Siyonist işgal rejiminin İstanbul'daki sözde konsolosluğu önünde basın açıklaması yapan DSF üyesi Nakliyat-İş Sendikası, aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu tüm Filistinli esirlerin derhal serbest bırakılması çağrısı yaptı.
130 ülkede 105 milyon üyesi bulunan DSF, üyelerinin bulundukları tüm ülkelerde ocak ayı içerisinde benzer basın açıklamaları yapmaya başladı.
DSF üyesi Nakliyat-İş'in İstanbul'da yaptığı basın açıklamasını Sendika Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu okudu.
Basın açıklamasına Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Küçükosmanoğlu'nun yanı sıra sendika yöneticileri, iş yeri sendika temsilcileri ve sendikaya üye işçiler katıldı.
"Siyonist işgal rejimi İslam Coğrafyasına saplanan bir hançer gibidir"
"Filistinli çocuk tutsaklara özgürlük!" sloganlarının atıldığı basın açıklamasında Küçükosmanoğlu, yıllardan beridir siyonist işgal rejimi zindanlarında esir olarak tutulan kadın ve çocuklar olduğuna dikkat çekti.
Küçükosmanoğlu, 1948 yılından beri ABD ve diğer emperyalistler tarafından İslam Coğrafyasına bir hançer gibi saplanan siyonist işgal rejiminin hiçbir meşrutiyetinin olmadığını dile getirdi.
Basın açıklamasında, siyonist işgalcilerin, hain iş birlikçilerle birlikte bölgedeki ABD emperyalizmi için doğalgaz ve petrolün bekçi köpekliğini yapmakta olduğuna vurgu yapıldı.
"Filistin halkı kendi topraklarında zulüm görüyor"
Açıklamada, siyonist işgal rejiminin ABD emperyalizmi ile aynı amacı güttüğünü belirten Küçükosmanoğlu, siyonistlerin başta Filistinliler olmak üzere bölgedeki tüm halklara zulmettiğini söyledi.
Küçükosmanoğlu, "Filistin Halkı kendi topraklarında zulüm görmektedir. Açlıkla, yoklukla, sefaletle mücadele etmektedir." dedi.
DSF'nin almış olduğu karar çerçevesinde dayanışma etkinliklerinin dünyanın dört bir tarafında devam ettiğini belirten Küçükosmanoğlu, "Bugün biz de burada bir kez daha bağırıyor ve diyoruz ki; Kahrolsun israil siyonizmi! Filistin'li tutsaklar serbest bırakılsın!" diyerek sözlerini sonlandırdı.
Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu'nun konuşmasının ardından Dünya Sendikalar Federasyonu'nun hazırladığı bildiriyi Gebze Şube Sekreteri Murat Ayaz okudu.
DSF: "Filistinli esirler insanlık dışı koşullarda yaşıyor"
Siyonist işgal rejimi zindanlarında esir durumda olan tüm Filistinli çocukların derhal serbest bırakılması gerektiği dile getirilen DSF bildirisinde, Filistinli esirlerin ve özellikle çocukların özgür bırakılması yönünde dünya genelinde bir kampanya başlatıldığına vurgu yapıldı.
Filistin kaynaklarından elde edilen verilere göre aralarında 39'u kadın ve 155 çocuğun da bulunduğu 4 bin 400 Filistinlinin işgal rejimi zindanlarında esir tutulduğu hatırlatılan bildiride, "Bu kişilerin 350'si, herhangi bir suçlama veya yargılama olmaksızın Filistinlilerin tutuklanmasına izin veren 'İdari Tutuklama' politikası uyarınca zindanda tutulmaktadır. Tutsaklar zaten insanlık dışı koşullarda tek kişilik hücrelerde tutulmaktayken, bununla da yetinmeyen israil, tutuklulara daha sert koşullar dayatan bir yasa çıkarmıştır." ifadelerine yer verildi.
"Filistinli esir çocuklar serbest bırakıldıktan sonra fiziksel ve ruhsal problem yaşıyor"
Salgın sırasında siyonist işgal rejiminin zindanlarındaki esirlerin koruması adına hiçbir önlemin alınmadığı belirtilen bildiride, sadece bir zindanda 137 esirin Covid-19 salgınına yakalandığı hatırlatıldı.
Çocuk esirlerin durumuna değinilen açıklamada şu bilgilere yer verildi:
2000 yılından bu yana, büyük çoğunluğu en fazla 12 yaşında olan tahminen 12 bin Filistinli çocuk, israil güçleri tarafından işgal altındaki Batı Şeria'da tutuklanmış ve askeri zindanlarında alıkonmuştur. Hatta bazı durumlarda 6-7 yaşındaki çocuklar dahi ordu tarafından tutuklanmıştır. israil her yıl 500 ila 700 Filistinli çocuğu mahkemeye çıkarmış, her ay ortalama 200-300 çocuk zindanlarda alıkonmuştur.
Çocuklar vahşice tutuklanmakta, istismar edilmekte, haftalar boyu sorgulanmakta, tehdit edilmekte, tek kişilik hücrelere kilitlenmekte, anlamadıkları İbranice dilinde belgeler imzalamaya zorlanmakta, ailelerini görmelerine izin verilmemektedir. Aileler kimi zaman bir hapishaneden diğerine taşındıkları sırada çocuklarının izlerini kaybetmektedir.
Çocuklar, serbest bırakıldıklarında dahi zindanlardaki tutukluluk ve gözaltı koşullarından dolayı fiziksel ve ruhsal sağlık problemleri yaşamaktadır.
Okunan bildirinin ardından sloganların atıldığı basın açıklaması sona erdi.