Dr. Sertaç Tekdal: İslam uğruna dökülen ter gözyaşından önemlidir

Dr. Sertaç Tekdal, "Elbette Allah için gözyaşı dökmek değerlidir ama o yolda dökülen terler daha kıymetlidir. Hazreti Hüseyin, İmam Ali ve İmam Hasan'ın sadece matemini tutmuş olsaydı Kerbela yolunda o mücadeleye ulaşamazdı." dedi.

Mustazaflar Cemiyeti, Diyarbakır'ın merkez Kayapınar ilçesi 15 Temmuz Şehitler Parkında "Zulmün Karşısında Durma ve Ehl-i Beyt'in İzinden Gitme" temasıyla program düzenledi.


Programda bir konuşma yapan Dr. Sertaç Tekdal, Kerbela olayının matemini tutmaktan öte o hadiseden dersler çıkartılması gerektiğinin altını çizdi.​ Tekdal, Kerbela matemi karşısında Hüseyni mücadelenin önemine vurgu yaptı.

Bu günün, 14 asır önce Kerbela olayının yaşandığı gün olduğunu hatırlatan Tekdal, "Elbette sadece tarihte yaşanmış ve etkisi o günle sınırlı olsaydı bugün burada konuşmamızın bir anlamı olmazdı. Fakat malumdur ki bu gün de Kerbelalar farklı şekillerde yaşanmakta ve daha 3 gün önce gerçekleştiği Filistin'de yaşanmaya devam ediyor. Bu belki de Kerbela'yı hakkıyla anlayamamanın bir neticesidir." ifadelerini kullandı.

"Hazreti Hüseyin İmam Ali ve İmam Hasan'ın sadece matemini tutsaydı o mücadeleye ulaşamazdı"

Kerbela'nın katilleri, zalimleri ve hainleri karşısında tarih boyunca Kerbela'nın yiğitleri ve iman erlerinin de her daim var olduğuna dikkat çeken Tekdal, "Kerbela bu günüyle büyük bir ders ve ibret manzumesidir. Bu yüzdendir ki bizler Kerbela'yı sadece anma olarak değil, aynı zamanda anlama olarak da ifade ediyoruz. Her ne kadar Kerbela'yı şiir, ilahi ve marşlarımızla anıyorsak da sadece matem olarak değerlendirilmemelidir. Zira Kerbela'nın miras boyutu göz ardı edilmekte ve bu durum da Kerbela'yı anlamamızı engellemektedir. Kerbela'dan dolayı içimiz yanıyor, gözlerimiz yaşlanıyor fakat bu mutedil bir sınır içerisinde kaldığında hüzün, o mutedil sınırdan çıkıp ifrat boyutuna ulaştığında el ve ayağımızı bağlayan prangaya dönüşebilir." şeklinde konuştu.

Tekdal, şöyle konuştu:

Elbette Allah için gözyaşı dökmek değerlidir ama o yolda dökülen ter daha kıymetlidir. Hazreti Hüseyin, (radiyallahu anh) eğer İmam Ali ve İmam Hasan'ın sadece matemini tutmuş olsaydı Kerbela yolunda o mücadeleye ulaşamazdı.
Bir acı olayı gündeme getirdiğimizde yeni acı olaylara dönüşmemelidir. İslam ümmeti olarak yaşadığımız en büyük acı ve sancılardan biri budur. Bu kadar konuşulmasına rağmen maalesef Kerbelalarımız azalmıyor, artıyor. Kerbelaların arttığını oturup düşündüğümüzde demek ki Kerbelaları hakkıyla anlamıyor, idrak edemiyoruz. Bu acı olay üzerinden Müslümanların birbirilerini tekfir etmeleri, düşmanlık beslemeleri, kin ve intikama dönüştürmeleri ümmetin en büyük acısıdır.

Bugün İslam düşmanları bu acıyı kullanarak ümmeti birbirine düşürmekte, tefrika oluşturmakta, fitne ve fesat gerçekleştirmektedirler. Ümmetin bunun idrakinde olması, bu acıyı yeni acılara dönüştürmemesi gerekir. Ehli beyt bugün yaşasaydı eminim ki birlik ve vahdeti bekler, yaşanan bu ayrılık ve tefrika kendilerini mahsun ederdi.

"Mesele; sadece nutuklarımızla değil, kalem ve kılıçlarımızla İmam Hüseyin'in yanında olabilmektir"

Tekdal, "Kimi zaman İmam Hüseyin, Kerbela... diye haykırıyoruz fakat şunu göz ardı etmememiz gerekir ki Allah'ı terk ettiğimiz anlarda yaşam ve anlayışımız, mal-makam sevdamızla Emevi halkının durumunda olduğumuz halde haykırışlarımız Hazreti Hüseyin'in arkasındaymış izlenimine götürüyor. Bu, kendimizi kandırmaktan başka bir şey değildir. Eğer yaşamımız ve anlayışımız Allah'tan uzaklaşmış bir hayatsa attığımız nutuklar da, söylediğimiz sözler de yalan olacaktır. Mesele sadece nutuklarımızla değil, kalem ve kılıçlarımızla İmam Hüseyin'in yanında olabilmektir." diye ekledi.

Kerbela ve Kudüs arasındaki benzerliklere işaret eden Tekdal, "İkisinde de nice zulümler, acılar yaşandı ve bugün yaşanmaya devam ediyor ama her ikisinde de izzetli bir direniş ve duruş mevcuttur. İkisinde de ümmetin izzetini kurtarma mücadelesi var. Kerbela'da da Kudüs'te de kadın-erkek ayırt etmeksizin feda olmak var. Kerbala'da Ali Asgar... 3 gün önce Gazze'de 6 yaşındaki Ala kızımız şehid oldu. Her ikisinde de ambargolar oldu, su ve her türlü ihtiyaçtan mahrum bırakıldılar. İmam Hüseyin'in mücadelesini bugünlere taşıyan Zeynep'ti. Dolayısıyla bugün Kudüs'te de kadınlar ve çocuklar mücadelenin önemli parçasıdır." diye konuştu.

Hazreti Hüseyin isminin, İslami bir endişesi olmayan insanlar ve kesimler tarafından dahi dile getirildiğini, bu durumun Müslümanların yanıltmaması gerektiğine işaret eden Tekdal, "Bugün kimse İmam Hüseyin'e karşı olduğunu söylemiyor. İmam Hüseyin gibi yola çıkıp kıyamı sonrası katledilen Şeyh Said Hazretlerinin katilleri ve katledenlerin takipçileri de 'İmam Hüseyin' diyor, Şehid Yasin'i katleden zihniyet de Hazreti Hüseyin'i anıyor ve Kerbela diyor. Bunlar İmam Hüseyin'in davasını veya Kudüs'ü mü benimsiyor veya bugün İmam Hüseyin'in savunacağı Kudüs'e destek mi oluyorlar? Hayır. Her kim çıkarsız Kudüs'e destek oluyorsa; mal, makam ve iktidarını Kudüs'ün önünde tutmuyorsa Ehli beytin aşıkları onların ta kendileridir. Rabbim bizleri ehli beyt aşıklarından eylesin." şeklinde konuştu. (İLKHA)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Diyarbakır Haberleri

Yetimler Vakfı'ndan Gazze için yardım çağrısı
Diyarbakır Eğitim Bir-Sen'den Öğretmenler Günü açıklaması
Diyarbakır'da "Ümmü Gülsüm" programı düzenlendi
Diyarbakır Memur-Sen'den işten çıkarılan belediye işçilerine destek
Diyarbakır Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi 479 bin hastaya hizmet verdi