Duran adam…

Abdullah ASLAN
Malumunuz günlerce devam eden Gezi eylemlerinin şekli şemali değişti. Şimdi de “duran adam” ve “duran adama karşı duran adam” eylemleri moda oldu. Bu da biter, demode olur bir gün elbet. Çünkü her modanın bir demode olma zamanı vardır. Bir tek demode olmayan şey, Hz. Âdem’den günümüze süregelen “iyi-kötü” düşüncesi ve fiiliyatı ile sözünde duran adamlar ve sözünde durmayan adamların klişesidir.
 
Bunların demode olması mümkün değildir. Bu iki fiiliyatın taraftarları bunları sürdürmek, beslemek adına tarih boyunca var olmuşlar, iyilik ya da kötülüğü besleye durmuşlardır. Kıyamete kadar da bu hal devam edecektir. 
 
Şimdi gelelim “duran adam” meselesine. Polisin Gezi Parkı’na müdahalesinin ardından önceki Pazar günü Taksim’e çıkışların engellenmesini protesto eden dansçı Erdem Gündüz, akşam saatlerinden itibaren Taksim Metrosu çıkışında hareket etmeden ve konuşmadan beklemeye başladı. Kısa bir süre içinde başkaları da bu eyleme katıldı. Ve Türkiye’de yeni bir eylem şekli oluşturuldu. Sonra da “Duran adam” eylemlerini başlatan Erdem Gündüz’ün başörtülü bir fotoğrafı, sosyal medyaya yansıdı. Hemen üzerine atlayarak Gündüz’ün başörtülülerin haklarını savunmak için başörtüsü takarak derse girdiğini söyleyenler oldu. Ancak olayın böyle olmadığı, Duran adam’ın bir performans sırasında rolü gereği başörtüsü taktığı ortaya çıktı. Erdem Gündüz de konuya ilişkin, “Sosyal medyada yayılan resimler, başörtülü 2 kadın tiplemesidir. Sahne görüntüleridir” dedi.
 
“Oyun”un aktörleri gittikçe arttı ve artık “Ata”nın “huzurunda” saatlerce “saygı” ve “ibadet” duruşuna çevrildi bu eylem. “Duran adam” eyleminin “oturan adam” ya da “yatan adam” eylemine dönüşeceği hususu aslında pek de uzak değil. Bu duruşlarını ne kadar sürdürebilirler ki? Neticede bu “adam”ların ya takatleri kalmayacak “oturan adam” eylemine geçecekler ya da ahlak ve meziyetleri gereği boylu boyuna uzanıp “yatan adam” protestosuna yol alacaklar veya birileri “sizin bu ‘duruş’unuz bizi uyuz ediyor, ya çekin gidin ya da biraz ayakta, biraz oturarak, biraz da yatarak işinize devam edin!” diyecek ve bu durumda da yine curcuna çıkacak. 
 
Ama hiçbir zaman bu “adam”ların “duruş”u, başkalarının “duruşu”, “oturuşu” ve “kalkışı” gibi bir cezaya çarptırılmayacak. “Sözünde duran adamlar”ın karşılaştığı yargısal handikaplarla bunlar karşılaşmayacaklar. Bundan neyi kastettiğimi siz değerli okurlar bilirsiniz. Benim ayrıca izah etmeme gerek yok. Biliyorsunuz yapılan açıklamalara göre şu “duran adam”ların iki hafta boyu verdikleri maddi zarar, 100 trilyonu geçmiş durumda. Ayrıca şu “duran adam”ların sadece gezi parkındaki çöpü, 400 kamyonmuş. Ve sonuç: Şimdilik iki tutuklama var o da silah bulundurmaktan.
 
Günümüzde mukaddes değerler adına nice “duran adamlar” hatta diklenmeden “dimdik duran adamlar” oldu/oluyor ama hiç biri bu kadar gündem edilmedi. “Mecliste duran adam”, “sokakta duran adam”, “canlı duran adam”, “sekiz saat duran adam”, “kesintisiz duran adam”, “kitap okuyarak duran adam”, “duran adama karşı duran adam”, “şu duran adam”, “bu duran adam”… Bahsede ede duran adamın cılkını çıkardılar.
 
Eyleme birçok yerden hatta kısmen de olsa hükümetten bile tepki değil destek geldi. Tabi “bunların işi gücü yok mu?” diye de bir göndermeyle beraber. Bir de ‘ibadet ve namaz vakti ve zamanı yok mu?’ diye bir soruyu da biz sorsak. Bunun cevabını da antikapitalist McDonald’scılar veya sözüm ona “camia”dan olanlar verir elbet. Sahi bu kadar “donuk” “duran adam”ların hiç mi işi-gücü yok. Yine karavana ve kumanyalar “şirketten” mi yoksa? 
 
Rabbimiz, bizi de kendi huzurunda huşu ve tevazuyla durup hiçbir ekonomik kaygı ve endişe duymadan halisane ve sadece kendisinden korkan başka hiç kimsenin kınamasından ve tehditlerinden çekinmeyen kullarından, adamlarından eylesin; bizi “boş duran adamlar”dan değil “sözünde duran adamlar”dan eylesin inşaAllah!
 
Selam ve dua ile…
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.