Diyetisyen Mahir Kalabay, kilo vermek için Ramazan Ayının uygun bir zaman dilimi olmadığını belirterek sağlıklı beslenme konusunda tavsiyelerde bulundu.
Beslenme bozukluklarının çoğunun sosyal ve psikolojik alt yapısı olduğunu söyleyen Kalabay, "Bu dönemde sosyal ve psikolojik olarak derinden sarsıldığı bir dönem olduğu için beslenmemiz baya bozuldu. Kişilerin de bu dönemde sosyal ve psikolojik anlamda kendini daha iyi hissedebilmeleri için bazı önerilerimiz var. En iyi öneri uyku saatlerini düzeltmektir. Çünkü vatandaşlar sabahleyin işe gitmiyorum ya da evde çalışıyorum düşüncesiyle geç yatıp geç kalkıyorlar. “ dedi.
“Vatandaşların beslenme düzeni bozulduğu için disiplinleri de bozuluyor”
Konuşmasının devamında Kalabay, şunları söyledi: "Bu da saat 22.00-02.00 arasında salgılanan melatonin hormonunu baskılıyor ve insanlar psikolojik olarak daha çok olumsuz etkiliyor. Bunun yanında kişiler, geceleyin daha çok abur cubur tüketim eğilimine giriyor. Beslenme düzenleri bozulduğu için disiplinleri de bozuluyor ve beslenme düzenleri kopuyor. Bu anlamda erken yatıp erken kalkmaya devam etmeleri ilk kuralımızdır."
"Yeme ve içme saatleri aynı zaman diliminde olmalı"
Bünyesi zayıf ve rahatsızlığı olan kişilerin bu salgın döneminde oruç tutmak için uzmanlara danışması gerektiğini belirten Kalabay, "Diyet alışverişle başlar. Bunun dışında azalan hareketlerini egzersizlerle sağlayabilirler. Bu konuda en önemli kurallardan bir tanesi de ev içerisindeki düzenini sağlamaktır. Yeme ve içme saatleri aynı zaman diliminde olması lazım. Ramazan Ayı bu anlamda bize kurtarıcı olacaktır. Çünkü sahur ve iftarla birlikte beslenme düzenimiz olacaktır. Bünyesi zayıf ve rahatsızlığı olan kişilerin oruç tutmak için 2 defa düşünmesi gerekiyor. Uzmanlarına danışıp oruç tutmayı tekrar değerlendirmeleri iyi olacaktır. Çünkü bu salgın döneminde bağışıklık sisteminin baskılanması en son istenilecek bir durumdur. Oruç tutmak isteyenler bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenler probiyotiklere başvurabilirler. Bu probiyotikler yoğurt veya kefir olabilir. Bunlarda susuzluğu iyi giderecektir." şeklinde konuştu.
"Şeker tüketimini azaltmak gerekir"
İftardan sonra sebze ve meyve tüketiminin önemine dikkat çeken Kalabay,"En önemli şey bağışıklığımızı yükseltmeden önce bağışıklığımızı indirgememizdir. Bunun için şeker tüketimini azaltmak gerekir. Oruç tutmadan önce vücudumuzda sıvı oranını korumak gerekiyor. Kahve ve çay almamak gerekiyor. Bunları içtiğimiz zaman vücut suyu azalacak ve gün içerisinde problem yaşanacaktır. Bundan dolayı sahur ve iftar yapıldığında yoğurtla ve çorbayla başlamanın birçok faydası olacaktır. Sahurda yemeklerde tuz miktarının az olmasına ve yağlı, kızartma ve kavurma gibi gıdalara dikkat edilmelidir. Sahurlarda güçlü bir kahvaltı tarzında ve sebze yemeğiyle destekleyebilir. İftarda en önemli nokta oruç açıldıktan hemen sonra ya namazınızı kılın ya da biraz dinlendikten 15 dakika sonra yemek yemeye devam edin, bu da aşırı yemek yemeyi engeller." dedi.
"Gazlı içecekler birçok zarar verir"
Ramazan'da beslenme konusunda tavsiyelerine devam eden Kalabay, şöyle devam etti:
"Hem dini hem de rahat oruç tutmak anlamında sahursuz bir Ramazan düşünülemez. Ramazan Ayı kilo vermek için uygun bir zaman dilimi değildir. Ramazan'da temel amacımız zaten ibadettir. Ramazan'da zayıflama olmaması gerekir. Çünkü zayıflama diyetlerinde düzen oluşturma olması gerekiyor. Sahura kalktıktan sonra çok ağır olmayacak şekilde beslenmemiz gerekiyor. İftarı bir kepçe çorbayla veya su ile birlikte bir hurmayla açıldıktan hemen sonra namaz kılınır, daha sonra yemek yemeye devam edilmelidir. Teravih namazı kılındıktan sonra bir egzersiz program yapılabilir. 2-3 saat sonra bir ara öğünle desteklenebilir. Gazlı içecekler hem susatma anlamında hem de bağışıklık sistemini düşürme noktasında, kan şekerini düşürme açısından, insanı acıktırma açısından birçok zarar verecektir."
İLKHA