Dünya Alimler Birliği ve Filistin Alimler Birliği tarafından ilan edilen "Dünya Kudüs Haftası" münasebetiyle Peygamber Sevdalıları Vakfı, İTTİHADUL ULEMA ve Selahaddin-i Eyyubi Enstitüsü tarafından Diyarbakır'ın Merkez ilçesi 15 Temmuz Parkında konser verildi.
Hafız Muhammed Emin Yılmaz'ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program Peygamber Sevdalıları Vakfı Genel Başkanı Adnan Akgönül'ün açılış konuşmasıyla devam etti.
Kudüs'ün önemine vurgu yapan Akgönül, on yıllardır siyonist terör şebekesinin mazlum Filistin halkına yaptıkları zulümleri aktarırken dünya Müslümanlarının Mescid-i Aksa'yı sahiplenmesi gerektiğine dikkat çekti.
"Kudüs’ü savunmak gerçek bağımsızlığı savunmaktır"
Kudüs'ün Mirac olayının bizzat şahidi olduğunu hatırlatan Akgönül, "Allah Resulü Efendimiz binlerce Nebinin ve Peygamberlerin buluştuğu Kudüs ve Mescid-i Aksa'da onlara imamlık edip namaz kıldırdığı mübarek bir beldeden bahsediyoruz. Kudüs ve Mescid-i Aksa Hazreti Peygamberin izlerini taşıdığı bir yerdir." ifadesini kullandı.
Akgönül, "Mescid-i Aksa bugün mahzun, kederiyle esaret altındadır. Zulüm ve barbarlıkla kendini dünyaya kanıtlamış siyonist yapının çizmesinin altında inim inim inliyor. Dört gözle kendisini azade edecek Selahaddinleri bekliyor. Bu açıdan her Müslümanın kırmızı çizgisidir, temel prensibidir. Kudüs esaret altındayken dünyadaki İslam âlemi tarumar haldedir tek vücut olamamıştır." şeklinde konuştu.
"İslam ümmetinin izzeti, onuru, birlik ve beraberliği Kudüs’ün özgürlüğünden geçer." diyen Akgönül, "Bundan dolayı Kudüs şairi Nuri Pakdil'in dediği gibi 'Kudüs’ü savunmak gerçek bağımsızlığı savunmaktır'. Yani Kudüs özgür olduğunda bütün İslam ümmeti özgür olacaktır. Orası hiçbir milletin özel mülkiyeti değildir. Bir kavmin kendine has bir mekânı değil, bütün İslam âleminin imrenerek özlemle buluşmak istediği bir mekândır, mukaddes bir beldedir." dedi.
"Herkesin yüreğinde bir Kudüs aşkı olmalıdır"
Anne ve babalara seslenen Akgönül, "Herkesin yüreğinde bir Kudüs aşkı olmalıdır. En azından evini, arabasını, şahsi mülkiyetini sevdiği kadar Kudüs’e karşı da bir sevgi ve aşkı yüreğinde taşımalıdır. Bu düşünceyle diyoruz ki; bütün Müslümanlar evlerine, mekânlarına, şehirlerine Kudüs’e dair bir iz taşımalıdır. Şairin dediği gibi 'Kudüs benim için kolumda taşıdığım kol saatidir. Yani onu asla unutmam, her daim bakarım; ona göre işlerimi, zamanımı ve hedefimi belirlerim.' diye belirtti.
Akgönül, "Özellikle annelere sesleniyorum: Evlatlarınızı Kudüs’e ulaştıracak bir fedailikle, kahramanlıkla ve cesaretle yetiştirmeniz lazım. Evlerinizde Kudüs’e dair izler mutlaka olmalıdır. Kudüs’e ait resimler, yazılar ve işaretler evlerinizi süslendirmelidir. Eve giren herkes Kudüs’ü canlı tutsun ve yine bu gece idrak edeceğimiz Mirac Gecesinin İslam Ümmeti için hayırlar getirmesini Cenab-ı Allah'tan temenni ederim." dedi.
Mirac Gecesi vesilesiyle dualarda Filistin halkı için niyazda bulunulması gerektiğini hatırlatan Akgönül, "Değerli Müslümanlar bu gece avuçlarımızı açarken mahzun Kudüs’ü unutmayalım. Onun azade olması için yalvaralım, yakaralım, gözyaşı dökelim ve orada esaret altında olan Müslüman kardeşlerimizin kurtuluşu için dualarımızı unutmayalım. Allah gecemizi şimdiden mübarek kılsın bu etkinlikleri hayırlara vesile kılsın. Organizasyonda emeği geçen kardeşlerimizden Allah razı olsun." diye konuştu.
Konuşmanın ardından program, Özlem Ajans Sanatçılarının Kudüs'e ithafen seslendirdikleri ezgi ve ilahiler ile son buldu.