Dünya İslam Sağlık Birliği (WIHU) Covid-19 önerileri ve sağlıklı çalışma hayatı hakkında düzenlediği toplantı sonrası WIHU Başkanı Dr. Kasım Sezen imzasına ortak bir metin yayımladı.
Covid-19 salgını ile etkin mücadelede halk sağlığının korunması için önerilerde bulunan heyetin ortak metinde yer alan detaylara göre:
Birkaç ay içinde kontrol altına alınsa bile sağlık sektörü, ekonomi, eğitim, sosyal yaşantıya etkileri on yıllar sürecek.
Hükümetler sağlık sektörüne daha büyük bütçeler ayırmak zorunda kalacak. Halk sağlığına yönelik tarama çalışmaları, bulaşıcı hastalıkları önlemeye yönelik tedbirler daha ciddi alınacak. Hastaneler modernize edilecek, yoğun bakım bölümleri büyüyecek.
Uzun süreli hastane yatışları yerine evde takibe geçilecek. Hastalar evde monitörize edilecek. Bu monitörizasyon doktorun gözetiminde olacak.
Tüm ülkeler vatandaşlarının tamamını sağlık güvencesi içine almak zorundadırlar. Bu güvenceyi sağlayabilmek için kamu ve özel sağlık sektörünü güçlendirecek bütçeler ayrılmalıdır. Sağlık güvencesi için gerekirse sigorta primleri arttırılmalıdır. Primini ödeyemeyenin primi devlet tarafından ödenmelidir. Bu salgında gelişmiş ülkeler ticaret ve üretimde geliştiklerini fakat sağlık ve insani yardım hususunda geri kaldıklarını gösterdiler.
Dünya Sağlık Örgütü, dünya nüfus fonu ve dünya göç örgütü bu salgında görevini yerine getirmemiştir. Dünya İslam Sağlık Birliği gibi gönüllü örgütlerin desteklenmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır.
İnsanları hayat ile ölüm arasında bırakan virüsü de, İnsanı da, dünyayı da yaratan Allah; insanları virüsle terbiye etmeye devam edecek. Ölümü çok yakınında hisseden insanlar işsizlik, yoksulluktan Allah’a sığınacaklar. Dini kurumlar dijital mecraları daha fazla kullanacak.
Özellikle lise, üniversite ve tıp eğitimi dijitalleşecek. Bu kadar büyük binalar ve kampüsler kurulmayacak. Bu kadar çok öğretmene ihtiyaç duyulmayacak. Okullarda devam mecburiyeti kalkacak. Çayı, kahvesi, interneti olan kütüphaneler çoğalacak. Konferanslar, eğitim toplantıları dijital mecraya kayacak.
Oyun ve eğlence dünyası dijitalleşmesi hızlanacak. Sinema tiyatro ve operalara artık seyirci gitmeyecek. Bunlar evlerde dijital ortamlarda izlenecek. Barlar, içkili restoranlar azalacak. Kumarhaneler azalacak.
Spor yapmak sağlığın bir gereğidir. Spora talep artacak. Spor müsabakaları artık seyircisiz oynanacak. Spor Müsabakaları dijital ortamlardan izlenecek. Sağlık tanı işlemleri daha çok dijitalleşecek.
Sağlığın değeri artacak. Hekimlerin itibarı artacak. Hekimlerin tavsiyeleri dikkate alınacak.
Salgın tamamen geçinceye kadar halka açık tüm alanlarda ağız ve burun maskeyle, atkıyla, şalla veya başörtüsüyle kapatılmalıdır.
Mecburi yapılması gereken işlerde maske, eldiven kullanılması, sosyal mesafe korunması gerekmektedir.
Salgın süresince işten çıkarılanlara ve İşyeri mecburi kapatılanlara işsizlik maaşı ödenmelidir. Korona ve acil dışında hasta alamayan hastanelere ve çalışanlarına ekonomik destek sağlanmalıdır. İşten uzaklaştırılan sağlık personeline işsizlik maaşı ödenmelidir.
Salgınla mücadelede katı bir disiplin uygulanmalıdır. Açık hızlı ve şeffaf bilgilendirme yapılmalıdır. Salgınla ön cephede mücadele veren sağlık personelinin etkin çalışması için tıbbi malzeme, ilaç dahil olmak üzere tüm ihtiyaçları ivedilikle sağlanmalıdır.
Dezavantajlı kesimler; hiçbir geliri ve birikimi olmayan yoksullar, göçmenler için insani yardım kuruluşlarına salgın boyunca yardım toplama ve dağıtma hakkı verilmelidir.
Filyasyon uygulamaları yapılarak gerektiği kadar Covıd-19 testi yapılmalıdır.
Salgınla ilgili ülkeler ve kuruluşlar arası bilgi paylaşımı sağlanmalıdır.
Salgında kullanılan basit malzemeleri her ülke kendi üretmelidir. Geliştirilen ilaçları ve solunum cihazlarını islam ülkeleri paylaşmalıdırlar. Salgının yoğun olduğu yerlerde spor salonları salgın hastanesine çevrilebilir. Salgın hastaneleri inşa edilebilir.
İLKHA