Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki 17 ilden, bu yılın ilk çeyreğinde 440 milyon 136 bin 916 dolarlık ihracat yapıldı. Bu yılın ocak-mart döneminde DAİB'in sorumluluk alanında bulunan 17 ilden 171 ülkeye ihracat gerçekleştirildi. Bu dönemde gerçekleştirilen ihracat, geçen yılın aynı dönemine kıyasla ciddi artış gösterdi ve 440 milyon 136 bin 916 dolar olarak kayıtlara geçti. Birliğin ihracatında ilk sırayı Irak alırken, bu ülkeyi, İran, Azerbaycan ve Türkmenistan takip etti. İhracatın 370 milyon dolarlık kısmını sanayi ürünleri oluşturdu.
Bölge ihracatında genel olarak bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 30 artış yaşandı. Bölgeden en fazla ihracat yapılan ülke Irak oldu. İran, Azerbaycan ve Türkmenistan da en önemli pazarlar arasında yer alıyor. Birlik üyelerince bazı Asya ve Avrupa ülkelerine de ihracat yapıldı. İhracatta kaydedilen bu rekor artışta, gıda sektörü dış satımındaki yükseliş belirleyici oldu. Yılın ilk çeyreğinde gıda sektörü ihracatının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 76 arttı. Gıda ihracatında meyve ve sebze ilk sırada yer aldı. Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri, yaş meyve ve sebze, meyve sebze mamulleri tarımda önde gelen ihracat kalemleri oldu.
İhracat rakamlarındaki bu artışlar Türkiye ile en uzun sınırı oluşturan Suriye olmadan gerçekleştirildi. Suriye sınırındaki savaş nedeniyle bu ülkeye ihracat yapılamıyor. Bu sınırda toplam 13 sınır kapısı bulunuyor. Bu kapılardan yardım malzemelerinin dışında doğru dürüst ihracat yapılamıyor.
Türkiye ile Suriye arasındaki ticari ilişkiler savaştan önceki son 5 yılda ciddi bir ivme göstermişti. 2005 yılında 823 milyon dolar olan ticaret hacmi beş yıl gibi kısa bir sürede yüzde 200 oranında artışla 2.5 milyar dolar seviyesine yükselmişti.
Suriye Türkiye'den bitkisel yağ, sentetik iplikler, demir-çelik mamulleri, çimento başta olmak üzere, genellikle ara malı niteliğindeki malları alıyordu. Son yıllarda kimyasal mamuller ve makine ekipman ihracatında da önemli artışlar gözleniyordu.
Suriye'de iç savaşın durulması ile beraber ihracat rakamlarında büyük artışlar olacaktır. Temennimiz bu savaşın sona ermesidir. Savaşın durması ile beraber viraneye dönüştürülen köy, kasaba ve şehirler yeniden onarılacak. Dolayısıyla inşaat malzemelerinin ihracatında büyük artışlar yaşanacaktır.
Referandumda "Evet" çıkması, ihracat rakamlarına olumlu etki eden bir faktör olacaktır. Çünkü "Evet" demek siyasi istikrar demektir. Terörün bastırılması demektir. Şu büyük bir gerçektir ki silahların konuşmadığı bir yerde ekonomi yükselir. Maddi refah çoğalır. Sınır ticareti artar.
Terörün güçlü olduğu dönemde nakliyecilik ölmüştü. Araç sahipleri yollara çıkamıyordu. Büyük meblağlarla alınan kamyonlar, tırlar bir kibrit çöpü ile yakılıyordu. Yollar kesiliyor, kimi araç sahipleri öldürülüyordu. Şırnak, Cizre ve Nusaybin'de yaşanan olaylar nedeniyle yol güvenliği kalmamıştı. Nusaybin'deki olaylar nedeniyle İpek yolu yerine İdil-Midyat güzergahı kullanılıyordu. Bu da sürücülere büyük zorluklar yaşatıyordu. Yol tek şerit ve kullanılmaya müsait değildi. Olayların bitmesi ile sürücüler derin bir nefes aldı.
Referandumda "Hayır" çıkması sol cephenin elinin güçlenmesi demektir ki bu da yine olay ve sıkıntı demektir. Bu yüzden referandumda "Evet" çıkmalıdır ki ihracat artsın.