Diyarbakır Filistin ile tek yürek olmaya devam ediyor

Filistin direnişine destek vermek için bir araya gelen binlerce Mescid-i Aksa sevdalısı, hep bir ağızdan Gazze'ye selam yollayıp siyonist işgalci rejime lanet yağdırdı.

HÜDA PAR öncülüğünde bir araya gelen binlerce Diyarbakırlı, siyonist işgal rejimine lanet yağdırıp, Filistin direnişine selam yolladı.

Filistin ve Tevhid bayrakları ile Şeyh Said Meydanı'nı dolduran binler, attıkları sloganlarla tepkilerini dile getirip Müslüman ülke yöneticilerine bir an önce harekete geçilmesi çağrısında bulundu.

Programda, yatsı namazının cemaatle eda edilmesinin ardından Filistinli şehitler için gıyabi cenaze namazı kılındı.

Hep bir ağızdan Filistin direnişi için yapılan duanın ardından İhvan-Der adına konuşan Mehmet Ali Zeybek, Kudüs'ün muhakkak yaşadığı zulümden kurtulacağını ve Allah'ın bu kurtuluşu Müslümanlara bahşedeceğini söyleyerek bunun ancak birlik olmakla sağlanacağını ifade etti.

Müslümanların vahdete ihtiyacı olduğunu dile getiren Zeybek "Bu ümmetin evlatları bin tane paravan işgal devletlerini alaşağı edecek güçtedir. Cihadı hayat düsturu edinmiş yiğitler asla ümmetin sırtını yere değdirmezler. Aksa ve Filistin'deki mücahitler, kendi topraklarıyla beraber diğer İslam topraklarını şirkten, küfürden ve satılmış yönetimlerin tasallutundan kurtaracaktır Allah'ın izniyle. Bu da sadece mal, can ve cihatla mümkün olacaktır." dedi.

"Müslümanlar her ay Filistin'e nakdi yardım gönderirse israil paramparça edilir"

Ümmetin fertlerinin canlarını Allah yolunda feda etmek için var olduklarını belirten Zeybek, Müslümanlara Filistin için nakdi yardım çağrısında da bulunarak "O mücahitler ki dünya hayatını küfrün sevmesinden çok Allah yolunda şehit olmayı arzu etmektedirler. Siyonistler dünyanın herhangi bir köşesinde yaşayan bir Yahudi'den bile her ay para toplamaktadır. Her Müslüman da cebindeki paradan her ay Filistin'e gönderirse, inşallah israil bir yıl değil bir ayda paramparça edilir. Rabbim o günleri bizlere göstersin." ifadelerini kullandı.

Etkinlikte söz alan Anadolu Gençlik Derneği Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahman Ergin ise Kudüs'ün sadece Filistin'de işgal altında olan bir şehir olmadığını vurgulayarak "Kudüs demek Mekke, Medine demektir. Kudüs demek Şam, Bağdat, Kahire demektir. Kudüs demek Beyrut, Saraybosna, Tahran demektir. Kudüs demek Ankara, İstanbul, Diyarbakır demektir. İşte bu yüzden biz Kudüs için meydanlardayız. Terörist israilin işgallerine, kadın, yaşlı, çocuk demeden uyguladığı katliamlara karşı tepki gösteriyor ve hükümetlerin harekete geçmesini istiyoruz." dedi.

"Gün israilin tepesine balyoz gibi inme günüdür"

Kudüs'ü ümmetin gündemine taşıyan merhum Necmettin Erbakan Hoca'nın "israil laftan anlamaz ancak güçten, müeyyideden ve yaptırımdan anlar." sözünü hatırlatan Ergin "Bizler hükümetten, kınamaları ve konuşmaları bir tarafa bırakıp terörist israile karşı somut yaptırımlar uygulamasını bekliyoruz. Kudüs Fatihi Selahaddin-i Eyyubi'nin torunları olarak bizler Diyarbakır'ımızın Şeyh Sait Meydanı'ndan hükümete sesleniyoruz; Gün, topyekûn Müslüman devletlerin, israilin tepesine bir balyoz gibi inme günüdür. Gün, TBMM'nin, Kudüs ve Mescidi Aksa gündemi ile toplanıp karar alma günüdür." şeklinde konuştu.

Konuşmasına devam eden Ergin, şunları söyledi:

Gün, Mavi Marmara davasını yeniden başlatma ve o saldırıyı yapan terörist israili yeniden yargılatma günüdür. Gün, D8'i ve İslam İşbirliği Teşkilatını toplayıp, israile karşı yaptırım uygulatma günüdür. Gün, israilin uşağı ABD'nin ülkemizde bulunan tüm hava üslerini ve israili koruyan tüm radar üslerini kapatma günüdür. Gün, israille bütün ticari ilişkileri askıya alma ve israil mallarının ülkemize girişini engelleme günüdür. Gün, Azerbaycan'a, Irak'a, Suriye'ye gönderildiği gibi Filistin'e, Kudüs'e, Mescid-i Aksa'ya asker gönderme günüdür.

"Harekete geçmek için daha kaç şehrin yakılıp kaç bedenin parçalanması gerekecek?"

HÜDA PAR adına basın açıklamasını okuyan partinin Sur İlçe Başkanı Ercan Şenol "Bugün siyonist terör çetesinin; sadece Müslümanların onuru ve izzetini çiğnemesine, şehirleri harap, bedenleri parçalamasına, katliamlarını gizlemek için basın merkezlerini vuracak kadar gözü dönmesine kahrolmuyoruz. Bugün sadece parça parça olan bebeklerimize, evleri başlarına yıkılan, Allah'tan başka sığınağı olmayan kardeşlerimize, bacılarımıza, kahrolmuyoruz. Bugün aynı şekilde koskoca İslam âleminin, yapılan bu zulmü hiçbir şey olmamış gibi seyretmesine de kahroluyoruz." dedi.

Artık kelimelerin ve kınamaların ötesine geçilmesi gereken noktaya varıldığını vurgulayan Şenol "Bu zulmü daha ne kadar seyredip daha kaç parçalanmış bedene ağlayacağız? Bombaların ölüm yağdırmasına daha ne kadar ah-u vah edeceğiz? Ateş sadece düştüğü yeri değil yüreklerimizi de yakıyor. Mazlumun feryadı arşı titretirken İslam ülkelerinin yöneticilerinin harekete geçmesi için daha kaç şehrin yakılması, kaç bedenin parçalanması gerekecek?" ifadelerini kullandı.

"israil kınanmaktan anlamıyor"

İslam ülkelerinin yöneticilerine seslenen Şenol "Artık kendinize gelin! Kudüs'ün özgürlüğüne giden yol hiç şüphesiz direniştedir. Direniş hareketine siyasi, ekonomik ve askeri olarak destek verin. Mescid-i Aksa ve Müslüman kardeşlerimize kalkan olun! Sokakları kan gölüne çeviren katilleri durduracak adım atın! Ülkelerinizin işgal rejimine sağladığı siyasi, ekonomik, askeri imkanları derhal sonlandırın. Hiç şüphesiz İslam, korkakların değil cesur ve atılganların omzunda yükselecektir." şeklinde konuştu.

Birleşmiş Milletler, insan hakları savunucusu olduklarını iddia eden kuruluşlara ve İslam İşbirliği Teşkilatı'na üye devletlere de seslenen Şenol "Siz Filistin'i, Kudüs'ü, Mescid-i Aksa'yı kurtarmak için kurulmadınız mı? Daha kaç kez tecrübe edeceksiniz? israil, laftan-sözden anlamıyor! israil, cuma günleri camilerden okunan hutbelerden, kınanmaktan anlamıyor! Tarih şahittir ve bugünlerde bir daha tecrübe edilmiştir ki israil, ancak ve ancak güçten anlıyor! Ve bu gücü harekete geçirmenin zamanı çoktan gelmiştir!" dedi.

"Vakit bu zalimlere anladıkları dilden konuşma vaktidir"

Gün, topyekûn İslam alemi ve dünya barışını korumakla görevli uluslararası kuruluşların israilin zulmüne "DUR!" deme ve siyonistlere anlayacağı dilden ve en yüksek perdeden konuşma günü olduğunu dile getiren Şenol ""Vakit bu zalimlere anladıkları dilden konuşma vaktidir! Sadece Müslümanlara değil, insana ve insanlığa da düşman olan hastalıklı bir ruh haliyle karşı karşıyayız. Tüm dünya da biliyor ki siyonistler işgal, şiddet ve terörden beslenen, yeryüzündeki huzurun ve güvenin önündeki en büyük engeldirler. Kudüs, ırkçı-siyonist işgalden kurtulup huzur ve güvenlik yurdu haline gelmedikçe, İslam ülkelerinin, İslam âleminin ve dünyanın huzur bulması mümkün değildir." diye belirtti.

Kudüs'ün, Gazze'nin ve Filistin'in işgalci emperyalistlerden tamamen temizlenmesini sağlamak ve o mübarek mekânların yeniden insanların huzur ve barış yurdu olmasını temin etmenin Müslümanların en kutsal vazifesi olduğunun altını çizen Şenol şunları söyledi:

"Kudüs'ün özgürlüğü için askeri, siyasi ve ekonomik politikaların devreye sokulması gerekir"

İslam toplumunun faaliyet gösteren bütün teşkilatlarını, insanlık onurunu korumayı görev sayan tüm sivil toplum kuruluşlarını, Kudüs'ün barış yurdu olmasının temini için bir araya gelerek en güçlü tepkilerini ortaya koymaya çağırıyoruz. İslam ülkelerinden; ordularını Kudüs şuuruyla teyakkuza geçirmeye, israile karşı somut adımlar atmaya davet ediyoruz. Nasıl ki Azerbaycan'a ve Karabağ'a askeri destek sağlandıysa Filistin için de aynı destek sağlanmalıdır, diyoruz. Yeryüzünde barış ve adalete inanan bütün insanlığı; işgale, haksızlığa ve sömürüye karşı Kudüs'e ve Mescid-i Aksa'ya sahip çıkmaya, zalimin karşısında direnişin yanında yer almaya çağırıyoruz.

Son olarak Şenol "Unutmayalım ki, 'Mazlumlar ayağa kalkmadan zalimler asla diz çökmez.' Evet, artık söz değil harekete geçme vaktidir. Vakit, Ümmetin ordularını ve namlularını siyonist işgalcilere yönelteceği vakittir. Gün, Kudüs'ün özgürlüğü için askeri, siyasi ve ekonomik politikaların devreye sokulması gerektiği gündür. Selam olsun izzetle direnenlere! Selam olsun imkânlarını seferber edenlere! Lanet olsun zalimlere ve zalimlere ses etmeyen zelillere! Veyl olsun zalimlerden korkarak gerisin geriye kaçanlara!" dedi.

Programın ardından oluşturulan kilometrelerce uzunluğa varan binlerce araçla Diyarbakır'ın caddelerinde Filistin'e destek turu atıldı. Konvoy güzergâhları boyunca cadde üzerinde bulunan evlerden de konvoya Filistin için destek verildiği görüldü.




























İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Diyarbakır Haberleri

Narin davası kararını istinafa götüreceğiz
Narin Güran cinayeti davasında karar açıklandı
Prof. Dr. Bozan: Kültürel ve medeniyet anlamında kendi değerlerimizle barışık olmak durumundayız
Yetimler Vakfı'ndan Gazze'ye gönderilen doktorlara ilişkin açıklama
Devletten Rojin için adalet istiyorum