Diyarbakır'da 93 hafıza icazetleri verildi

Diyarbakır İl Müftülüğü bünyesinde hafızlık eğitimlerini tamamlayan 93 hafızın icazetleri için İslam'ın 5'inci Harem-i Şerifi olarak kabul edilen tarihi Ulu Camii'nde tören düzenlendi.

Merkez Sur ilçesi tarihi Ulu Camii'nde düzenlenen icazet töreni Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın katılımıyla gerçekleşti.

Kurraların Kur'an-ı Kerim tilavetleriyle başlayan program Diyarbakır İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır'ın yaptığı açılış konuşmasıyla devam etti.

Yapılan selamlama konuşmasından sonra hafızlara ve onları yetiştiren ailelere hitapta bulunan Erbaş, İslam'ın "Oku" emrine değinerek Kur'an-ı Kerimi hıfzetmenin ehemmiyetine vurgu yaptı.

Peygamber Efendimizin "En hayırlınız Kuranı öğrenen ve öğretenlerinizdir" hadis-i şerifini hatırlatan Erbaş, "Bununla doğru orantılı olarak diyorum ki merasimlerin en hayırlısı, hafızlık merasimidir. Hafızlığını tamamlamış kardeşlerimizin ve gençlerimizin icazetlerini almak için düzenlenen merasim, merasimlerin en hayırlısıdır. Ruhumuza, hayatımıza şifa ve rahmet olan, zihinlerimizi aydınlatan ve bizlere sonsuz ufuklar açan yüce kitabımızı ezberlenmesinin heyecanı, belki ezanının ilk okunduğu bu diyarda, Diyarbakır Ulu Cami'de buluşturdu Elhamdülillah. Bizlere böyle bir güzelliği yaşatan rabbimize sonsuz hamdüsenalar olsun." dedi.

"Kur'an-ı Kerim en güzel ahlakı öğretir, azgınlıktan ve her türlü kötülükten sakındırır"

Kur'an-ı Kerim'in hidayet rehberi olduğunun altını çizen Erbaş, " Kur'an-ı Kerim, hakikatin fışkırdığı, İnsana bir taraftan kendini, rabbini ve kâinatı tanıtırken diğer taraftan da varoluş gayesini asil onurlu ve tertemiz bir hayatın nasıl yaşanacağını gösteren kitaptır. Kur'an-ı Kerim, en güzel ahlakı öğretir; aşırılıktan, azgınlıktan ve her türlü kötülükten sakındırır. Kendimiz beş vakit namazda 40 sefer ve sayısızca okuduğumuz Fatiha suresinde 'ihdinassıratal müstakim' diyor ve bizi doğru yola sevk etmesini istiyoruz."ifadelerini kullandı.

Erbaş, "Biz Kur'an-ı Kerim'e gönlümüzü, aklımızı ve hayatımızı ne kadar açabilirsek Kur'an-ı Kerim'de bizlere bereketini, rahmetini, hakikatini ve şefaatini o kadar açacaktır. Eğer biz kitabımıza karşı sorumluluklarımızı hakkıyla ifa edebilirsek o da bize dünya da izzet, itibar ve kuvvet kazandıracak ve ahirette de bahtiyar olanlardan kılacaktır. Onun için Kur'an'a bir hayat rehberi bilinciyle iman etmeli ve onun hayat veren ilke ve mesajlarını en doğru şekilde anlamanın ve yaşamanın gayreti içerisinde olmalıyız." şeklinde konuştu.

"Hafızlık Kur'an-ı Kerim'in tamamını aklına ve kalbine yerleştirmektir"

Kur'an-ı Kerim'i ezberlemenin Allah tarafından insana verilebilecek en büyük nimet ve paye olduğuna dikkati çeken Erbaş, "Bütün payeler bir tarafa, hafız payesi bir tarafa. Çünkü hafızlık Kur'an-ı Kerim'in tamamını aklına ve kalbine yerleştirmektir. Hafızlık; İslam'ın yaşanmasında ve yaşatılmasında önemli görevler üstlenen imamlarımız, müezzinlerimiz, Kur'an kursu öğretmenlerimiz, vaizlerimiz, müftülerimiz ve Diyanet İşleri Başkanlığımız da hafız olup da görev yapan 30 bini aşkın hocalarımız var. Yani neredeyse görevlilerimizin üçte birine yakını hafızdır." diye belirtti.

Hafızlığın manevi boyutu hakkında önemli hatırlatmalarda bulunan Erbaş, "Kur'an-ı Kerim'in hayat veren mesajlarını anlamak için çalışacak, taşıdığı inceliklere vakıf olmak için gayret edecek, ondaki var olan değerleri fark ettikçe hafız olmanın haklı onurunu yaşayacak, hayatınızı ve ahlakınızı onunla güzelleştireceksiniz inşallah. Hayata güzel bakacak ve güzel göreceksiniz. Hafızlığın sadece Kur'an'ı ezberlemekten ibaret olmadığını, onu hayata ve ahlaka kılavuz yaparak doğru yolda yürümenin ve topluma örnek olmanın gerekli olduğunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayacaksınız." dedi.

"Hafızlığın şükrü, onu muhafaza etmek ve unutmamaktır"

Erbaş, "Hıfzınızı asla ihmal etmeyeceksiniz. Sahip olduğunuz bu hazinenin farkında olacak ve hiçbir zaman onu kaybetmeyeceksiniz. 'Hafızlık büyük bir nimettir' dedik, her nimetin şükrü kendi cinsinden eda edilir. Hafızlığın şükrü birinci olarak onu muhafaza etmek ve unutmamaktır. Hayatı onunla güzelleştirmek ve başka bir hafızın da yetişmesini sağlamaktır. İlmin bütün alanlarında bilgi sahibi olabilmek için eğitim ve öğretiminize devam edeceksiniz." ifadelerini kullandı.

Hafızlara hitaben toplumun kendilerinden beklentileri olduğuna vurgu yapan Erbaş, "Gerekli ve yeterli bilgileri kazanarak bu toplumun alimleri olacaksınız inşallah. Sizler bu gaye ile çalıştıkça Allah size yardım edecektir. Allah için onun dinine, Kur'an'ına yardım edene Allah da yardım eder. Gönüllerini ve zihinlerini Kur'an-ı Kerim ile ziynetlendiren hafızlarımızı, samimi duygularla çocuklarının hafız olması için sabırla emek veren anne-babaları tebrik ediyor, Rıza-i bari için görev bilinci ile çalışmalarını sürdüren hocalarımıza teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından yapılan dua ve icazetlerin takdimi ile program sona erdi.






























İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Diyarbakır Haberleri

Yetimler Vakfı'ndan Gazze'ye gönderilen doktorlara ilişkin açıklama
Devletten Rojin için adalet istiyorum
Narin Güran cinayetinin dava duruşması bugün de devam ediyor
Dicle Üniversitesinde Gazze yararına kermes açıldı
Diyarbakır'da mahkeme sürecinde olan arazi davası kanlı sonuçlandı: 1 ölü