Diyanet'in teravih kararını yerinde gören de var tepki gösteren de

​Diyanet İşleri Başkanlığının teravihlerin evlerde kılınmasına ilişkin kararını değerlendiren İstanbul'daki bazı vatandaşlar camilerin kurallara en dikkat edilen yerler olduğunu hatırlatırken, bazıları da salgın tehlikesine dikkat çekti.

Diyanet İşleri Başkanlığı, bu Ramazan'da teravih namazlarının şimdilik evlerde kılınması yönünde bir karar alındığını açıkladı.

Geçtiğimiz yıl da salgın nedeniyle teravihlerini camilerde kılamayan Müslümanlar, aynı uygulamanın bu yıl da sürmesine tepki gösterirken kimileri de kararı yerinde buluyor.

İLKHA'ya konuşan İstanbullular, Diyanet'in kararını değerlendirdi.

"Alışveriş merkezleri (AVM) açıkken camilerin kapalı olması mantıksız"

Camilerin sürekli olarak temizlendiğini aktaran Fatma Kılıç, "Ramazan denince aklımıza ilk olarak teravih geliyor. Camilerde sosyal mesafeye uyulduğu sürece namazlar camilerde kılınabilir. AVM'ler açıkken camilerin kapalı olması mantıksız. O zaman AVM'leri de kapatsınlar. Çünkü camilerde her türlü tedbir alınmış. Bu gibi tedbirleri müftülükler alıyor ve sürekli temizlik görevlileri tarafından camiler temizleniyor. Ben Ramazan'ı teravih olmadan düşünemiyorum." diye konuştu.

"Teravihin camide kılınmasından yanayım"

"Hastalık olsa bile teravihin camide kılınmasından yanayım." diyen Mustafa Doğan, insan yoğunluğunu sadece camilerde değil her yerde oluştuğunu ifade etti.

"Teravihler camilerde kılınmalı"

Ramazan ayının dua ayı olduğunu hatırlatan Murat Tükmes, camilerin teravihe kapalı olmasını eleştirdi.

Tükmes, "Bence teravihlerin camilerde kılınması lazım. Bu kadar da acizlik olmaz. Marketler ve alışveriş merkezleri açıkken camilerin teravihlere kapalı olması sıkıntı. Teravihler camilerde olsun. Oralar en güvenli yerler. Biz cemaat olarak seccadelerimiz elimizde, mesafemize dikkat ediyoruz. Ramazan-ı Şerif önemli; dua ayımızdır. Teravihler için camilerin kapalı olması sıkıntı çünkü birçok kişi teravihleri evlerinde kılmayabilir." ifadelerine yer verdi.

"Camiler sokaktan daha güvenli"

Ramazan ayının senede bir kez geldiğine dikkat çeken Sedat Akın, "Aslında yarı yarıya doğru bir karar. Aslında belli başlı insanlar teravih namazları için camiye gidiyorlar. Ben namaz için camiye gittiğimde aralıklar ile namaz kılıyoruz. Virüsün orada bulaşacağını sanmıyorum. Bana göre camiler sokaktan daha güvenli. Camilerde bir şey yok ki. Zaten kapasitenin yüzde 50'si alınıyor." ifadelerini kullandı.

"Virüs mitinge gittiğinde değil de camiye gittiğinde mi bulaşıyor"

Camilerin kurallara en çok uyulan mekanlar olduğunu söyleyen Muhammet Hamza, Diyanet'in kararının kendisini şaşırttığını ifade etti.

Hamza "Teravihlerin evlerde kılınmasında hiçbir sorun yoktur. Ama camilerde kılınması daha güzeldir. Alınan kararlarda bir hikmet vardır ama insanlar bu hikmeti sorgular. Neden mi; çarşılar pazarlar açık. Sanki bu virüs öyle ayarlanmış ve tasarlanmış ki, Meclis'te, mitingde bulaşmıyor ama evde, camide, tekkede, dergâhta, Hac da ve Kâbe'de bulaşıyor. Sanki tasarlanmış bir hal. Halk bunu sorgular. Camiler kuralların en çok uygulandığı mekanlardır. Kendim sürekli camiye gider gelirim. Mesafe, maske kuralına uyuluyor. İmam ve cemaat de bunu çok iyi yerine getiriyor. Bunlara rağmen Diyanet'in bu tür karar alması bizleri şaşırtıyor." diye konuştu.

"Camiler kuralların en çok uygulandığı yerlerdir"

Meydanların, hınca hınç dolu olduğunu ancak buna karşı gerekli önlemlerin alınmadığını savunan Yunus Talay, "Meydanda gezinerek virüs kapmıyorsunuz da namaz kılarken mi virüs kapacaksınız? Metrolar tıklım tıklım ve bazen nefes bile alamıyorsun. Minibüsler de dolu ve eskisi gibi kurallara uyulmuyor. İlk zamanlarda önlem vardı ama şu an önlem yok hiçbir yerde. Camiler kuralların en çok uygulandığı yerlerdir." dedi.

"Teravih namazlarının evlerde kılınması kararı yerinde bir karar"

Ömer Şaş ise "Teravih namazlarının evlerde kılınması kararı yerinde bir karar." dedi ve şunları ekledi:

"Çünkü kişilerin namazı hangi camide kılacağı bilinmiyor. Güvenlik güçlerinin, 'Nerden geliyorsun?' sorusuna, 'Ben teravih namazından geliyorum.' dediğinde onlar nasıl bir işlem yapacak? Teravih namazı akşam 21.00'e doğru kılınıyor. Takriben 45 dakika sürse akşam saat 22.00'yi bulacak. Bizler işi sulandırıyoruz aslında. Bu illetin bu şekilde yayılmasının nedeni bizleriz. Herkesin başına bekçi koyulması mümkün değil. Tabi dini bir vecibe. Ben de oruç tutuyorum ve namaz kılıyorum. Ama evlerde kılınması daha makul. En azından biz Müslümanlar virüsün yayılmasının müsebbibi olmayalım. En azından kara propagandasına girmeyelim. Teravih namazını kılmak isteyen zaten kılacak. Camideki derecesi itibari ile güzel ama bir afet varsa dikkat edilmeli. Dinimizin Resulü de bir afet varsa kendinizi koruyun diye uyarıyor." ifadelerini kullandı. 

Tedbirlerin yerinde bir karar olduğunu dile getiren Nejla Küçük, "Tedbir alınması iyi. Geçen yıl da teravihleri evlerde kıldık. Sanırım yine öyle uygun görmüşler. Herkes namaz kılmak isteyecek ve izdiham oluşabilir. Bence Diyanet'in aldığı karar doğru." dedi.
















İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İstanbul Haberleri

Atatürk'e hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanan doktor serbest bırakıldı
HÜDA PAR'dan Dr. Mehmet Arslan'a cezaevinde ziyaret
MAZLUMDER: Duyarlı insanlar üzerinde kurulan baskılar kabul edilemez
HÜDA PAR: Gözaltına alınan gençler bir an önce serbest bırakılmalıdır!
"Bilinçli bir irade sahibinin (Vacib-ül Vücud) varlığı zorunludur"