86 yıl aranın ardından tekrar ibadete açılan Ayasofya-i Kebir Câmi-i Şerifi'nde, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın okuduğu hutbede “Atatürk’e lanet okuduğu” ileri sürülerek kendisine yönelik başlatılan karalama kampanyasına karşı Diyanet-Sen Malatya Şube Başkanı Mehmet Engin, şube binasında basın açıklaması düzenledi.
Engin, Danıştay kararıyla yeniden ibadete açılması kararlaştırılan Ayasofya-i Kebir Câmi-i Şerifi'nde ilk cuma namazının Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın kıldıracağının açıklanmasıyla beraber sosyal medya üzerinden linç kampanyalarının hız kazandığına dikkat çekti.
Genelde dış kaynaklı ve sahte hesaplardan yürütülen linç kampanyasına içerden de bazı çevrelerin sosyal medya platformlarından destek verdiğini belirten Engin, “Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasını bir türlü içlerine sindiremeyenler Diyanetimize, Diyanetimizin başkanına saldırı dilini kullanarak karalama kampanyasına girişmişlerdir. Özellikle sosyal medya mecralarında hakkında karalamaya yönelik etiketler açılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş hocamız da Diyanetimiz de sahipsiz değildir ve de yalnız değildir.” dedi.
“Vakfiyelerin sonundaki bedduayı bilmeyen yoktur”
Selçuklulardan Osmanlıya sayısız vakıf ve vakfiyelerin olduğuna dikkat çeken Engin, şöyle devam etti:
"Bizim medeniyetimiz, vakıf medeniyetidir. Vakfiyelerin sonundaki bedduayı bilmeyen yoktur. Sayın Ali Erbaş hocamızın cuma hutbesinde herkes tarafından bilinen bu bedduayı okuyarak vakıf malının amacı dışında kullanılamayacağını vurgulamasını başka türlü yorumlamak iyi niyet sınırlarını aşan kasıtlı bir karalamanın ta kendisidir. Üstelik bu sadece Ayasofya ile ilgili değil tüm vakıf malları için geçerlidir. Bunu milletimize Diyanet İşleri Başkanımızın hatırlatması kadar doğal ne olabilir. Diyanet İşleri Başkanlığı ülkemize ve ümmet coğrafyasına hizmet eden, mazlumların çaresizlerin imdadına yetişen, iman ve hakikat ölçülerini her alanda ve herkese hatırlatmaya çalışan güzide bir devlet kurumumuzdur. Bu güzide kurumumuza ve onun başkanına karşı saldırı dilini kullananları, iyi niyetten yoksun, ön yargılı insanlar olarak niteliyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı’nı itibarsızlaştırmayı bir yöntem olarak kullanmak hiçbir akıl ve vicdan tarafından kabul edilemez.”
“Provokasyon peşinde olanlara bu millet fırsat vermeyecektir”
Karalama kampanyasını başlatanların asıl amaçlarının Mustafa Kemal ve dindarlık üzerinden germek ve bölmek olduğuna vurgu yapan Engin, “Topluma zehirli bir hava pompalanıyor, daha önce defalarca işlediği görülmüş laik-dindar fay hattını harekete geçirmek için provokasyon peşinde olanlara bu millet fırsat vermeyecektir. Diyanet İşleri Başkanının üzerinden kurumumuzu hedef aldıklarının farkındayız. Bizler bu davanın sahipleriyiz. Diyanet İşleri Başkanlığımızın dünyada ve Türkiye’de sergilediği misyon ve sorumluluğun bazı odakları rahatsız ettiğini iyi biliyoruz. Müslüman dünyasının adeta ümidi durumuna gelmiş olan başkanlığımızın çalışmalarını sekteye uğratmak, itibarsızlaştırmaya kalkmak dünden bugüne alışıla gelmiş bir saldırı sistemi haline getirilmiştir.” şeklinde konuştu.
“Siz doğru iseniz şer odakları size her zaman saldıracaklardır”
Açıklamasının sonunda Engin, şunları söyledi: “Birliğin dirliğimizden geldiğini, dirliğimizi bozguna uğratmaya çalışanlara da izin vermeyeceğimizi dün nasıl ki kararlı bir şekilde dile getirdiysek, bugün yine aynı kararlılıkla dile getirmeye devam edeceğiz. Türkiye adına aydınlık yarınlardan bahsedebilmek için bizim bir ve bütün olmamız gerekir. Diyanet İşleri Başkanlığı’na çamur at izi kalsın diyenlerin çoğaldığı, şer için konuşanların günden güne arttığı bu günlerde, bilgi sahibi olmadan, fikir üretenlere inat, dünyanın en ücra yerlerine Türkiye’nin nişanesini taşıyan Diyanetine ve başkanına sahip çık. Unutmayın siz doğru iseniz şer odakları size her zaman saldıracaklardır. Türlü kumpaslarla Diyanet İşleri Başkanlığı’na ve onun başkanına yönelik yıpratma ve itibarsızlaştırma kampanyasını görüyor, yapılan saldırılar karşısında ‘Diyanetime Dokunma- Diyanetine Sahip Çık’ diyoruz.”
İLKHA