İnsanı etkileyen süreçlerden biri şüphesiz Ramazan ayı idi. Bu ayın insana kazandırdıklarına baktığımızda paha biçilmez bir yönünün olduğunu söyleyebiliriz. Bütün kazanımların karşılığı varken bu ayda tutulan orucun Allah katında olması, solan ümitleri yeşertmesi sevindirici bir durumdur.
Çoğu insan kendi psikolojisinden kendi hatalarından yola çıkarak benden bir şey olmaz zaten ben bitmişim düşüncesiyle hareket etmesi doğru bir yaklaşım değildir. Oruca verilecek değerin hatırlatılması, bin aydan değerli ayın olması, sürekli tövbe kapılarının açık olması insanın ümitsizliğe kapılmamasının bir işaretidir. İnsan yaşadığı zaman diliminde ne olursa olsun zararın neresinden dönerse dönsün bunun kazanç olduğunu bilmelidir.
Bizleri yoktan var eden sonsuz kudret, insana her zaman kendini bulması için fırsat verirken onun habibi “ümmeti ümmeti” diye yanarken bizlerin oturup düşünmesi gerekmez mi? Fitnenin fesadın kol gezdiği bir zaman diliminde hemen kendini bırakıp bir köşeye çekilemezsin. Nerden bittin be kardeş.
Allah'ın rahmetini, tövbe kapısını düşünerek kendini toparla. Sadakayla, infakla, zekatla yeniden ayağa kalk. Aile, akrabalık bağlarını güçlendir. Çırpın, çabala doğru yoldan uzaklaşmışsan doğru yolu bulmaya çalış. Biraz daha sabır, biraz daha şükür, biraz daha tefekkür...
Ancak sana kulluk eder ancak senden yardım dileriz de. Senin Hasandan Hüseyinden çok seni yoktan var edip rızıklandırana ihtiyacın var. Ne kadar koparsan kop Rabbin ile bağını koparma. Şarjın ne kadar azalsa da asli kaynaklardan beslenerek güç enerji elde et.
Seni de Anneni de Babanı da atanı da yaratan odur. Hepimiz ona döndürüleceğimize göre onun ipine sarılmaktan başka çare mi var? Onu zikir et ki oda seni zikir etsin. İnsanların seni aşağılamasına bakma daha bu dünyadayken senin diğer tarafta kaçıncı katta kalacağına söylemesine bakma. Kendine bak, kendini tanı Rabbini tanı. Sen kulluk vazifeni yerine getirip rıza-i ilahiyi kazanmaya bak, gerisi teferruattır be kardeş...
En çok Allah’ı, onun habibini sev, diğer sevgileri azalt. Toplumdaki yanlış düşünceden hareketle fakiri, yoksulu azarlama. Varsa fakire ver yoksulu doyur. Allah’ın habibini uyardığı süreleri ve ayetleri çokça hatırla, ibret al. Nefsin için istediğini kardeşin içinde de iste. Zorda olsan da ihtiyacın olsa da kardeşini gözet. En ulvi erdem bu olsa gerek.
Bazen bir kenara çekil, bol bol tefekkür et. Ne kendini küçült ne de karşındakini büyüt. Tebessümü eksiltme unutma ki en büyük sermayen kana en hızlı karışan sermaye tebessümündür. Başkasını tartmadan önce kendini tart.
Mutlu olmak istiyorsan yaratandan gelen mesajı günlük oku gece ibadeti yap. Yer mi istiyorsun büyüklere yer ver, değer mi görmek istiyorsun değer ver. Vakar mı istiyorsun az ye, az konuş, az uyu... Toplumu etkilemek mi istiyorsun vicdanını harekete geçir, cömert ol, dürüst ol, herkese koş. Olmadı mı? Peygamberlerin, Sahabelerin, alimlerin, evliyaların çektiklerini düşün.
Ebetteki her sıkıntının vardır bir karşılığı. Ramazanda aç, susuz kaldıktan sonra bayram yaptığın gibi. Sanma ki çektiklerin karşılıksız kalır. Unutma ki her çektiğinin karşılığı vardır. Hani hani daha ne zaman deme. Bir gün gelir bayramda önüne konulan ikramlar gibi her şey sana verildiğinde mahcup olmayasın.
Sorgulama araştır. Kendinden daha kötülere bakıp şükret, kendinden iyileri örnek al. Model bulamıyorsan en çok tavsiye edileni, en güzel örneği model al. Nimet mi sermaye mi istiyorsun verilen akıl yeterli değil mi? Düşün, taşın kızmakla sinirlenmekle sorunlar çözülmez. Bir düşün, hangi sürücü trafikten kızarak yolu terk etmiş. Sen de terk etme. Hedefine, hedeflerine kavuşmak istiyorsan doğru açıyı, doğru istikameti yakala ve yürümeye gayret et.
Bir karınca ya da bir kuş bizim için yeterli bir emsal değil mi be kardeş?
Selam ve dua ile...