İranlı General Kasım Süleymani'nin işgalci ABD tarafından Bağdat'ta düzenlenen saldırıda katledilmesiyle yaşanan gerilim devam ederken, görüş bildiren akademisyenler, STK'lar, âlimler ve yazarlar, İslam coğrafyasında yaşanan katliam, cinayet ve işgallerin müsebbibinin ABD olduğu konusunda hemfikir.
Alim, yazar ve STK temsilcileri, ABD'nin işgal ettiği topraklarda kan ve gözyaşına neden olduğunu vurgularken, İslam coğrafyasının huzuru için işgalci emperyalistlerin bu topraklardan sökülmesi gerektiğini belirtiyorlar.
Batılıların İslam dünyasında "mezhep savaşı" çıkarmanın derdinde olduğuna dikkat çeken Mardin Artuklu Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adnan Oktay, Türkiye ve İran yönetimi başta olmak üzere Müslümanların, mezhep çatışmasını körükleyecek çaba, plan ve oyunlardan uzak durması gerektiğini söylüyor.
"ABD, İslam dünyası açısından önemli olan ana damarları üsler üzerinden kesiyor"
İslam dünyasının karmakarışık bir vaziyette olduğunu ifade eden Oktay, müsebbib olarak işgalci ve emperyalistlerin fitne merkezlerine işaret ederek, "Amerika'nın İslam ülkelerine kurmuş olduğu çeşitli üsler üzerinden meseleye bakacak olursak, bu üslerin gerçekten İslam dünyası açısından önemli olan ana damarları sürekli kestiğini görebiliyoruz." dedi.
"Irak Parlamentosu kararı meseleye yeni boyut kazandırdı"
Irak Parlamentosu'nun, işgalci ABD askerlerinin ülkeden çıkarılmasına yönelik almış olduğu kararın önemli ve değerli olduğunu kaydeden Oktay şunu söyledi:
"Irak'ın politik ve itikadi olarak duruşunu etkileyen tavrı varken, Irak'ın içinde Amerika'nın çeşitli üsleri varken böyle bir karar almış olması aslında problemi çözmüyor, probleme yeni bir boyut kazandırıyor. Belki meclis düzleminde böyle bir karar alınmış olabilir ama bu kararın uygulanması açısından meseleye baktığımız zaman aslında pek de uygulanabilir bir karar olmadığını görüyoruz."
"İslam coğrafyasındaki fitnenin başı işgalci Amerika'dır"
"Müslümanların birbiriyle uğraşacak derdi de gücü de yok"
Müslümanların birbiriyle uğraşacak derdinin de gücünün de olmadığının altını çizen Oktay, "Osmanlı'nın yıkılışından sonra uzun yıllardır İran ile bir 'Barış Antlaşması' çerçevesinde yürüyen politik ilişkilerin savaşa dönüşmeden bir neticeye ulaşması gerekiyor. İran İslam Devrimi gerçekleştiği zaman, yıllarca Türkiye'de bazı görevlerde yer alan insanların aslında sürekli İran'ın rejim ihracı yapmaya çalıştığından şikâyet etmişlerdi. Bugün geldiğimiz noktada böyle bir tehlikenin söz konusu olamayacağını en azından bürokratik olarak bunu anlamış durumdayız. Bunu İran yöneticilerinin de anlamış olması gerekiyor." diye konuştu.
"Heniyye'nin, Süleymani'nin cenaze törenine katılması, değerli ve altı çizilmesi gereken bir husustur "
Oktay, "İran'ın bölgeyi Amerika'ya karşı olan bir refleks çerçevesinde yeni bir kaosa sürüklemekten uzak duracağını düşünüyorum. Çünkü böyle bir savaşa girecekleri zaman şüphesiz Türkiye ve Rusya faktörleri söz konusudur. Bu faktörler açısından baktığımız zaman aslında arada ezilenler yine Müslümanlar olacaklar. Bugün böyle bir ortamda İsmail Heniyye'nin Kasım Süleymani'nin cenaze törenine katılması, değerli ve altı çizilmesi gereken bir husustur." dedi.
"Batılıların derdi mezhep savaşlarıdır"
Oktay, Batılıların İslam dünyasında "mezhep savaşı" çıkartmanın derdinde olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:
"İslam dünyasında Batılıların sürekli empoze etmeye çalışmış oldukları bir düşünce var. Bu da mezhep savaşlarıdır. Bunu Avrupalılar yıllar önce yaşadılar. Avrupa'da genel olarak Ortodokslar ve Katolikler birbirleriyle savaştı, İrlanda'da ise Katoliklerle Protestanlar birbirleriyle savaştı. Batılılar şimdi de bunun bir örneğini İslam dünyasında gerçekleştirebilmenin derdindeler. Türkiye ve İran yönetiminin ve Müslümanların, mezhep çatışmasını körükleyecek çaba, plan ve oyunlardan uzak durması gerekiyor. Elbette ki birilerinin kendine göre bir oyunu olabilir, ama bu oyunu bertaraf etmek için şüphesiz bu bölgede yaşayan insanların bir refleksi ve tavrı olacaktır. İnanıyorum ki bu tavır, böyle bir çatışmanın da önüne geçecektir."
İLKHA