Gaziantep Ez-Zehra Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı ve Mısır'ın eski parlamenterlerinden Dr. Üsame Cado, Mısır'daki askeri darbenin ardından yaşanan ağır hak ihlalleri, Mısır halkı ve Mısır zindanlarındaki Müslümanların son durumu, Mısır halkına destek amaçlı Türkiye başta olmak üzere dünyanın farklı ülkelerinde gerçekleştirilen destek gösterileri ile ilgili İLKHA'ya önemli değerlendirmelerde bulundu.
Mısır'da, cunta yönetiminin ülkeyi gün geçtikçe felakete sürüklediğine dikkat çeken Cado, şu anda halkın çok zor durumdan geçtiğini belirterek, ülkedeki durumun her geçen gün daha da kötüye gittiğini ve durumun içler acısı olduğunu belirtti.
Mısır, Filistin, Suriye, Doğu Türkistan ve diğer İslam coğrafyaları başta olmak üzere dünyadaki zulümlere, katliamlara ve insan hakları ihlallerine de dikkat çeken Cado, Müslümanlara sahip çıkılması çağrısında bulundu.
Mazlumun yanında zalimin de karşısında olmanın İslam'ın yüce değerlerinden olduğunu ifade eden Cado, Müslüman'ın Müslüman'dan başka bir dostunun olmadığını ve bundan dolayı da tüm Müslümanların birbirlerine sahip çıkmaları gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin asrın tağutlarının ellerinde ve tüm dünyanın sessizliği arasında şehadete ulaşmasının ardından 6 ay geçtiğini belirten Cado, Mısır'daki Müslümanlara ses verecek ve onları savunacak kimsenin olmadığını söyledi.
"Mısır her yönüyle çok kötü bir zamandan geçmektedir"
Mısır'daki durumun içler acısı olduğunu ve her geçen gün daha da kötüye gittiğine dikkat çeken Cado, "Mısır'da yönetim gerek ekonomi gerek eğitim gerek kültürel ve diğer tüm alanlarda çökmüştür. Bugün Mısır halkı mutsuz ve umutsuz bir şekilde hayatlarını sürdürmektedir. Çünkü halk etrafına baktığında kendilerine yardımcı olacak, destek verecek, umut ve çözüm sunacak kimseyi bulamıyor. Yani Mısır her yönüyle çok kötü bir zamandan geçmektedir." dedi.
"Darbeciler ekonomi alanında çıkardıkları krizleri çözmede aciz kalıyor"
Darbeci Sisi yönetiminin, Mısır halkını ilgilendiren en önemli hususları çözmekte başarısız olduğunu belirten Cado, "Bu sorunların en başında ise Mavi Nil Barajı sorunu var. Uzun yıllar Mısır halkına ev sahipliği yapan Nil Nehri, bugün kaybedilecek bir seviyeye gelmiştir ve bugün bu sorun Mısır halkını açlık, susuzluk ve kıtlıkla tehdit etmektedir. Darbeci yöneticiler, bu ve bunun gibi sorunları çözmekten ve Mısır'ı dar boğazdan çıkarmaktan çok aciz kalıyorlar. Yine darbeciler, ekonomi alanında çıkardıkları krizleri çözmede aciz kalıyor. Kendilerinin ürettikleri ve besledikleri terörden kurtulamıyorlar. Bugün Mısır siyasi bir kıtlık içerisinde. Ciddi manada ne bir parti ne de muhalif bir ses yok. Adeta bütün ülke her yönüyle gözaltına alınmış durumda. Bunların hepsi bize, Mısır'ın aslında nasıl bir durumda olduğunu ve gelecekte Mısır'ı bekleyen tehlikelerin ne boyutta olduğunu şimdiden göstermektedir. Allah (Celle Celaluhu) inşallah tüm Mısır halkının yardımcısı olsun." ifadelerini kullandı.
"Bugün Mısır'ın daha fazla sahiplenmeye ihtiyacı vardır"
Mısır'daki Müslümanlara sahip çıkılması çağrısında bulunan Cado, "Bizler bütün Müslüman halkların neler yaşadığını ve bugün yaşadıklarımızı iyice okuyup ve anlayıp bilinçli bir şekilde idrakinde olmalarını istiyoruz. Çünkü bugün Mısır'ın daha fazla sahiplenmeye ihtiyacı vardır. Evet, Müslümanların; Mısır'ı, Suriye'yi ve Filistin meselesini sahiplendiğini biliyoruz. Yalnız bu tür sahiplenmelerin bugün daha fazla olmasını, mazlumların sesine ses vermeleri gerektiğini düşünüyoruz. Geçen hafta İstanbul ve Türkiye'nin farklı şehirlerinde gerçekleşen Mısır'a destek gösterileri, Mısır'daki kardeşlerimizi olumlu yönden etkilemiştir. Tek olmadıklarını ve halen onlara destek çıkanların olduğunu bilmeleri onlara umut olmuş, sevindirmiştir. Türkiye halkının yapmış olduğu bu gösteri olumlu bir adımdır." şeklinde konuştu.
"Müslümanlardan daha bilinçli destek istiyoruz"
Türkiye başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde Mısır halkına destek için düzenlenen tüm destek gösterilerini olumlu bulduklarını belirten Cado, ancak Müslümanların, ülkelerinin liderlerini harekete geçirmeleri gerektiğini söyledi.
Cado, sözlerine şu ifadelerle devam etti:
Aynı şekilde Fas, Tunus ve Cezayir'deki futbol taraftarları da Filistin ve Mısır halkı için destek amaçlı gösteriler düzenlemekte ve Sisi'nin aleyhinde sloganlar atmaktadırlar. Yine Lübnan'da göstericiler Sisi'ye lanet getiriyorlar. Tüm bunlarla birlikte de Müslümanlardan daha bilinçli bir şekilde destek ve etkinlikler düzenlemesini bekliyoruz. Herkesin daha da fazla çalışarak ülkelerindeki yetkililerine, uluslararası sivil toplum kuruluşlarına ve gerekli yerlere gerekli mesajları ulaştırmalarını istiyoruz.
"Tek umudumuz önce Allah (Celle Celaluhu) sonra Müslümanlardır"
Batı'nın ikiyüzlülüğüne dikkat çeken Cado, "Maalesef Batılı ülkelerin hükümetlerinden ve bazı sözde uluslararası kuruluşlardan umudumuzu kestik. Çünkü artık bunların mazlumlara yardım etme, destek verme veya zulümle savaşma gibi bir amaçlarının olmadığını da biliyoruz. Zulme karşı savaşacaklarını iddia ederek ortaya çıkanlar, bugün zalimin yanında durmakta hatta onu askeri ve diğer alanlarda finanse etmektedirler. Bu yakın zamanda duyduğumuz mesela Doğu Türkistan'da zulüm gören Müslüman kardeşlerimiz var ve bu kardeşlerimizin de Müslümanlar dışında başka kimseleri yoktur. Müslümanları ilgilendiren birçok sorun ve sıkıntılarımız vardır. Sıkıntıları tek çözebilecek kişiler yine Müslümanlardır. Başka kimse değildir. Bizim bu noktada tek umudumuz önce Allah (Celle Celaluhu) sonra Müslüman halktır." diye konuştu.
"Mazlumun yanında zalimin karşısında olmak İslam'ın yüce değerlerindendir"
Dünyadaki bütün Müslümanlara birbirlerine sahip çıkmaları çağrısında da bulunan Cado, "Bu noktada kardeşlerime 'Ey iman edenler! Sabredin, kararlılıkta yarışın, düşmana karşı hazırlıklı olun, birbirinize dayanıp bağlanın, Allah'a (Celle Celaluhu) karşı gelmekten sakının ki başarıya ulaşabilesiniz' ayetini hatırlatmak istiyorum. Bu aslında Allah'ın (Celle Celaluhu) her daim bizimle olduğunun bir mesajıdır. İman, bilinç ve ilimle Allah'a (Celle Celaluhu) bağlanmamız gerekiyor. Bir insan vücudu gibi birbirimizin arkasında durup destek vermeliyiz. Hep birlikte mazlumların destekçisi olmalıyız. Mazlumun yanında zalimin karşısında olmak İslam'ın yüce değerlerinden biridir. Mazluma destek olmak İslam'ın amaçlarındandır. Yine mazluma destek çıkmak Müslümanların ahlakından ve önceliklerinden biridir. Mazlumun yanında durmak ve ona destek çıkmak, tek olmadığını ona göstermemiz gerekir. Müslümanlar mazlum insanlara yardım etmeli, dertleri ile dertlenmeli, sorunlarına çözüm bulabilmeli ve bu sorunları en aza indirebilmelidirler. İmkânlar çerçevesinde Müslüman halkların bulunduğu yerlerde tek bir zalim ve mazlumun dahi olmaması için mücadele etmelidirler." şeklinde konuştu.
İLKHA