Olay, Diyarbakır merkez Bağlar ilçesi 5 Nisan Mahallesi Nuriye Çelebi Eser ilkokulunda meydana geldi.
Basın açıklamasını okuyan Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şube Sekreteri Recep Güneş ve Eğitim-Sen Diyarbakır 2 No'lu Şube Eğitim Sekreteri Kadriye Kaya tarafından Nuriye Çelebi Eser ilkokulunun önünde okundu.
Diyarbakır Eğitim Bir-Sen, Eğitim-Sen, Türk Eğitim-Sen ve çok sayıda öğretmenin de katıldığı basın açıklamasında öğretmene yapılan saldırı sert bir dille kınandı.
Eğitim sahasındaki karar alıcıların tehlikenin ciddiyetini kavrayamamış görünmelerinin vahim bir durum olduğunu altını çizen Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şube Sekreteri Recep Güneş, "Daha iyi bir eğitim için daha iyi bir müfredat, daha geçerli ve etkili pedagojik yöntemler, daha ileri amaçlar üzerine kafa yormamız gerekirken bugün öğretmene şiddet konusuna ilişkin bir basın açıklaması daha yapmak mecburiyetinde kalışımızın ana sebebi, şiddetin ağırlaşan toplumsal maliyeti karşısında, ilgililerin çözüm üretmede yetersiz kalmaları veya isteksiz davranmalarıdır. İçinde bulunduğumuz hal hem üzücü hem de düşündürücüdür." diye konuştu.
"Şiddeti eğitimle yok etmenin ilk aşaması, kesin bir anlayış ve program değişikliğidir"
Güneş, "Bu bağlamda, dün Nuriye Çelebi Eser ilkokulunda görev yapan öğretmen arkadaşımızın veli tarafından saldırıya maruz kalması, öğretmene şiddet yasasının derhal çıkarılması gerektiğini, öğretmeni koruyan bir meslek kanununa duyulan ihtiyacın aciliyetini ortaya koymuştur. Öğretmeni güçlendirecek, donatacak, koruyacak tedbirler almak yerine onu hedef alan saldırılar karşısında sessizliğe gömülmenin anlaşılır bir yanını göremiyoruz." ifadelerini kullandı.
Toplumdaki şiddeti eğitimle yok etmenin hesabını yaparken şiddeti eğitimin içine sokmaya davetiye çıkarıcı uygulamaların akılla, izanla, vicdanla telif edilir bir yanı olmadığına vurgu yapan Güneş açıklamasına şöyle devam etti:
"Şiddeti eğitimle yok etmenin ilk aşaması, kesin bir anlayış ve program değişikliğidir. Mevcut eğitim paradigmasının ve programlarının şiddeti önlemediği, bilakis şiddete yatkın psikolojileri beslediği artık görülmelidir. Sorun üreten bir sistem çare olamaz. Eğitim, şiddeti ortadan kaldırılacak bir enstrüman olarak tavsif edilirken şiddetin, eğitimi tehdit ve tahdit eder boyuta ulaşması, bunun geleceğimizi tehlikeye sokacak boyuta doğru tırmanıyor olması, acil ve köklü çözüm bulmayı zaruri hâle getirmektedir."
"Eğer kalıcı önlemler alınmazsa yarın çok geç olabilir"
Güneş, "Eğitim çalışanlarının baskı ve tehditlerin kıskacına bırakıldığı, sistemin yanlış çarklarında sindirildiği, güvensiz ve güvencesiz iş ortamlarına itildiği, eğitim iş kolundaki hizmetlerin piyasacı bir anlayışla yürütüldüğü, öğrenci-öğretmen-veli ilişkisinin giderek yozlaştığı bir ortamda eğitim ve öğretim mekanizmasının toplumu dönüştüren ve iyileştiren bir sonuç üretmesi beklenemez." şeklinde konuştu.
Okullarımızda yaşanan şiddet olaylarının tekrar etmemesi, eğitimcileri şiddetin hedefi haline getiren uygulamaların son bulması, somut ve kalıcı çözümler üretilmesi için başta Millî Eğitim Bakanlığı olmak üzere, bütün yetkilileri acilen harekete geçmeye ve gerekli yasal çerçeveli önlemeleri ivedilikle almaya davet ediyoruz. Eğer kalıcı önlemler alınmazsa yarın çok geç olabilir." dedi.
"İdeolojik sebepler, kötü alışkanlıklar ve yanlış çevre şiddet eğilimini ortaya çıkaran sebeplerdir"
Basın açıklamasını Eğitim-Sen adına okuyan Eğitim-Sen Diyarbakır 2 No'lu Şube Eğitim Sekreteri Kadriye Kaya, MEB destekli şikayet mekanizmalarının öğrenci ve veliyi sorgu hakimliği düzeyine çıkardığını, öğretmeni sanık koltuğuna düşürdüğünü ve her fırsatta sigaya çekilen bir nesneye dönüştürdüğünü belirterek öğretmeni ve mesleğini itibarsızlaştırdığını, öğretmen kimliğini oluşturan öğeleri değerden düşürdüğünü ifade etti.