Henüz yolun başında olan bir parti ile ilgili görüşlerini dile getirdiği yazısına, bir çok güdümlü yazar gibi "vahşi cinayetler" vurgusuyla başlayan, PKK'ye Kürd hareketi diyerek, sanki Kürtleri sadece PKK temsil ediyormuş gibi bir algı oluşturan ve Hizbullah'ın Kürdistan kaynaklı olduğunu unutan (!) Kurtuluş Tayiz şu değerlendirmelerde bulundu:
"AKP ve BDP dindar Kürtlerin oyları için kapışırken, bu oylara üçüncü bir talip daha çıktı; Hüda-Par. Açılımı Hür Dava Partisi. Gelecek hafta İçişleri Bakanlığı’na kuruluş dilekçesini sunarak siyasi hayatımıza katılacak olan bu yeni partiyi, mayıs ayında Yargıtay tarafından Hizbullah bağlantısı gerekçesiyle kapatılan Mustazaflar Hareketi üyeleri kuruyor. Hüda-Par,1990’lı yıllarda Güneydoğu’da işlediği vahşi cinayetlerle adını duyuran Hizbullah’ın siyasi uzantısı veya devamı olarak nitelendiriliyor.
Partinin kurucularından, kapatılan Mustazaflar Derneği’nin eski Genel Başkanı Hüseyin Yılmaz, Hizbullah bağlantısına şiddetle itiraz ederek, yeni bir sayfa açtıklarını savunuyor. Fakat şu âna kadar Hizbullah’la hesaplaştıkları da söylenemez. Kamuoyu, Hizbullah- Mustazaflar- Hüda-Par’ı birbirinin devamı olarak algılıyor.
Hareketin sözcüsü Hüseyin Yılmaz, Hüda-Par’ın uzun bir hazırlık sürecinin ardından bugünkü kuruluş aşamasına geldiğini vurguluyor.
Siyasi parti olma fikri ilk defa 2009-2010 yılında Suriye’de Hamas liderlerinden Halid Meşal’le yaptıkları bir görüşmede gündeme gelmiş. Meşal, bir görüşmede kendilerine partileşmeyi tavsiye etmiş.
Ancak parti kurma kararı bu yılın başında Mustazaf-Der’in kapatılması üzerine netleşiyor. Partileşmeye aslında bugüne kadar mesafeli durduklarını anlatan Yılmaz, Yargıtay’ın kapatma kararından sonra bir yol ayrımına geldiklerini ve son yedi aydır bu yönde hazırlık yürüttüklerini söylüyor.
Parti kurma konusunda onları ümitlendiren durum, anladığım kadarıyla, Kürt sorunundaki çözümsüzlüğün yarattığı boşluk. AKP ve BDP arasındaki rekabet ve çatışma, yeni bir partiye olan ihtiyacı arttırmış. İslamcı Hüda-Par, bu boşluğu doldurma niyetinde.
Hüda-Par’ın kuruluşunun arkasında ciddi bir hazırlık görülüyor. Lübnan Hizbullah’ı, Filistin’deki Hamas, Mısır’daki Müslüman Kardeşler modeli incelenmiş, bu örgüt ve hareketlerin yetkilileriyle görüşmeler yapılmış ve kendi deyimleriyle, bu topraklara özgü parti oluşumuna gidilmiş.
Resmî olarak kuruluş işlemlerini tamamladıktan sonra teşkilatlanma aşamasına geçeceklerini belirten Hüseyin Yılmaz, önümüzdeki yerel seçimlere hazırlandıklarını açıklıyor. Seçimlere Hüda-Par adıyla girmeyi planlıyorlar.
Şimdi hangi il ve ilçelerde seçime girebileceklerini belirleyebilmek için kapsamlı anket çalışmaları yürütülüyor. Bu AKP’nin çalışma tarzına çok yakın. İhtiyaç tesbiti, nabız yoklama, kamuoyundaki eğilimleri belirlemek için iktidar partisi de yaygın olarak bu anket çalışmalarına başvuruyor.
Hüda-Par sadece BDP’ye rakip olarak çıkmıyor; hem AKP’nin hem BDP’nin oylarını almayı hedefliyor. Yılmaz’a göre dindar Kürtlerin bir kısmı AKP’den soğudu, iktidar partisine küstü; ama bu seçmen, oylarını BDP’ye verecek noktaya da gelmedi. Yılmaz’ın bu tesbitinden çıkardığım Kürt meselesindeki çözümsüzlüğe daha fazla vurgu yaparak dindar oylara talip olacaklar. İslami hassasiyetleri sonuna kadar “değerlendirmeleri” de kaçınılmaz.
Bu yeni partinin neye benzeyeceğini doğrusu merak ediyorum. Lübnan Hizbullah’ı mı, Hamas mı, Müslüman Kardeşler mi?
Hüda-Par’ı bu modeller içinde bir yere oturtamıyorum.”El-Fetih- Hamas”, “PKK- Hizbullah” karşılaştırmasının da gerçekçi olduğunu düşünmüyorum. Arap Baharı’nın etkisiyle popülerliği artan Müslüman Kardeşler modeline daha çok ilgi gösterdikleri kesin. Bu modele bire bir benzemeseler bile, etnik temelli sivil bir İslamcı partiye dönüşebilirler. Güneydoğu’daki sosyal ve kültürel doku da böyle bir siyasi hareketin gelişmesine müsait.
PKK’nın bölgede kurduğu etkinliği de düşünürsek Hüda-Par ile Kürt hareketinin çekişmesi kaçınılmaz. PKK, Hizbullah ile “ittifak” yapabilecek kadar esnek bir tutum alabileceğini ifade etse de, eski düşmanlıkları da gözönüne getirerek, bunun çok zor olduğunu söyleyelim. İki grup da rekabet içinde olacaktır. PKK, İslamcı bir partinin Güneydoğu’da rahatça örgütlenmesine, gelişip büyümesine göz yummayacaktır. Elinden geldikçe bu çalışmaları baltalayacaktır. Şimdi olmasa bile yakın bir zamanda Kürt hareketi Hüda-Par’a karşı kılıçları çekecektir.
BDP kadar AKP’nin de Güneydoğu’da oy kaybetme ihtimali yüksek. İktidar partisi olarak AKP, Kürt sorununda çözüm üretemezse, dindar oylar BDP yerine belki de bu yeni partiye kayacaktır. Hüda-Par’ın AKP’yi, daha çok da BDP’yi endişelendirdiğini tahmin edebiliriz. Sanırım bundan sonra Kürtlerin oyuna talip olan partilerin daha fazla çalışması ve bunu biraz hak etmesi gerekiyor." (Hürseda Haber/Çınarınsesi)