Program, kelamların en güzeli olan Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Tilavetin ardından konuklar sinevizyon gösterimiyle baş başa bırakıldı.
Günün anlam ve önemine binaen Zeynep T. kürsüye davet edildi. Konuşmasında şehadetin dirilişe vesile olması gerektiğine dikkat çeken Zeynep T. "Birileri dirilmeli, oturan kalkmalı, kalkan koşmalı, şehadetimiz ses getirip nesilleri ihya etmelidir." ifadelerini kullandı.
Konuşmasının devamında, "Büyük ölümlere ve şehadetlere şahitlik ediyoruz. Müslümanlar toprağa gömülmekte, bizler o toprağı filizlendirecek bahçıvanlar olmalıyız." diyen Zeynep T., Müslümanlara düşen görev ve sorumluluklara dikkat çekti.
İlahi ve şiir dinletisiyle devam eden programda duygu dolu anlar yaşandı. Dinletilerin ardından seminerini sunmak için İrem O. kürsüye davet edildi.
"Aziz islam davası uğrunda yolumuzu aydınlatanlar muhacerat ve zindan ehli olduğu gibi aynı zamanda canını candan, Canan'a teslim eden şehitlerdir" diyerek konuşmasına başlayan İrem O., Şehid Molla Gıyasettin Barlak'ın dilinden "Hüseyni" kavramın ne anlama geldiğini anlattı.
İrem O., "Hüseyni demek; dününden pişman olmayan, bugünün meşakkatlerinden şüphe duymayan, yarından da endişe duymayan demektir. Hüseyni demek; hak bildiğini haktan uzak despotların arzusuna feda etmemek demektir. Hüseyni demek; cefada kasılmamak, sefada da mayışmamak demektir. Hüseyni demek; fedai olduğu yolda yürürken o uğurda feda olmak demektir." dedi.
Konuşmasının devamında, İslam davasına şahıs olarak zarar vermeye hakkımızın olmadığını belirten İrem O., İslam tarihinde Peygamber varisleri için bu durumun caiz olmadığını vurguladı.
Seminerin ardından oratoryo gösterimi için sahne alındı. Gösterimin ardından katılımcıların heyecanla bekledikleri tiyatro faslına geçildi.
Şehadetin manevi ekseriyetinin teneffüs edildiği program kapanış duasıyla sonlandı. Program bitiminde katılımcılar, kurulan resim sergisi ve kermesi ziyaret etme imkânı buldular.