Saadet Partisi, HÜDA PAR, DEVA, Gelecek, İYİ Parti ve CHP Diyarbakır il başkanları Koşuyolu Parkında bir araya gelerek ötekileştirici ayrımcı siyasi üslubun terk edilmesi ve yaşanan ekonomik tahribatın neticesinde faturalarını ödeyemeyen insanların elektrik ve doğalgazının kesilmemesi için ortak basın açıklaması yapıldı.
Basın açıklamasını Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahman Ergin okudu. Ergin, "Toplumda yaşanan şiddetin önüne geçilmesi, gerilimin ortadan kaldırılması esastır. Biz; Demokrasi ve Atılım Partisi, Gelecek Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti, Hür Dava Partisi, Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanları olarak ötekileştirici, ayrımcı, insanların birlik ve beraberlik duygularını erozyona uğratan, halkı kin ve nefrete yöneltme üslubu mutlaka terk edilmesi gerektiğini her platformda ve toplantıda dile getirmeye devam ediyoruz." dedi.
Yüksek faturalarını ödeyemeyen vatandaşların mağdur edilmemesi gerektiğini belirten Ergin, "Diğer bir konu kış mevsimiyle birlikte elektrik kesintilerinin yaşanmaması, doğalgaz ve su kesintileriyle hayatın felce uğratılmaması gerekir. Elektrik faturalarının yüklü gelmesinin nedeni ilgili kuruluşça hala açıklığa kavuşturulmamıştır. Ekonomik durgunluğun ve TL’nin sürekli değer kaybı ile artan zam furyası, muhtemelen faturalara da yansıyacaktır. Esnaf ve vatandaşın iş ve aş peşinde olduğu, ayakta durmaya zorlandığı ortamda faturasını ödeyemeyenlerin elektriğinin ve doğal gazının kesilmemesi, icralık durumların yaşanmaması talebimizdir. Kaçak elektrik kullanımı bahane edilerek birçok vatandaşın mağdur edildiği hepimizin bilgisi dâhilindedir." ifadelerini kullandı.
Halkın alım gücünün düştüğünü bu nedenle ekonomik sıkıntılar yaşadığına dikkat çeken Ergin açıklamasının devamında şunları kaydetti:
"Kış ortasında fakir, işsiz, gündelik işlerde çalıştığında sıcak bir aş bulmaya çalışan vatandaşın elektrik ve doğalgaz faturası ödenemediği için soğuğa terk edilmesinden endişe ediyoruz. Vatandaştan gecikme zammı, sayaç kapama-açma parası talep edilmemelidir. En azından bu işlem kış mevsiminde uygulanmalıdır. Esnaf da bu uygulama dışında bırakılmamalıdır.
Ekonomik kaosun ya da durgunluğun, döviz ve altın fiyatlarının iki katına vardığı günümüzde vatandaştan üç ekmek yerine bir ekmek, bir kilo domates yerine bir adet domates almasını isteyen anlayış, halkın derdiyle dertlenmekten uzaktır. Vatandaşın aç olmadığını, araçların yakıt kuyruğunu zenginliğe bağlayan anlayış, halktan kopuktur, reel bakıştan uzaktır.
Yaşanan ekonomik dar boğazı kabul eden iktidar, çalışanına, emeklisine enflasyonun üzerinde maaş zammını vermek zorundadır. Çalışmayan, sosyal güvencesi olmayan vatandaşın da ihtiyaçlarının karşılanması insanî görevdir. İnsanın zaruri ihtiyaçlarını karşılayamaması, tarihten bugüne sosyal patlamaların sebebi olmuştur."
Ergin, "Biz, Diyarbakır’da teşkilatı bulunan siyasî partilerin İl Başkanları olarak, Sivil Toplum Kuruluşlarının hak taleplerinin, ekonomik tahribata karşı gösterilen tepkilerin, meydanlarda hukuksuz bir şekilde bastırılmasını doğru bulmuyoruz. Tepkisini meşru biçimde, yasalara bağlı, mevzuata uygun, gösteri ve yürüyüş prosedürüne uyarak gerçekleştiren insanımızın ötekileştirilmesini, ayrıma tabiî tutulmasını kabul etmediğimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz. Yanlış ekonomi politikalarının faturası zengine kazanç olarak dönerken yoksul insanımızın elinden lokmasını alıyor. Bu ekonomik tahribata bizler karşı çıkıyoruz. Paradan para kazanan, fakirden alıp zengine veren, sömürüyü esas alan bu anlayış sorgulanmadıkça işler düzelmez!" ifadelerini kullandı.