Ramazan ayının son Cuma günü Dünya Kudüs Günü olarak idrak edilmektedir. Kudüs dünyanın merkezi, bütün semavi dinlerin bir arada yaşandığı yerdir. Müslümanların ilk kıblesi, Hz. Peygamber efendimizin 'Mirac'a çıkarken' cümle peygamberlerin önünde namaz kılıp göğe yükseldiği kutsal mekândır. Kur'an-ı Kerim'de 'Çevresini bereketlendirdiğimiz' diye emir buyrulan Mescid-i Aksa'nın içinde bulunduğu güzel şehirdir.
İşte bugün Kudüs esirdir. Dört bir tarafı bariyerlerle kapatılmış ve Müslümanların özgürce bu şehre girmeleri yasaklanmıştır. Siyonist terör şebekeleri bu kutsal şehri necis postallarıyla her gün, her saat kirletmektedirler. Müslümanların bu şehre girişleri kısıtlandığı gibi, Müslüman Filistinlilerin buraya girişleri ise özel izne tabi tutulmuştur. Bugün bu kutsal beldeye, ilk kıblemizin bulunduğu Kudüs'e Müslümanlar özgürce seyahat edememektedirler.
Hele son dönemde Siyonist çetenin hamisi büyük şeytan Amerika, büyük elçiliğini Telaviv'den buraya taşımakla Müslümanlara büyük bir hakarette bulundu. Filistin'in başkenti olan Kudüs, büyük şeytanın eliyle işgalci Siyonist çetecilerin başkenti olması yolunda işi bir ileri boyuta taşıdı. Ve Kudüs adım adım İslamsızlaştırılmakta, Siyonist teröristlerin bir barınağı haline getirilmeye çalışılmaktadır. Müslümanların yaşadığı evler ve mahalleler zorla boşaltılmakta, zorbaca el konulmakta, bu zulme karşı çıkanların evleri başlarına yıkılmakta, bu mazlumlar ya tutuklanmakta, ya zorla mülteci durumuna düşürülmekte ya da şehit edilmektedirler.
Hele ilk kıblemiz Mescid-i Aksa! Yıllardır bilinçli bir şekilde bir yıkım planına tabi tutulmuş bulunmaktadır. Mescidin altı tünellerle kazılmış ve adeta yıkılması için bu sinsi plan aşamalı olarak devreye konulmuştur. Bu alçakça plan işlemeye devam ederse Mescid-i Aksa'nın bir gün yıkıldığını duyarsak şaşırmayalım. Çünkü Siyonist katiller, her gün Müslümanları katlettikleri gibi, Mescidi Aksa'nın yıkılması için de özel yıkım planları devreye koymuş bulunmaktadırlar.
Hele 50 yaşın altındaki Müslümanların burada namaz kılmalarına müsaade edilmemesi ise ümmet için zillet değil midir? Ey hain krallar! Müslüman bayanların Kudüs sokaklarında, açık bir şekilde Siyonist terör şebekeleri tarafından infaz edilmesi gayretinize dokunmuyor mu? Mescid-i Aksa'nın her gün Yahudi terör şebekeleri tarafından saldırıya uğraması ve necis ayaklarıyla bu kutsal mekânı kirletmeleri zorunuza gitmiyor mu?
Ey gözleri zillet bürümüş hüküm sahipleri! Ey küfrün uşaklığını amaç edinmiş zilletzeler! Kudüs'ün ve Mescid-i Aksa'nın savunmasını iki ayağı olmayan Fadi Ebu Sallah'a mı bıraktınız? Yoksa mücahitlerin yaralarını sarmaya çalışan Rezzan hemşireye mi? Ey zillet uykusuna bürünen kukla krallar ve destekçileri, bu kadar zulmü ve ihaneti bünyeniz nasıl kaldırıyor?
Peygamber efendimiz :"Oraya gidiniz ve orada namaz kılınız" (Efendimiz devamla) "Eğer oraya gidemez ve orada namaz kılamazsanız, kandillerinde yakılmak üzere zeytinyağı gönderiniz" buyurmuştur. Her bir mümin için bu derece ehemmiyet arz eden bu mekân işgal altındadır. Siyonistler ve onların destekçileri tarafından adım adım İslam'dan ve Müslümanlardan arındırılmaktadır. İslam'ın ve Müslümanların bir vakfı olan Kudüs ve Mescid-i Aksa elimizden çıkmış vaziyettedir.
Ey gayretli müminler! Kudüs'e ve Mescid-i Aksa'ya sahip çıkma günüdür. Sadece birkaç göstermelik gösteriler ile değil, bütün bir ümmeti ve onların yöneticilerini harekete geçirecek adımlar atılmalıdır. Ekonomik, siyasi ve diplomatik tedbirlerle hemen harekete geçilmelidir. Eğer sonuç alınmazsa; askeri seçeneklerle Kudüs ve Mescid-i Aksa özgürlüğüne kavuşturulmalıdır. Korkak krallar bunu yapmazsa, ümmetin evlatlarının oraya gitmesine mani olmasınlar yeter.
İşte Dünya Kudüs Günü büyük bir ehemmiyet arz etmektedir. Kudüs'ün ve Mescid-i Aksa'nın sevdasını daima en yüksek seviyede tutmalı, özlem ve hasretini kalbimizde büyütmeli ve 'muhakkak bir gün orada namaz kılacağım' idealini hep canlı tutmalıyız. Her bir müminin, Selahaddin-i Eyyubi gibi "Kudüs işgal altında iken gülemem" imani sorumluluğunun idrakinde olmalıdır.