HEWLÊR-Suriye'nin Kobani, Afrin, Haseki ve Qamişlo gibi bölgelerinden, alan mücadelesi veren gruplar arasında yaşanan çatışmalardan dolayı Rojava'da oluşan kaos ve olumsuz yaşam şartlarından dolayı Güney Kürdistanı'na yerleşen Kürtler, kendilerine yapılan bası, korku olumsuz yaşam koşullarından dolayı ülkelerini terk ettiklerini belirtiler.
Rojava'da son dönemde PKK''nın buradaki kolu PYD'nin silahlı güçleri YPG ile El Kaide bağlantılı El Nusra arasındaki çatışmaların şiddetlenmesi ardından YPG ile El Nusra ateşi arasında kalan onbinlerce Rojavalı, Güney Kürdistanı'na göç etmek zorunda kaldı. Güney Kürdistan'daki yerel medya ve kamp yetkilileri, çok zor durumda bulunan sığınmacıların, ihtiyaçlarını BM kurumları ile Kürt yönetiminin yanı sıra, sivil toplum örgütlerinin karşılamakta zorlandığını belirterek, uluslararası topluma çağrıda bulundu.
Suriye'de son iki yıldır iç savaştan iki ateş arasında kalan masum halktan, Güney Kürdistan'a sığınan göçmen sayısı 200 bini aştı. BM Mülteciler Yüksek Konseyi yetkilileri son göç dalgasının Halep ve Kürtlerin yoğun yaşadığı Hasekî ve Qamişlo ile çatışmaların yaşandığı diğer bölgelerden geldiğini açıkladı. BM Mülteciler Yüksek Konseyi yetkilileri, "Bu ani hareketin nedenleri henüz net değil" açıklamasında bulunurken, Semalka Sınır Kapısı'ndan Güney Kürdistan'nın; Hewlêr, Duhok ve Silêmanî şehirlerine mülteci olarak yerleşenler, Rojava'dan göç etme nedenlerini ve sıkıntılarını İLKHA'yla (İlke Haber Ajansı) paylaştı.
'Suriye'de hayat yaşanamaz hale geldi'
Hewlêr'deki Kawirgozk ve Duhok'daki Domîs Mülteci Kamplarında yaşam mücadelesi veren Rojavalı mülteciler, iç savaştan ve alan mücadelesi veren gruplar arasında süren çatışmalardan dolayı Suriye'deki hayatın yaşanamaz hale geldiğini belirterek, çocuklarının geleceği için yurtlarını terk ettiğini söylediler.
'Zalimler bilinçli bir şekilde evlerimize saldırdılar'
Mülteci olarak Güney Kürdistan'a geldiklerini belirten M.A, Şam'dan çatışmalar başladıktan sonra Qamişlo'yageldiğini söyleyerek,"Çatışmalardan dolayı evlerimiz yıkıldı. Yaşayacak bir yerimiz bile kalmadı mecbur kaldık çocuklarımız için buraya geldik. Zalimler bilinçli bir şekilde evlerimize saldırdılar" dedi.
Afrîn'de sığınmacı olarak Domîs Mülteci Kampı'na yerleşen, S.B ise, iç savaş ile YPG ve Nusra Cephesi arasında yaşanan çatışmadan dolayı yaşamın zor olduğunu ifade ederek, ailesinin geçimini Suriye'de yapamadığından dolayı yurtlarını terk etme zorunda kaldıklarını dile getirdi.
Mülteci S. T, kendilerinin ikinci sınıf insan olarak muamele gördüğünü, kendilerinin insan yerine konulması çağrısında bulunarak, tüm dünyaya yardım çağrısında bulundu.
"El Nusra Cephesi Kürtlere büyük baskı yapıyor"
D. A, El kaideye bağlı el Nusra Cephesine dikkat çekerek, " Halkımız korkudan dolayı yurtlarını terk etti. Açlık bizim için önemli değildir. Şayet durumlar iyi olursa tekrar ülkemize döneceğiz. Ülkemizi terk etmeyeceğiz. Ülkemizi stikrara kavuşursa tekrar ülkemize döneceğiz.Biz buraya sürekli olarak yerleşmek için gelmedik. Özellikle El Nusra Cephesi tarafından şu an Kürtler üzerinde,Qamişlo üzerinde büyük bir baskı vardır. Bu gruplar ülkemizi bizden terk etmemizi istiyorlar tam aksine biz tekrar ülkemize döneceğiz. Nusra'nın ölüm, korku ve ekonomik baskıları bizi göç etmeye zorladı" dedi.
"El Nusra gençlerimizi kaçırıp fidye istiyor"
Rojava'nın Girê Spi şehrindeNusra'nın yaptığı baskılarından dolayı göç etmek zorunda kaldığını dile getiren R. İ ise, Suriye'de bir iç savaşın devam ettiğini söyledi. Özellikle Araplar ve Kürtler arasında çatışmanın bilinçli bir şekilde çıkartıldığını ifade eden R.İ, " El Nusra, gençlerimizi kaçırıp fidye istiyorlar. İki yeğenimi kaçırdılar bunlardan biri dört aydır kayıptır. Diğer yeğenimin serbest bırakılması karşılığından 1 milyon Suriye lirası istediler. 1 Milyon Suriye lirası verip fidye karşılığında yeğenimi, el Nusra'dan kurtardık" şeklinde konuştu.
Bütün bunlardan dolayı ülkelerinde gıda türlü temel ihtiyaçlarının bile kalmadığını sözlerine ekleyen R. İ,araçlarına kesinlikle Arap bölgelerine giremeye izin verilmediğini, Kürt oldukları tespit edildiği halde ise hemen engelledikleri ya da kimisinin öldürüldüğünü söyledi.
"Tüm dünyada Kürtler ikinci sınıf muamelesi görüyor"
H.M, Rojava'nın Qamişlo şehrinde göç etmelerinin sebeplerinden birininde siyasi olduğunu ifade ederek,"Ekonomik sonuçlar bile siyasi nedenlerden kaynaklandı. Özellikle Kürtler üzerinde büyük bir baskı vardır. Bu güçler bizleri Kürdistan'ın dört parçasında ikinci sınıf insan yerine sokuyorlar.Taraflar bizi insan yerine koysunlar biz de insan gibi yaşamak istiyoruz. Bu güçler, çocuklarımızın Kürtçe isimlerine bile tahammül etmiyorlar. Tarlalarımızı elimizden aldılar. Şu anda Araplar tarlalarımızı sürüyorlar ve gelirlerini kendilerine alıyorlar. Oysa bugün Kürtler İslam adına İslam Alemi'nde büyük başarılar ve fetihler yapmışlardır. Bunun örneği Selahddin-i Eyyubi ve Said-i Nursi'dir. Bundan dolayı bizlerde dinimizin gereklerini yaşamalı ve Kürtlük davamızı da sürdürmeliyiz" dedi.
'BM dâhil kimse mültecileri görmüyor'
Duhok Mülteci Kamp Genel Direktörü N. Salih ise mültecilerin durumunu Ajansımıza değerlendirerek, Suriye'de sürmekte olan iç savaştan dolayı onbinlerce kişinin Rojava'yı terk ederek, Güney Kürdistan'a mülteci olarak yerleştiğini hatırlattı.
Güney Kürdistan'da bulunan en büyük Mülteci Kampı'nın Domîs Mülteci kampı olduğunu sözlerine ekleyen Duhok Mülteci Kamp Genel Direktörü Salih, sözlerini şöyle sürdürdü: "Güney Kürdistan'da şimdilik toplam 6 mülteci kampı vardır. Duhok'ta 2 mülteci kampı daha yapacağız. Herkesin ihtiyacı olduğu gibi mültecilerinde ihtiyaçları vardır ve bu mültecilerin ihtiyaçları daha fazladır. Özellikle temel ihtiyaçlara sürekli ve aralıksız bir şekilde ihtiyaçları vardır"
1991 yılında Saddam Hüseyin zulmünden dolayı kendilerinin de göçmen durumuna düştüğünden dolayı mülteciliğin ne olduğunu sıkıntılarını yaşayarak öğrendiklerini ifade eden, Salih,"Bundan dolayı mültecilerin ihtiyacını, fikir, düşünce ve hangi duygular içinde olduklarını çok iyi biliyoruz" diyerek sözlerine son verdi.
'Binlerce öğrenci mülteci kamplarında eğitim görüyor'
Domîs Mülteci Kampı Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlu Müdürü Salim Said ise, Domîs Mülteci Kampı'na yerleşenlerin büyük bir çoğunluğunun yaklaşık 2 yıldan bu yana Kürdistan'a geldiğini belirterek,"Mültecilerin ihtiyaçlarını gidermek için elimizde ne geliyorsa yapıyoruz. Özellikle çocukların eğitimine önem veriyoruz. İlk önce Kampta, 'Qamişlo Okulu' adında bir okul açtık. 1430 öğrenci şu an bu okulda eğitim görüyor.Gün geçtikçe mülteci sayısı arttı bunun paralelinde okul ihtiyacı da fazla oldu. Bizde okul sayısını artırmak mecburiyetinde kaldık. 'Kar' adında ikinci bir okul açtık. Bu okulda da 120 öğrenci eğitim görüyor. Sonra ihtiyaç daha fazla oldu, yabancı kuruluşlar tarafından 'Jiyan' Okulu açıldı burada ise şu an 1440 öğrenci eğitimlerini sürdürüyor" ifadelerine yer verdi.
Mülteci kamplarındaki okullarda1.sınıftan 9.sınıfa kadar sınıflar olduğunu sözlerine ekleyen Said, şu anda 3 okulunun inşaatının da devam ettiğini belirterek, "Şimdiye kadar 120 bin kişi kampta yaşam mücadelesi veriyor. Gerek BM olsun ve gerekse diğer dış ülkeler, mültecilere pek önem vermedikleri için Kürdistan bu konuda çok mağdurdur. Kürdistan halkı mültecileri kendi ailesinden biriymiş gibi kendilerine yardım ediyor. Bizde daha önce mülteci durumuna düştük. Türkiye'nin de içinde olduğu bazı ülkelere göç etme zorunda kaldık. Bundan dolayı bu sıkıntıları biliyoruz. Kürdistan küçük bir ülke bizim yaptığımız yardımlar yeterli değildir. Bu konuda tüm dünyaya çağrıda bulunuyoruz; Bugün bunların başına geldi yarın kimin başına geleceği beli değildir. Bu insanların çok ihtiyaçları vardır bundan dolayı herkese yardım çağrısında bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.
Domîs Mülteci Kampı Zeravanay Gezici Hastane sorumlusu ise, mültecilerin sağlık sorunları hakkında bilgi vererek,"Günlük olarak 200-300 mültecisağlık sorunlarından dolayı hastanemize gelip başvuruyor.Genel olarak kronik hastalar bize başvuruyor. İlk müdahale ve tedavilerimizi sahra hastanesinde yapıyoruz. İhtiyaç duyulduğu takdirdeDuhok'daki hastanelere sevk ediyoruz. Şu an günlük olarak 2 doktorumuz hastanemizde görev yapmaktadır" dedi. (Osman İçli- İLKHA)