Diyarbakır, Suruç, Ankara bombaları

Sait ŞAHİN

 Seçim sath-ı mahaline girdik ve yine bombalar patladı. Aslında seçim yaklaştıkça bazı bombaların patlayacağını tahmin ediyorduk ve bunu dillendirdik de.

Ankara'da patlayan bombalar, cumhuriyet tarihinin en kanlı terör saldırısı oldu. Bu defa birebir hedef HDP mitingi olmasa da HDP'den uzak bir miting de değildi. HDP'ye destek, hatta denilebilir ki PKK'ya destek amaçlı bir miting idi.

Tek taraflı bozduğu ateşkes ile başlayan çatışmalarda çok ciddi kayıplar veren ve girilecek olan kış şartlarında manevra ve eylem kabiliyeti düşecek olan PKK, hedeflerine ulaşamayınca, çözüm süreci çatışmasızlığı ve boşluğunda elde ettiği kazanımları kaybetmeme adına tekrar masaya ve çatışmasızlığa dönmek istiyordu.

Bombaların patlatıldığı gün de tek taraflı olarak eylemsizlik kararı aldı. (Gerçi eylemsizlik kararını da kendisine ve halkın eylemlerine yönelik bir saldırı ve müdahale olmaması şartına bağladı. Halkın eylemlerinden kastı da silahlı militanlarınca kontrol altında tutulan mahallelerin hendeklerle çevrilmesi ve barikatlarla kuşatılması idi. Yani devlet halkın (!) bu eylemlerine müdahale ederse yine çatışma sebebi olacaktı.)

PKK'nın çatışmasızlık ve HDP'nin 1 Kasım seçimleri için barış dediği günlerde, Ankara'daki mitingi farklı sol çevreler ve sendikalar da barış için düzenliyorlardı. Yani PKK, HDP ve mitingi düzenleyen farklı sol çevreler “barışta” birleşmişlerdi.

Ankara'da patlayan bombalı saldırıyı kimin gerçekleştirdiğini bilmiyorum ancak bu bombalı eylem ile Diyarbakır ve Suruç bombalı eylemleri benzeşiyor ve aynı amaca hizmet ediyor. Bu sebeple, HDP'nin Diyarbakır mitinginde patlayan bomba ile Suruç'taki bombalı saldırı sonrası ne yazmışım diye baktım.

Diyarbakır ve Suruç bombalarından sonra yazmış olduğum “Büyük Plan; HDP/PKK ve IŞİD” başlıklı yazıda şunları ifade etmişim:

“İlginçtir; HDP'nin baraj sıkışıklığı yaşadığı ve can çekiştiği bir zamanda devreye Diyarbakır bombası giriyor ve hükümetin, ateşkesi bozan ve eylemlere başlayan PKK ile ilgili ciddi tedbirler alacağı ve PKK'nın üzerine gideceği, yani PKK'nın sıkıştığı bir zamanda da devreye Suruç bombası giriyor.

Hatırlayın; Suruç'taki bombalama öncesi PKK, baraj yapımını sebep gösterip sudan bahanelerle ateşkesi bozan eylemlere başladı. Hükümet de buna karşılık, üç yıldır PKK'ya bıraktığı kamu güvenliğini sağlamaya yönelik adımlar atacağını ilan etti. Otorite boşluğunun sürdürülemeyeceğini, otorite boşluğunda silahlandırılan şehir içlerinin silahlardan arındırılacağını, eylemlerin arkasındaki sorumlulara, yani KCK'ya yönelik tutuklamalara gideceğini duyurdu. Hükümetin bunu yapması HDP/PKK'nın, sürecin başındaki pozisyonlarına gerilemesi ve inisiyatif kaybetmesi demekti.

Stratejik akıl hemen devreye girdi ve Suruç'taki bomba patladı. Nefes alan PKK/KCK oldu.

...

Gelelim IŞİD boyutuna. Diyarbakır'daki gibi Suruç'taki bombanın arkasında da IŞİD olduğu söylendi.

IŞİD, düşünce yapısı itibari ile her türlü eylemi yapabilen ve çekinmeden bunları üstlenen bir örgüttür.

Seçim mitingindeki bomba ve özellikle de “oy kullanmak şirktir” el broşürleri ile can simidi gibi HDP'ye yetişen, Suruç ile PKK'nın silahını meşrulaştıran, önünü açan, Kobani stratejisi üzerinden uluslararası silah ve destek yardımı ile PYD'yi güçlendiren ve meşrulaştıran ve pek çok İslâm coğrafyasındaki varlığı ve eylemleri ile de emperyalist ve Siyonist güçlere zemin hazırlayan IŞİD, sadece büyük planın işlemesine yardımcı oluyor.   

Bombalı eylemleri ister PKK kendisi yapmış olsun, ister IŞİD yapmış olsun, sonuç olarak diyebilirim ki; şimdiye kadar çözüm süreci ile hükümet teslim alınmışken, şimdi bombalama/kaos üzerinden de Türkiye teslim alınmak isteniyor.”

Evet, Diyarbakır ve Suruç bombaları sonrası bunları yazmışım. Değişen bir şey var mı? Yine seçim ağzı, yine HDP ve PKK sıkışmış ve yine HDP/PKK'ya destek mitingine bombalı saldırı. Ve yine kesinleşmemiş olsa da saldırının arkasında IŞİD'in olduğu iddiaları.

Dediğim gibi saldırıyı kimin yaptığını bilmiyorum ama ne amaçla yapıldığını biliyorum.

HDP baraj sorunu yaşıyor, Diyarbakır bombası; PKK bozduğu ateşkese gerekçe bulma sıkıntısı yaşıyor, Suruç bombası ve bu defa hem HDP hem de PKK darboğaz yaşıyor, Ankara bombası... Kabak tadı verdi diyeceğim ama basit kalıyor, çünkü oyun büyük ve amaca ulaşılıyor. Amaca ulaşılırken de onlarca kişi can veriyor.

TAZİYE: Hac dönüşü İstanbul'da vefat eden Rufai tarikatının şeyhi Elhac Ali Karamanlı Efendiye Allah'tan rahmet, ailesine ve müritlerine başsağlığı, sabır diliyorum. Emniyet ve istihbaratın bütün tehdit ve baskılarına rağmen dik duruşuna, müslümanlarla ilişkisine ve İslâmi çalışmada desteklerine şahit olduğumuz bir şahsiyetti. Allah mekanını cennet etsin.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.