyi insan olma karakteri oluşturuyoruz. Yalanın ve gıybetin kötü olduğunun ve güzel ahlakın yüceliğinin eğitimini vermeye çalışıyoruz. Güzel ahlakın birinci önceliğimiz olduğunu çocuklarımıza öğretiyoruz. Dört ve altı yaşındaki bir çocuk tabi ki, yetişkin gibi eğitim alamaz. Bu kurslarda çocuklara daha çok ahlak eğitimi vermeye önem veriyoruz. Çocuğun bir şey yapmaya başlarken besmele ile başlaması bile başlı başına önemli bir eğitimdir. Çocuk besmeleyi öğrendiğinde Allah'ın kim olduğunu öğreniyor. Nice yerlerde Allah'tan bir haberi olmayan nesiller yetişiyor. Allah ve din öğretilmeden yetişen nesil, bundan nasipsiz kalacaktır. 4-6 yaşındaki çocukların güzel huyları edinmesi için çabalıyoruz. Çocuğun Rabbini, peygamberini ve dinini tanıması, ondan sonra huy ve ahlak olarak ahlakın en güzeli ile ahlaklanmasını önemsiyoruz.” diye konuştu.
“Bir babanın evladına bırakacağı en önemli miras, güzel bir edeptir”
Çocukların küçük yaştan itibaren iman, inanç, sevgi, muhabbet duyguları ile yetiştirilmesi gerektiğini belirten Altun, 4-6 yaş eğitiminin oldukça önemli olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi,
“Peygamber Efendimiz, bir babanın evladına en önemli bırakacağı mirasın, güzel bir edep ve terbiye olduğunu buyuruyor. Bir baba çocuğuna güzel bir terbiye verdiği zaman, çocuk, İslam dinini özümser ve yalandan gıybetten uzak durur. Bizler de çocuklarımıza bunları öğretmeye çalışıyoruz. Çünkü eğer biz gerçek manada kardeşliği, sevgiyi, ahlakı önemseyip, bunları çocuklarımıza öğretebilirsek yarınımız çok daha güzel olacaktır.”
Çocukları, milli ve manevi duygularla yetiştirmenin ve güzel ahlak düsturlarını hayatına yansıtmasını sağlamanın her anne ve babanın en önemli görevi olduğunun altını çizen Altun, bu konuda tüm ebeveynlere, eğitimcilere ve din görevlilerine önemli görevler düştüğünü belirtti.
“Kur’an- Kerim bizim hayat kitabımızdır”
Kur’an-ı Kerim’in, Müslümanların hayat kitabının olduğunu ifade eden Altun, “Kur’an-ı Kerim bizim için çok önemlidir. Kur’an- Kerim aslında bizim hayat kitabımızdır. Kur’an'a uyar, pusulamızı ona göre kurarsak yönümüz doğru olur, gideceğimiz menzile daha kısa sürede ulaşır, o menzilde rahat ederiz. Ne zaman ki, Kur'an'dan kopar, neslimize de onu öğretmezsek yarı yolda kalırız, perişan oluruz. Onun için Kur’an-ı Kerim’de güzel şeyler var. Kur’an'ı gönderen Rabbimizdir. Kur'an-ı Kerim’e tabi olanlar, Kur’an-ı Kerim’den nasiplenir. Kim Kur’an-ı Kerim’e uymazsa kaybeder. Yoksa Kur'an bakidir, Kur'an'a tabi olan, Kur'an'ın yolunda yürüyen insanlar sürekli vardır ve olacaktır. Çünkü Kur’an'ı indiren yüce Allah'tır ve Kur’an'ı muhafaza edecek olan da Allah'tır. Ama kişi kendisi kaybeder. Eğer insan Kur’an-ı Kerim’e uyarsa, Kur’an-ı Kerim’i öğretirse kendisi kazanır.” şeklinde konuştu.
“Biz, bu ümmete önder olacak nesiller yetişsin istiyoruz.” diyen Altun, bunun için çocuklara dini eğitim verilmesi ve Kur’an-ı Kerim öğretilmesi gerektiğini belirterek, madde bağımlısı, hırsızlık ve diğer kötü alışkanlara bulaşan çocuk ve gençlerin, bu kötülüklerden ancak küçük yaştan itibaren alacakları din eğitimi ile uzak kalabileceklerine dikkat çekti.
İLKHA