Muş Müftüsü Recep Uzun Yılbaşı (Noel) kutlamalarını İlke Haber Ajansına (İLKHA) değerlendirdi. Yılbaşı kutlamalarının Eski Romalılardan kalma bir Pagan (çok tanrılı dinden olan kişi veya kişiler) kültürü olduğunun altını çizen Uzun, dindar Hıristiyanların bile yılbaşı kutlamalarını kabul etmediklerini belirtti.
"İslam dini batı medeniyetinden farklıdır"
Konuşmasının başında İslam'ın başlı başına bir din, İslam kültürünün ise kendine özgü bir medeniyet olduğunu vurgulayan Müftü Uzun, "İslam dini batı medeniyetinden farklıdır. Rengiyle, tavrıyla, hareketiyle, düşünce yapısıyla, giyimi, kuşamı ve hayatının her safhasıyla kendine has bir din ve medeniyet meydana getirmiştir. Müslümanların İslam'a karşı olan gevşekliklerinden dolayı maalesef son 200 yıldır İslam medeniyetini temsil eden İslam toplulukları batı medeniyetini temsil eden topluluklar karşısında hem ekonomik hem ilmi açıdan geriledi.'' diye konuştu.
"Hz İsa yılbaşında doğmamıştır''
Yılbaşı kutlamalarının Hz İsa'nın doğumuyla bir alakası olmadığına vurgu yapan Uzun, "İslam toplumu olarak asırlardır kendimizden büyük gördüğümüz ve önümüzde gördüğümüz batı medeniyetini her konuda taklit ediyoruz. Bu yılbaşı kutlamaları Hz. İsa ile alakalı değildir. İlmi manada şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, bu bir Pagan kültürüdür. Roma kültüründen kalma ve Roma'dan da Hıristiyanlığa geçen, Hıristiyanlaştırılan, Hıristiyanlık adı altında dini kisveye büründürülen bir kutlama şeklidir. Bilindiği gibi Hz İsa yılbaşında doğmamıştır.'' dedi.
"Yılbaşı kutlamaları nefsani saçmalıklardır''
Dindar Hıristiyanların bile yılbaşı kutlamalarına şiddetle karşı olduğunun altını çizen Uzun; "Dindar Hıristiyanlar bile bunu reddediyorsa, bizim gibi tevhit inancına sahip, Hz. İsa'yı bir peygamber, Hz. Muhammedi (sav) son peygamber kabul eden Ümmeti Muhammed'in bunu dünden reddetmesi lazım. Ama maalesef insanlar o gün Hz. İsa'nın dahil hiç bir peygamberin kabul etmeyeceği, hatta dindar Hıristiyanların dahi kabul etmeyeceği nefsani saçmalıklarla bunu kutluyor. Yılbaşı yıllardır bizim memleketimizde basının ve başka kurumların teşviki ve özendirmeyle kutlanıyor ama son yıllarda sanıyorum evveldeki o teşviklerin dozajı azaldı kendi kültürümüze kendi özümüze dönüyoruz havasını hissediyorum.'' ifadelerini kullandı.
"Aşırı tüketim birçok yuvanın yıkılmasına neden oluyor''
Yılbaşı kutlamalarının hem ekonomik, hem de sosyolojik olarak topum üzerinde olumsuz etkilerinin büyük olduğuna, özellikle yılbaşının yaklaştığı bu günlerde israf derecesinde, hızlı bir tüketimin yaşandığına vurgu yapan Uzun, "Yılbaşındaki gereksiz tüketimler, aile bütçesine zarar veriyor ve aile huzurunun bozulmasına neden oluyor. Bir-iki günlük eğlence için insanların, belki bir kaç yıllık mutlulukları heder ettiğini, hatta toplumun içine çıkamaz hale geldiklerini görüyoruz. Özellikle kredi çekimlerinde bankaların gösterdiği kolaylıklar dolayısıyla, birçok insanın aşırı tüketimden dolayı toplumun içine çıkamaz hale geldiklerini yılbaşından hemen sonraki haftalarda, aylarda görüyoruz. Biz İslami hayatımızdan örf adetlerimizden ayrılıp da kumarhanelerde batakhanelerde veya başka yerlerde mutluluğu arasak kendimize çok yazık etmiş oluruz.'' şeklinde konuştu. (M. Şirin Çağlayan - İLKHA)