Yaz mevsiminin gelmesi ile başlayan düğün sezonunda gelin ve damat adayları ile ailelere çağrıda bulunan HÜDA PAR yetkilileri, âlim ve düğün sahipleri, evliliğin ilk adımı olan düğünlerin İslami usullere göre yapılmasını istedi.
Son yıllarda İslami düğünlere artan rağbet dikkat çekerken, İslami açıdan toplumsal dönüşümü sağlayan İslami düğünler ile çocuklarını evlendiren aileler, düğünlerinin Kur`an ve sünnet çerçevesinde olmasını amaçladıklarını ifade ettiler.
İlahi sanatçılarının katıldığı düğünlerde seslendirilen marşlar ve ezgilerle hem helal dairesi içerisinde eğleniliyor hem de düğün gibi büyük sünnet ihya ediliyor. Yapılan İslami düğünler katılımcılara örnek ve teşvik oluyor.
Konuyla ilgili İLKHA'ya konuşan HÜDA PAR yetkilileri,, alim ve düğün sahipleri ise bu düğünlerin önemine vurgu yaptı.
Kız isteme faslından düğün merasimine kadar her anın İslami usullere göre olması gerektiğini belirten HÜDA PAR Genel Merkez İstişare Kurulu Üyesi Lokman Yalçın, evlilik konusunda gençlerin desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Yalçın, "Düğün sezonuna girmiş bulunmaktayız. İnsanlar düğün salonlarını aylar öncesinden tutmuş bulunmakta. Gençlerimiz evlenmeli ve bu evlenme konusunda herkes yardımcı olmalıdırlar. İnsan hayatında bir sefer evlenir, düğün yapmak, eğlenmek ister. Bu her insanın hakkıdır. Fakat bizler öncelikli olarak Müslümanız. Bundan dolayı kız istemelerinden tutun evliliğe kadar her anımız İslami usullere göre olmak durumundadır. Maalesef üzülerek söylüyorum ki, Müslüman olduğumuz halde birçok düğün gayri İslami yapılıyor. Kadın ve erkeğin iç içe olduğu, mahrem olan bayanlarla oynamaları, dans etmeleri, yüzlerce erkeğin gözleri önünde kadınların oynamaları uygun değildir. Bu durum İslam'a da uygun değildir. Bizler şeref ve onur sahibiyiz, bundan dolayı düğünlerimizin İslam'a uygun olması, erkek ve kadınları ayrı olması lazımdır." dedi.
"Hükümet evlilik konusunda gençlere karşılıksız destek vermek zorundadır"
Yalçın, "Ekonomi anlamında evlilik, başlı başına ağır bir külfettir. Gençlerimizin büyük bir oranı işsiz ve maddi imkânsızlıklardan dolayı evlenemiyorlar. En basit bir düğün dahi 100-150 bin TL'ye mal oluyor. Bugün bu oran maddi imkânı olmayan bir genç için çok uçuk bir rakamdır. Kızını veren aileler de yüklendikçe yükleniyor. Bu konuda 'Ben Müslümanım' diyen herkesin evliliği kolaylaştırması lazım. Damat adayının gücüne göre hareket etmeleri lazımdır. Özellikle başlık parası denilen şeyin olmaması lazımdır. " ifadelerini kullandı.
"İslami değerlerin düğünde de tezahür etmesi son derece önemlidir"
Evliliklerde usullerin sünnet olduğunu söyleyen HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkanı Basri Demir de Müslümanların düğünlerinin dahil olmak üzere tüm yaşantılarının İslam'a uygun olması gerektiğini vurguladı.
Demir, "Elbette ki evlilik Resulullah'ın sünnetlerindendir. Evlilikte usul de sünnettir. İslami hassasiyetin gösterilmesi, İslami değerlerin düğünde de tezahür etmesi son derece önemlidir. Bu anlamda evlilikler İslami kriterler had safhada tutulup dikkate alınmalıdır. Malumunuz toplumun en küçük yapı taşı ailedir. Aile de fertlerin evlenmeleriyle meydana geliyor, o halde İslami hassasiyetlerin burada kendini göstermesi çok önemlidir." dedi.
Katıldığı İslami bir düğünde yaşadığı bir diyalogu anlatan Demir, "Yapılan İslami düğünlerde güzel şeyler yaşıyoruz, karşılaşıyoruz. Bunlardan küçük bir örnek vereceğim. Akşam namazını kıldığımız camiden çıkarken, daha önceden kendisini tanıdığım bir hacı efendiden güzel bir tespitle karşılaştım. Gerekli hal-hatır faslından sonra kendisine, aşağıda yapılan İslami düğüne teşrif etmesi için istekte bulundum. O da şaşırarak, 'yaa düğününüz mü var' dedi. Evet dedikten sonra şöyle devam etti, 'Bende dedim ki, bir düğünde camiye gelen olur ama bu şekilde ezan okunmadan önce kafile kafile camiye gelindiğine şahit olmadım. Demek ki sizin İslami düğünleriniz böyle güzel oluyor' diyerek şaşkınlığını ve memnuniyetini dile getirdi. Elhamdülillah bu bizim farkımızdır, bu olması gereken düğünlerdir. Bizler İslami hassasiyetleri düğünlerimizde de evliliklerimizde de ticari ahlakımızda da, sokak yaşantılarımızda da, hayatın her alında göstermek durumundayız. Bize bunu yaşattığı için Allah'a şükrediyoruz." ifadelerine yer verdi.
"Ailelere, evliliği kolaylaştırıcı çok önemli görevler düşmektedir"
Ailelere önemli bir çağrıda bulunan Demir, "Ailelere, evliliği kolaylaştırıcı çok önemli görevler düşmektedir. Ama bu fedakârlık daha fazla gelin adayının tarafına düşmektedir. Gelin adayı eğer damat tarafının iki ayağını bir pabuca sokmamış olursa, evlilik öncesi kolaylık gösterirse Allah'ın izniyle sonrasında da kolaylık olur. Ama düğün öncesi hazırlıklar ve çeyizle beraber bu hayırlı iş, mal-mülk toplanmaya götürülürse bu doğru bir yaklaşım olmaz. Gelin adayının anne ve babası fedakârlık yapmak durumundadır. Kızlarına bu konuda kanaat ehli olmaları için tavsiyelerde bulunup, çevre baskısını, sokak baskısını kızları üzerinde sürdürmemelidirler." diye konuştu.
"Maalesef Müslüman toplumunda; örfümüze, geleneğimize uymayan düğünler girdi"
Müslüman toplumun değerlerine uygun olmayan düğünlere dikkat çeken İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Sinan Ünel de şunları söyledi:
"Bizler Müslümanız, Müslüman bir toplumda yaşıyoruz, Müslüman bir aileden dünyaya gelmişiz. Bizler kalubelada Allah-u Teala'ya bir söz verdik. Dedik ki, 'Ya Rabbi! Bizler hayatımızın her alanında, hayatımızı İslam'a göre, dininin esaslarına göre şekillendireceğimize dair söz veriyoruz.' Bu sözün anlamı şuydu, 'nasıl ki namazlarımız, oruçlarımız, zekatımız, haccımız senin dinine uygun olacaksa, nişanlarımızı da düğünlerimizi de sünnetlerimizi de senin dinine uygun yapacağız.' Maalesef bugün, bu Müslüman toplumunda; örfümüze, geleneğimize, akidemize, Rabbimize verdiğimiz söze uymayan düğünler içimize girdi. Davul-zurna eşliğinde, kadın-erkek karışık bir düğün ortamı oluştu." dedi.
Düğün, nişan ve sünnet merasimlerinin İslami usullere göre yapılması çağrısında bulunan Ünel, şöyle devam etti: "Son zamanlarda –Allah kendilerinden razı olsun- Özlem Ajans'ın ortaya koymuş olduğu, meydana çıkardığı bu güzel tabloyla, ilahi ses sanatçılarıyla tekrar bizi özümüze döndürdü, tekrardan gerçek kimliğimize, İslami düğün ortamına kavuştuk. Bizleri o günah, o haram, o fıskı-fucur ortamından kurtarıp, salavatların, tekbirlerin ve ilahilerin okunup adeta bir zikir halkası olarak algıladığımız bu halaylara buluşturdukları için Özlem Ajans'a teşekkür ediyoruz."
"Gelin ve damatta arayacağımız özellik zenginlik değil, İslami kimlik ve ahlak olmalıdır"
Ünel, mutluluğun, huzurun eşyada veya parada aranmaması gerektiğinin altını çizerek, "Hazreti Muhammed (Sallallahu Aleyhi Vesselam) buyuruyor ki, 'en hayırlı düğünler, masrafları en az olan düğünlerdir.' Düğün masraflarının az olması, düğün sahiplerinin eşyalara, dünyevi şeylere değer vermediğini gösterir. Dolayısıyla mutluluğu, huzuru; eşyada, altında, parada arayanlar asla mutluluğu bulamamışlardır. Biz Müslümanlar mutluluğu, huzuru; namazlarda, Kur'an tilavetinde ve İslami yaşantıda aramalıyız. Müslüman ailelere çağrımız şudur ki, düğün masraflarını azaltsınlar, kıssınlar, damadı zor bir durumda bırakmasınlar. Büyük bir ekonomik kriz altına giren damat, evliliğinden bir tat almıyor, aldığı eşyalardan bir tat almıyor ve o borcun altında ne yazık ki eziliyor. Bundan dolayı da eşiyle büyük bir huzursuzluk yaşıyor. Damatta arayacağımız özellik zenginlik değil, İslami kimliği ve ahlakı olmalıdır." tavsiyesinde bulundu.
"Bir damat olarak tüm genç kardeşlerimizin İslami düğünlere yönelmesini istiyorum"
Kendisi de İslami usullere göre bir düğün yaparak dünya evine giren Enes Yalçın da, gelin ve damat ile ailelere de bu düğünleri yapmaları tavsiyesinde bulundu.
Yalçın, "Bu düğünleri salt bir düğün olsun diye yapmıyoruz, bir tebliğ aracı olarak yapıyoruz. İslami düğünlerde kardeşliği pekiştiriyoruz. İslami düğünlerin yapıldığı meydanlarda insanlar bu güzel tabloyu görünce şaşırıyorlar, mutlu oluyorlar. Düğünlerimizi düğün salonlarında değil, meydanlarda yapmamız lazım. Balkonlardan, pencerelerden bu düğünleri görenler rağbet gösterip kendileri de aynı şekilde düğün yapıyorlar." dedi.
İLKHA