Doğum kontrol yani azl kadim fıkıh kitaplarında da bahsi geçen meselelerden biridir. Konuyla ilgili meşhur hadis Cabir Bin Abdullah (radiyallahu anh)'ın aktardığı ve birçok fakîhin bunu delil göstererek azlin caiz olduğuna hükmettiği şu rivayettir:
Biz Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) zamanında, Kur'an inerken azil yapıyorduk. Eğer ondan bir şey yasak edilecek olsa bizi Kur'an nehyederdi. (Buhârî)
Cahiliye dönemi ve sonrasında Araplar, sahip oldukları cariyeler hamile kalmasın diye azl yapıyorlardı. Efendimiz (aleyhissalatu vesselam) da buna sessiz kalıyor, hakkında bir hüküm belirtmiyordu. Fakat bununla birlikte Peygamberimiz bunun hoş bir şey olmadığını farklı vesilelerle ifade etmiyor da değildi. İmam Müslim'in rivayet ettiği bir hadise göre Efendimiz (aleyhissalatu vesselam)'a azl soruldu. Sevgili Peygamberimiz de bunun “Gizli Ve'd" yani dolaylı yoldan çocukları toprağa gömme olduğunu ifade etti.
Çocuk, evliliğin en büyük amaçlarından biridir. Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselam) daima evliliği teşvik ettikten hemen sonra “çoğalın" ifadesini de beraberinde kullanırdı:
Evleniniz, çoğalınız, çünkü ben kıyamet gününde sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim. (Beyhakî)
Doğum kontrol yöntemlerinin farklı çeşitleri bulunmaktadır. En yaygın olanı haptır. Bu yöntemlere başvurmak mekruh olmakla birlikte caizdir. Fakat bunu uygulamak için kocanın rızası ve izni şarttır. Kadın, kocasının izni olmadan kontrole başvurursa bu kendisi için haram olur.
Korunma yöntemlerinin caiz olması için geçici olması gerekir. Daimi şekilde çocuğu engelleyen yöntemler haramdır. Çünkü ‘çocuk doğurma' kadının fıtratında var olan bir durumdur. İnsan neslinin devamı kadınladır.
Kadın hastaysa ve çocuk doğurmak doktorların bildirmesiyle kendisine zarar verecekse, bu sebeplerden dolayı rahim tüplerini bağlatması caizdir. Kimileri belli sayıda çocuğa ulaşınca daimi olarak tüplerini bağlatmak istiyor, bu daimi yöntem için geçerli bir bahane değildir.