Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletlerin Arakan raporuna ilişkin “Rohinga Müslümanlarının yaşadığı insani kriz hakkında” başlığıyla yazılı basın açıklaması yaptı.
Açıklamada, Myanmar'ın Arakan eyaletinin kuzeyinde 25 Ağustos 2017'deki saldırılar sonrası başlayan ve 700 binden fazla Rohingya Müslümanının Bangladeş’e sığınmak zorunda kalmasına neden olan insani krizin, aradan geçen bir yıla rağmen sürdüğüne işaret edildi.
Rohingyaların içinde bulunduğu durumun vahametinin, konuya ilişkin BM raporlarında açıkça ortaya konulduğu belirtilen açıklamada, raporda Rohingyaların maruz kaldıkları insan hakları ihlallerinin uluslararası hukuk bağlamında en ağır suçlara tekabül ettiği tespitinde bulunulduğu vurgulandı.
Açıklamanın devamında, “BM İnsan Hakları Konseyi tarafından son olarak yayınlanan raporda Rohingaların maruz kaldıkları insan hakları ihlallerinin uluslararası hukuk bağlamında en ağır suçlara tekabül ettiği tespitinde bulunulmuştur. Raporda, ilgili üst düzey Myanmar makamlarının soykırım suçu işleyip işlemediklerinin yetkili bir mahkeme tarafından soruşturulması gerektiği vurgulanmıştır.” denildi.
Myanmar hükümetine çağrıda bulunulduğu açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Myanmar Hükümetini uluslararası toplumla işbirliği halinde sorunun kalıcı çözümüne yönelik adımlar atmaya ve Rakhayn Eyaletinde zorla yerlerinden edilmiş Rohingaların güvenli, onurlu ve kalıcı şekilde evlerine dönmelerini sağlayacak koşulları oluşturmaya çağırıyoruz. Türkiye krizin başından itibaren uluslararası kamuoyunun bu meseleye gerekli duyarlılığı göstermesi için büyük çaba göstermiştir. Bu kapsamda son olarak bölgede insani koşulların iyileştirilmesine yönelik güçlükleri ele almak amacıyla fikirdaş ülkeler ile bölgede etkin uluslararası kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla 6 Temmuz 2018 tarihinde Ankara’da Uluslararası Rohinga İstişare Toplantısı düzenlenmiştir. Türkiye, Rohinga Müslümanlarının yaşadığı trajedinin uluslararası toplumun gündeminde tutulmasına ve soruna Myanmar ve Bangladeş Hükümetleriyle diyalog halinde kalıcı bir çözüm bulunmasına yönelik çabaları desteklemeye devam edecektir.”
İLKHA