Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesinde bulunan Ulu Camii ile Hazreti Süleyman Camii gibi tarihi mabetlere giren bazı kadınların, adap kurallarına uymayarak, yarı çıplak bir halde cami içinde gezmelerine tepki gösteren Diyarbakır ve Değerlerini Koruma Derneği Başkanı Recep İdikut, Diyarbakır'ın manevi boyutunun ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
Camilere giriş adabıyla ilgili yetkililerin önlem alması gerektiğini dile getiren İdikut, peygamberler, sahabeler ve 5'inci Haremi Şerif'in bulunduğu kadim şehrin söz konusu görüntüleri hak etmediğini vurguladı.
Bütün dinlerde olduğu gibi İslam'da da ibadet edilen mabetlere girmenin bir adabının olduğunu hatırlatan İdikut, "Malumunuz bütün dinlerde olduğu gibi İslam'da da ibadet edilen mabetlere girmenin bir adabı vardır. Bu adabı, kiliselerde bazen ayin sırasında başlarını örterken görüyoruz. Bazen uzun, bazen siyah elbiseler giyerek… Bazen ayakkabı ve terliklerini çıkarıp öylece içeri girdiklerini görüyoruz. İslam'da da kutsal kabul edilen manevi mekânlara da tabi bir girme adabı vardır. Özellikle bayan kardeşlerimizi kastederek söylüyorum; başlarının kapalı olması, uzun elbise giymeleri ve namahrem sayılan bölgelerin muhakkak kapalı olması gerekir." dedi.
"Görevlilerimizin cami adabını hatırlatmaları lazım"
Cami görevlilerinin cami adabını hatırlatmaları gerektiğini söyleyen İdikut, "İki peygamberin bulunduğu, sahabelerin fethettiği, 10 sahabenin de art arda valilik yaptığı ve 5'inci Haremi Şerif'in olduğu ve büyük maneviyatın bulunduğu bu kadim şehrimizde var olan, özellikle Ulu Cami ve Hazreti Süleyman Camii gibi camilere girerken, bir manevi adapla girilmesi gerektiğini hepimizin bilmesi lazım. Ulu Cami'yi merak edip, gezmeye gelen yerli ve yabancı turistler var. Kapıda görevli kardeşlerimizin, girişte belli bir giriş adabı olduğunu hatırlatmaları lazım. Hatta gerekirse bu konuyla ilgili uyarı tabelalarının konulması ve kitapçık verilmesi gerekir." ifadelerini kullandı.
"Kasti olarak 'mini etekle' camiye girmek isteyen bayanlar var"
Kimi bayanların mini etekle camiye girmek için ısrar ettiğine değinen İdikut, söz konusu durumun kasıtlı ve bilinçli bir şekilde yapıldığını ancak camilerin manevi havasının bozulmasına müsaade edilmemesi gerektiğini kaydetti.
İdikut, "Yerli ve yabancı turistlerin başlarını örterek, uzun etekler giymeleri lazım. Cami adabına uygun olmayan mini eteklerle içeri girilmemesi gerektiği noktasında bazı tedbirlerin alınması lazım. Tabi bu görev, mülki amirlerimize, Vakıflar Genel Müdürlüğümüze, il müftülüğü ile oradaki hocalarımıza düşer. Güvenlik görevlilerinin olması ve bu konuda sık sık hatırlatma amaçlı uyarılarda bulunulması gerekir. Ulu Cami ve Hazreti Süleyman gibi camilerimizde, kimi mini etekli bayanların kasti olarak, 'Ben böyle girmek istiyorum.' deyişine rastlıyoruz. Tabi orada o kişiyi ikaz edecek görevlilerin olması lazım." şeklinde konuştu.
"Diyarbakır'ın manevi boyutunun ihmal edilmemesi gerekir"
"Ankara ve İstanbul gibi birçok şehre gittiğimiz zaman, dışarıdaki görevli kardeşlerimiz cami adabıyla ilgili hatırlatma ve uyarılarda bulunuyorlar." diyen İdikut, son olarak şöyle konuştu:
"Yapmak istemeyenleri de içeri almıyorlar. Bizim de Diyarbakır'ımızda, 5'inci Haremi Şerif'in bulunduğu bölgemizde, camilerimizde dolaşmak isteyen vatandaşlarımıza ya da yerli ve yabancı insanlara, nazik bir hatırlatmayla bu konuyu ifade etmemiz lazım. Basından bazen takip ediyoruz. Camide namaz kılınırken, namazın önünde mini etekli, açık-saçık bazı bayanların rahat rahat oturduklarını, gezdiklerini, başları açık bir şekilde mihraba kadar gidip dokunduklarını görüyoruz ve üzülüyoruz. Bu konuda yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Diyarbakır'ın manevi boyutunun bu anlamda ihmal edilmemesi gerektiğini hatırlatıyoruz."
İLKHA