VAN - Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından Van'da başlatılan "Yeni Girişimci Desteği" programında girişimcilik eğitimi veren Mehmet Bılorer, program hakkında ve sonrası ile ilgili İLKHA'ya açıklamalarda bulundu. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı'nın (KOSGEB), yeni iş kurmak isteyenlere kurs kapsamında 30 bin lira hibe, 70 bin lira kredi verdiğini söyleyen Bılorer, bunun ancak bu eğitimin tamamlanmasıyla gerçekleşeceğini belirtti.
Başlatılan eğitimin amacına değinen Bılorer, "İş kuran kişilerin işi nasıl kuracaklar, nasıl yönetecekler? KOSGEB bu desteği nasıl veriyor? İş plana nasıl hazırlanır, noktasında kişileri eğitmek ve bu noktalarda kişilerin becerilerini artırmak için böyle bir eğitim düzenleniyor. Gerçekte düzenlenen bu eğitimin sonrasında iş kuranlarda gördüğümüz en önemli şey daha başarılı oldukları. Çünkü bilerek hareket ediyorlar. Nerede, hangi noktada karşılaşacaklarını en azından eğitim sırasında öğrenmiş oluyorlar. Bu sayede de daha iyi adımlarla işletmelerini kurmuş ve daha başarılı olmuş oluyorlar" dedi.
Direk ve Dolaylı Olarak Ekonomiye Katkı Sağlıyorlar
Verilen eğitim sonrasında girişimcilerin ülke ekonomisine büyük katkılar sağladığını söyleyen Bılorer, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu ana kadar Van'da işletmesini kuran kaç kişi var bilmiyorum; ama diğer yerlerde verdiğimiz eğitimlerin sonunda iş kuranların, ekonomiye ne gibi faydaları olduğu noktasına baktığımızda; birincisi kendi istihdamlarını sağladılar. Sonra, işletmesini kuranlar yanlarına birkaç kişi istihdam ettiler. Bunun yanında ekonomiye nasıl katkı sunuyorlar? İlk başta, işini kurarken para harcayıp birçok noktadan, birçok sektörden faydalanıyorlar. Bunlar, dükkan kiralıyorlar. Boş, atıl yeri ekonomiye kazandırmış oluyorlar. Örneğin dükkanı boyatıyorlar, boyacı kazanmış oluyor. Ustası kazanmış oluyor. Seramiği değiştiriyorlar, Seramikçi kazanıyor. Elektrik sistemi kuruyorlar, alarm sistemi ve kamera sistemi kuruyorlar… Bu saydığım her noktada farklı farklı sektörü canlandırmış oluyorlar. Bu sayede başlangıçtan itibaren ekonomiye katkı sağlıyorlar. Daha sonra işlerini kurduktan aldıkları ham maddeyi üreten yerler, onlardan faydalanmış oluyorlar. Almış oldukları ürünleri üreten fabrikalar canlanmış oluyor. Bunlar direk olarak sağladıkları faydalar; dolaylı olarak da vergileri, çalışanların sigortalarını ödeyerek devlete katkı sağlayarak da ekonomiye fayda sağlamış oluyorlar."
"Doğru Zaman, Doğru Yer ve Doğru İş Fikri"
Verilen eğitimi tamamladıktan sonra kursiyerlerden beklentilerinin, çok iyi planlama ve iyi araştırma yapmaları olduğunu söyleyen Bılorer; ancak herkesin bu eğitimden hemen sonra iş kurmaların beklemedikleri belirterek, "Ne zaman bekliyoruz? Doğru iş fikri bulduklarında, doğru zamanı ve doğru yeri tespit ettiklerinde iş kurmaların bekliyoruz. Çünkü hiçbirimiz işi kurduktan sonra kapatmalarını ya da batmalarını düşünmüyoruz eğitimi alan kişilerin. Çünkü işini kaybeden kişi sadece parasını kaybetmez; hayallerini kaybeder, ailesinde sorunlar yaşamaya başlar, sağlığını kaybeder, güvenini kaybeder, çevresini kaybeder. Bu noktalarda kursiyerlerimizi eğitiyoruz. Ve bu noktalarda dikkatli olmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Yani bizim formülümüz iş kuranlara: doğru zaman, doğru yer ve doğru iş fikrinde hareket etmelerini sağlamaya çalışmak. Hemen iş kurmaya çalışıp, acele edip hata yapmaktansa uygun zamanı ve uygun şartları bekleyip hareket etmek her zaman için daha karlı, daha uzun süreli işletmelerin kurulmasına neden olacaktır, diye düşünüyoruz" ifadelerini kaydetti. (Fikret Özkan, Fırat Arslan - İLKHA)