Diyarbakır'da, Mısır için yapılan miting medyada nasıl görüldü?

Diyarbakır'da Mısır için yapılan destek mitingi medyada geniş yer buldu.

Bölgede Mustazaflar Cemiyeti ve ona yakın çevrenin yaptığı faaliyetler medyanın ambargosu altında idi. Ama her ne hikmet ise Mustazaflar Cemiyeti Diyarbakır Şubesinin, Mısır'da yaşanan katliamları lanetlemek ve direnişçilere destek vermek için düzenlediği miting medyada geniş yer buldu. Daha önce yapılan etkinliklerin haberleri medyada cımbız ile aranırken bu sefer ise manşetten verildi. Fakat sebebi ne olursa olsun mitingin ses getirip, medyada geniş yer bulması, Mısır'daki Müslümanlar'ın bu haberleri görüp yalnız olmadıklarını hissetmeleri yeter. İşte o haberlerden bazıları;

Doğan Haber Ajansı:

İstasyon meydanında düzenlenen mitinge, BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan da katılarak destek verdi. Mitingde konuşan Hür Dava Partisi (Hüda-Par) Genel Başkanı Hüseyin Yılmaz, "İnsanlar hunharca katlediliyor. Müslüman ülkeler ne yapıyor? Bu katliamı sadece seyretmeyeceğiz. Sessiz kalmayacağız, haykıracağız"dedi.

ALTAN TAN DA KATILDI

Mustazaflar Cemiyeti ve 57 İslami sivil toplum kuruluşunca Mısır'a destek amacıyla ,"Amed'ten Mısır Direnişi`ne Destek" adında İstasyon meydanında düzenlenen miting için güvenlik bariyerleri kurulurken, alana giren herkes polis tarafından üst aramasından geçirildi. Kadınların Rabia işareti yaptıkları miting boyunca sık sık Mursi'ye destek sloganları atıldı. Tertip komitesi mitinge katılımın yaklaşık 100 bin kişi olduğunu belirtirken, polis yetkilileri ise sayıyı 20 bin olarak kayıtlara geçti. İlahi ve duaların okunması ile başlayan mitinge, BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan da destek vermek amacıyla katıldı. Platformun arkasında oturarak konuşmaları dinleyen Altan Tan'a, Hüda-Par Genel Başkanı Hüseyin Yılmaz ve Genel Başkan yardımcısı M.Bahattin Temel eşlik etti. Meydanda bulunanlar sık sık, Mısır halkının direniş sembolü haline gelen dört parmak işaretini yaparken, meydanın değişik yerlerinde de Mısır bayrakları açıldı. Bu arada, platform yetkilileri, canlı yayınlanan mitingin Mısır'dan da izlendiğini ve İhvan yetkililerinin telefonla bağlanmak istediklerini ancak güvenlik gerekçesiyle bunun gerçekleşemediğini söyledi.
Mitingde konuşan Hüda-Par Genel Başkanı Hüseyin Yılmaz, dünyanın gözü önünde Müslümanların katledildiğini belirterek, "Mısır'da katliam ve zulüm var. Yüreğimiz kan ağlıyor. Mısır'daki katliam için ABD ve AB'ye kızıyoruz. Ama asıl kızgınlığımız İslam coğrafyasındaki işbirlikçi yöneticileredir. Bu hainlere daha fazla kızıyor ve öfkeleniyoruz. Bugün Mısır halkı, zalim diktatörlere, çağdaş firavunlara karşı direniyor. Mısır'da insanlık ölüyor, dünya seyrediyor. Bugün darbecilerin simgesi olan Tahrir meydanı Arap baharının sembolü olmuştu. Direnişin sembolü olan Adevviye ve Nahda meydanları İslam baharının sembolüdür. Mısır halkının kutsal direnişi ile Arap baharı İslam baharına dönüşüyor. Mısır'da şehitlerin kanı tanklara galip gelmiştir. Baltacı denen çeteler savunmasız halkı katlediyor. Mısır'da halkını katleden askeri cuntanın hiç bir meşruiyeti kalmamıştır. Mısır'da yapılan darbe demokrasiye değil İslam'a ve müslümanlara, İslam'ın devlet olma ihtimaline yapılmıştır. Emperyalist batının demokrasisi kendi için vardır. İslam coğrafyasına ihraç ettikleri şey diktatörlüktür"dedi.

Halkın insani ve İslami çıkarlarına kavuşmasının örgütsel çıkarların üstünde olduğunu belirten Hüda-Par lideri Hüseyin Yılmaz, "Kendi halkına zulmedenlerin, baskı altına almak isteyenlerin sonu selefleri gibi tarihin çöplüğüne atılmak olacaktır. Mısır'da bugün sözün bittiği yerdeyiz. Diplomatik dil ve uslubun zamanı değildir. Devletler darbeci katillere açık ve net tavır koymalıdır. Muhammed Mursi ve İhvan yöneticileri derhal serbest bırakılmalıdır. Cunta olağanüstü hali hemen kaldırmalı ve sokağa çıkma yasağını sona erdirmelidir. Gösterilerde yakalanan tüm darbe karşıtları derhal serbest bırakılmadır. Askeri cunta yönetimden çekilmeli, yönetimi seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi'ye teslim etmelidir. Duyarlı devletler cuntacılar çekilene kadar Mısır'la her türlü ilişkilerini askıya almalı, darbeci yönetime ambargo uygulamalıdır"diye konuştu.

TAN: DİYARBAKIR'LI VE BİR MÜSLÜMAN OLARAK, BİR İNSAN OLARAK BULUNDUM

Mitingde gazetecilerin sorularını yanıtlayan BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Diyarbakırlı bir milletvekili olarak mitinge destek vermek amacıyla geldiğini belirterek, "Bu mitingi Diyarbakır'daki 56 İslami sivil toplum örgütü birlikte düzenledi. Bu Diyarbakır'da islami hassasiyeti olan bütün sivil toplum kuruluşlarının birlikte düzenledikleri bir protestodur. Mısır'da 2 binin üzerinde insan hunharca, canice şehit edildi, katledildi. Bir darbe yapıldı. Milyonlarca insan ayakta ve İhvan-ı Müslimin'in bütün liderlerinin çocukları şehit edildi. Ben de Diyarbakır İslami sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği böyle bir protestoda Diyarbakır'lı ve bir müslüman olarak, bir insan olarak bulundum"dedi.

Anadolu Ajansı:

Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Hüseyin Yılmaz, "Mısır'da yapılan darbe, demokrasiye değildir. İslam'a ve Müslümanlara, İslam'ın devlet olma ihtimaline yapılmış alçakça bir darbedir" dedi.

Mısır'da güvenlik güçlerinin darbe karşıtı göstericilere yönelik katliamı, Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda yapılan mitingle protesto edildi. İldeki 57 sivil toplum kuruluşunca oluşturulan Diyarbakır-Mısır Kardeşlik İnisiyatifi ve Mustazaflar Cemiyeti tarafından gerçekleştirilen mitinge, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu onbinlerce kişi katıldı.

Yılmaz, mitingde yaptığı konuşmada, İslam coğrafyasını kan ve gözyaşına boğanların, zulüm ve katliamlarına devam ettiğini söyledi.

Yılmaz, zulüm ve katliamın sadece Mısır'da değil, tüm coğrafyada yer aldığını belirterek şöyle konuştu:

"Emperyalistler sömürü düzenlerini devam ettirmek için ihtilafları körüklüyor. Halkı kamplara ayırıp çatıştırıyor. Böylece yerli işbirlikçilerini yönetime getirmektedirler. Ülkelerin yer altı ve yer üstü zenginliklerini sömürmektedirler. Ezilen ve sömürülenlerin içinde en fazla Müslümanlar zarar görüyor. İslam coğrafyasının bu bu perişan hali Müslümanların gücünün dağınıklığından, ihtilaflar içinde bulunmasından kaynaklanmaktadır. Yoksa düşmanların güçlü olmasından değildir. Mısır'da yapılan darbe demokrasiye değildir. İslam'a ve Müslümanlara, İslam'ın devlet olma ihtimaline yapılmış alçakça bir darbedir. Bu darbe, sömürgeci Batı'nın İslam'ın Mısır'a hakim olmasını, gayri islami yönetimleri için tehlikeli gören kukla Arap devletlerinin açık desteği ve teşvikleriyle yapılmıştır."

Yılmaz, İslam coğrafyasındaki Müslümanlar ve İslami hareketlerin aralarındaki ihtilafları bir tarafa bırakıp birlik ve beraberlik içinde vahdeti oluşturmak için öncelikle Müslümanların adım atmasının önemine değinerek, birlik ve beraberlik için diyalogların geliştirilmesi ve ihtilafların bir tarafa bırakılması gerektiğini ifade etti.

Bir yerlerden yapılan tahriklerle, Müslüman halka düşmanlık yapılması, iftira ve karalama kampanyalarına başvurulması, fiili saldırılarda bulunulmasının, halka bir faydasının olmadığı gibi kendilerine da faydasının olmayacağını çok iyi bilmeleri gerektiğini  vurgulayan Yılmaz, "Kimse bu tür kirli hesapların içine girmemelidir. Hiç kimse kişisel ve örgütsel çıkarlarını halkın çıkarlarının üzerine çıkarmamalıdır. Baskı ve saldırılarda halkı sindirmek isteyenler büyük bir yanlış içine girer. Halkın insani haklarına kavuşması, örgütsel çıkarların üzerindedir. Halkımızın zarar göreceği her türlü girişimin karşısındayız ve müsade etmeyiz. Kendi halkına zulüm edenlerin, baskı altına almak isteyenlerin sonu, selefleri gibi tarihin çöplüğüne atılmak olacaktır" diye konuştu.

İstasyon Meydanı'ndaki miting öncesinde Kur'an-ı Kerim okundu ve ilahiler seslendirildi. Sık sık tekbir getirilen mitingde katılımcıların bazıları bir ellerinde Kur'an-ı Kerim taşırken diğer elleriyle Rabia işareti yaptılar. Rabia işareti yapan kimi katılımcıların da avuçlarında Mursi'ye selam yazısı dikkati çekti.

Cihan Haber Ajansı:

Diyarbakır'da 57 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelerek kurduğu Mısır Halkıyla Dayanışma Platformu tarafından düzenlenen Mısır Direnişine Destek Mitingi'ne on binlerce kişi katıldı. Organizasyonunu Mustazaf-Der'in yaptığı mitinge katılan Diyarbakırlılar, Mısır'daki darbecileri protesto etti, zulme uğrayan Mısır halkına destek sloganları attı.

Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesindeki İstasyon Meydanı'nda yapılan miting için meydanın ana girişinde üst araması yapıldı. Alana akın eden vatandaşlar, okunan ilahilere katıldı. Meydanda bulunanlar, Mısır halkının direniş sembolü haline gelen dört parmak işaretini yaptı. Meydanın ön taraflarında bulunan kadınların, avuçlarının içine Mısır bayrağı çizdikleri altında ise 'Ümmet Seninle' yazısı yazdıkları görüldü. Meydanda sık sık 'Mısır'a, El Benna'ya, Seyit Kutub'a, Şeyh Sait'e Selam' sloganları atıldı.

Bir konuşma yapan HÜDA-PAR Genel Başkanı Hüseyin Yılmaz, dünyanın gözü önünde Müslümanların katledildiğini söyledi. Yılmaz'ın konuşmaları sık sık 'Katil Sisi, Seninleyiz Mursi' sloganlarıyla kesildi. Yılmaz, "Yüreğimiz kan akıyor, matemdeyiz ancak karamsar değiliz. Oradaki şehitler, yaralılar, direnişin çiçekleridir. Onlara Allah'tan rahmet diliyorum." dedi.

Meydanlarda milyonlarca Müslüman'ın 'Defol Sisi' demesine rağmen bu sahtekar ve iki yüzlü adamın (Sisi) defolup gitmediğini anlatan Yılmaz, "Buna rağmen Mursi'ye uzlaşma teklifinde bulunup yaptığını meşrulaştırmak istiyor. İnsanlar hunharca katlediliyor. Müslüman ülkeler ne yapıyor. Bu katliamı sadece seyretmeyeceğiz. Sessiz kalmayacağız, haykıracağız." diye konuştu.

İhlas Haber Ajansı:

Diyarbakır'da, Mustazaf Cemiyeti öncülüğünde 57 sivil toplum kuruluşunun katılımıyla 'Diyarbakır'dan Mısır Direnişi'ne Destek' mitingi düzenlendi. Mitingde konuşan Mustazaf-Der eski Genel Başkanı Hüseyin Yılmaz, "Bugün darbecilerin sembolü olan Tahrir Meydanı,Arap Baharı'nın sembolü olmuştu. Direnişin adresi olan Adavviye ve Nahda meydanları da bugün İslam Baharı'nın sembolüdür" dedi.

Mustafzaf Cemiyeti'nin düzenlediği ve 57 İslami sivil toplum kuruluşunun desteklediği 'Diyarbakır'dan Mısır Direnişi'ne Destek' mitingi, İstasyon Meydanı'nda yapıldı. Mitinge katılanlar, attıkları Kürtçe, Türkçe ve Arapça sloganlarla Mısır'da darbe karşıtlarına destek verdi. Tekbirler eşliğinde Mısır'da yapılan darbeye tepki gösterilirken, darbe karşıtı protestolarda yaşamını yitiren Mısırlılar için de dua okundu. Miting boyunca katılımcıların Mısır'da Rabia Meydanı'nda yapılan protesto eylemlerinin simgesi haline gelen dört parmak işaretini yaptığı görüldü.

Mitingde konuşan Mustazaf-Der eski Genel Başkanı Hüseyin Yılmaz, Mısır'da katliam ve zulmün yaşandığına dikkat çekerek, matemli olduklarını söyledi. Mısır'da yapılan darbenin demokrasiye değil, İslam'a ve Müslümanlara, İslam'ın devlet olma ihtimaline yapılmış bir darbe olduğunu ifade eden Yılmaz, darbenin Batı devletleri ve bazı Arap ülkelerinin desteğiyle yapıldığını söyledi. Yılmaz, "Mısır'daki katliam için ABD ve AB'ye kızıyor, öfkeleniyoruz. Ama asıl kızgınlığımız, İslam coğrafyasındaki işbirlikçi yöneticileridir. Bu hainlere daha fazla kızıyor ve öfkeleniyoruz. Bugün Mısır halkı, iradesine, temsilcisine ve geleceğine sahip çıkıyor. Zalim diktatörlere, çağdaş Firavunlara, yapılan bunca katliamlara rağmen direniyor. Mısır'ın Müslüman halkı ölümden korkmuyor. Ölümden korkmayan bir halkı hiçbir silah durduramaz. Uluslararası kuruluşlar da tabi oldukları emperyalist devletler gibi darbeye darbe diyemediler. İslam Kalkınma Örgütü'nün Birleşmiş Milletler'den bir farkı kalmamış. Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan'ın ABD'den bir farkı kalmamıştır. Çünkü idarecileri darbecilere ve katliamcılara destek mesajı veriyor. Dünya devletleri çıkarları adına üç maymunu oynuyor. Tarih boyunca zulme ve katliamlara uğramış insanlar olarak zalimlere karşı durduk ve durmaya devam edeceğiz. Yalnızlığın, çaresizliğin ne olduğunu camia olarak da, halk olarak da çok iyi biliyoruz. Tarih boyunca ezilmiş, horlanmış, zulümlere ve katliamlara maruz kalmış ama zalime asla teslim olmamış bir halkın çocuklarıyız" dedi.

"ARAP BAHARI İSLAM BAHARINA DÖNÜŞÜYOR"

Mısır'da yapılan direnişlerin İslam Baharı'na dönüştüğünü belirten Yılmaz, İslam devrimine şahit olduklarını söyledi. Yılmaz, "Bugün darbecilerin sembolü olan Tahrir Meydanı, Arap Baharı'nın sembolü olmuştu. Direnişin adresi olan Adavviye ve Nahda meydanları da bugün İslam Baharı'nın sembolüdür. Mısır halkının kutsal direnişiyle Arap Baharı, İslam Baharı'na dönüşüyor. İslam devrimine şahit oluyoruz. Şahadetsiz bir devrim olmaz. Mısır'da şehitlerin kanı tanklara galip gelmiştir. Baltacı denen çeteler, asker ve polislerle birlikte savunmasız sivil halkı katlediyor. Bugün Mısır'da yapılan katliamın adı devlet terörüdür. Halkını katledecek kadar canavarlaşan işbirlikçi yöneticilerin ve yönetimlerin meşruiyeti sorgulanmalı. Katliamdan kaçan halkın sığındığı camiler dahi kuşatılıyor. Müslüman halk muhasara altına alınıyor. Sözün bittiği yerdeyiz" diye konuştu.

Yapılan konuşmanın ardından Mısır'da hayatını kaybedenler için dualar okunmasıyla miting olaysız şekilde sona erdi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.