MERSİN- Camiler ve Din Görevlileri Haftası nedeni ile yazılı bir açıklama yapan Diyanet Sen Mersin Şube Başkanı Ahmet Görgülü, din görevlilerinin, devlet memuru olarak istihdam edilen devlet görevlileri içerisinde, 24 saat mesaisi olan tek çalışan olduğuna dikkat çekti.
Diyanet İşleri Başkanlığının daha etkin hizmet sunması için din görevlilerinin özlük haklarının iyileştirilmesine, çalışanların sorunlarının en aza indirilmesine, çalışma koşullarının iyileştirilmesine bağlı olduğunu aktaran Görgülü, “Kamu görevlileri arasında imam ve müezzinlerimizin dışında çalıştığı yerin odasını, masasını, bahçesini hatta WC’ sini temizleyen başka bir devlet memuruna rahatlayamazsınız. Bu sorumluluk din görevlilerimizden tamamen alınıp mahalli idarelere verilmelidir. Belediyeler vasıtasıyla camilerimiz düzenli olarak temizletilmelidir” dedi.
Görevlisinin problemlerini çözemeyen bir kurumun asla başarılı olamayacağını söyleyen Görgülü, “Bizler hiç ücret almasak da bu hizmeti severek yine yapacağız, yaparız. Camilerimizi cemaatimizi asla mağdur etmeyiz. Ancak hak ettiğimizi de almak istiyoruz. Biz inanıyoruz ki görevlisinin özlük haklarını korumayan, aramayan, birde Rotasyonla psikolojisini bozan, vatandaşına da verimli hizmet edemez.” İfadelerine yer verdi.
İmam ve müezzinlerin diğer kamu görevlileri gibi izin yapmadığına da değinen Görgülü, “2010 yılında kamu görevlileri toplam 117 gün, 2011 yılında 116 gün, 2012 yılında 113 gün, 2013 yılında 118 gün, 2014 117 gün tatil yaptılar. İmamlarımız ise bu günler de görev yaptı. Hatta çoğu zaman anayasal hakkı olan yıllık iznini bile kullanamıyor. 657 tabi olanlar Cumartesi, Pazar veya tatil günü çalışırsa görev yaparsa ne alırlar diye soruyoruz? Mesai ücreti alır diyorlar. Peki din görevlileri niçin almıyor? Başkanına, Müftüsüne, Müdürüne helal, hak ve mubah olan, tatil ve mesai ücreti imamına mı haramdır?” diye sordu.
Görgülü, Diyanet Sen olarak din görevlilerinin taleplerini ise şöyle sıraladı:
-Diyanet işleri Başkanlığında çalışan bütün çalışanlarının hizmet ayrımı yapmadan Diyanet İşleri Başkanlığı Personeli olarak tanımlanmalı.
-Din gönüllülerine kurumu tarafından değer verilmeli ve hizmete yönelik teşvik edilmeli.
-C sınıfın da bulunan Camiler muhakkak çift görevli olarak yeniden düzenlenmeli.
-Müftülüklerimiz artık İnşaat Müftülüğünden çıkıp hizmet Müftülüğüne geçmeli.
-Müezzin Kayyım kadrolarında görev yapan personelin İmam Hatiplik yeterlilik belgesi olması durumunda ve yeterlilik belgesinin süresine bakılmaksızın imam hatiplik kadrolarına atanmasına imkân tanınmalı.
-Eşiyle beraber Hacca veya Umreye gideceklere belirli bir indirim yapılarak kolaylık sağlanmalı.
-Sadece Dini yüksek okul mezunu Diyanet Mensuplarına tanınan ek göstergenin, diğer fakülte mezunu diyanet mensuplarına da tanınmalı.
-Lojmanlarda oturma süreleri, ilgili Lojman Yönetmeliğine göre yapılmalı. İl Veya ilçelerde oluşturulan Türkiye Diyanet Vakfı yönetim kuruluna bırakılmamalı. Kanun ve yönetmelikler çerçevesinde herkes Lojman da oturma hakkına sahip olmalı. Camilerimize bizzat görevlilerimiz tarafından yapılan cami lojmanlarından kesinlikle kira alınmamalı.
-İzine ayrılacak olan bir görevlinin yerine adam bulma gibi bir sıkıntı ortadan kaldırılmalı. Başkanlık izinle ilgili düzenlemeye acilen yapmalı.
-Camilerin ve tuvaletlerin temizlik işlerinden o camide görevli bulunan imam ve müezzin sorumlu olmamalıdır. İmam veya müezzin tuvalet temizleyip sonra da cemaatin önüne geçip namaz kıldırmamalıdır.
-MBSTS sorularında seviye problemi var. İlahiyat mezunları ile İma-Hatip Lisesi mezunları aynı kulvarda yarıştırılmakta. Bu da eğitim eşitliğine aykırıdır. Dolayısıyla herkes kendi seviyesine göre sorulara muhatap olmalı. (Osman Öksüz-İLKHA)