Osmaniye Ahmet Şekip Ersoy Kültür Merkezinde düzenlenen etkinliğe vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Erkekler ile bayanların için ayrılan yerler yoğun katılım nedeniyle hınca hınç doldu. Saat 19.30'da başlayan program, Atilla Şahan Hocanın Kuran Kerim tilavetiyle başladı. Program, Özlem Ajanstan Özcan, Burhanettin ve Hikmet'in birbirinden güzel ilahi ve ezgileriyle devam etti. Etkinlikte Grup İhya tarafından okunan Mevlid dinleyenleri Asr-ı Saadet iklimine götürdü.
Etkinliğe konuşmacı olarak katılan İlahiyatçı Cemal Çınar Hoca, programda günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma yaptı. Çınar Hoca konuşmasında, "Hz. Muhammedi anlamak için acaba, kızını diri diri toprağa gömer ama Muhammed(sav) mektebinden nasibini alınca kurdun kaptığı koyundan nefsini sorumlu tutan Hz. Ömer mi anlatılsa? Mekke'nin zengin ailesine müntesip; ancak şehit edildiğinde kendisine yetecek kefeni bile olmayan Hz. Musab mı anlatılsa? Savaş ve barışta insanların ona bir şeyler götürdüğünü gören bir anne 'Ya Resulüllah benim sana hediye vereceğim hiçbir şeyim bulunmamaktadır.
Ben de şu kucağımdaki bebeğimi sana hediye ediyorum ne olursun benden kabul et ve geri gönderme' diyen bir annenin samimi duyguları mı anlatılsa? Yüzlerce ve binlerce olay da anlatılsa Hz. Muhammed'in hayatı tam anlaşılır mı? Fakat Hz. Muhammet ve onun hayatı anlaşıldığı zaman bütün bu olaylar anlaşılır. Olaylar mana kazanır. Evet Hz. Muhammet dışında kim kendisi ile çarpışan bir toplumun kıtlık yılında düşmanlık yapan toplumun fakirlerine dağıtmak üzere yardım göndere bilmiş?" dedi. Konuşmasına Hz Peygamberin hayatından kesitler sunarak devam eden Çınar, ifadelerini şöyle sürdürdü: "Hudeybiyeden sonra Kureyşliler de kıtlığın baş gösterdiği haberi ulaşınca peygamber efendimiz, Hatip bin Ebi Belta ile Ebu Süfyan'a beş yüz dinar göndererek bununla buğday alınmasını ve kureyş fukarasına dağıtılmasını emretmiştir.
Efendimiz bir ağacın gölgesinde dinleniyorken kılıcını ağaca asan Efendimizin dinlenmesini fırsat bilip efendimizin kılıcını alıp seni elimden kim kurtaracak diyen Gevres'e, Efendimiz, yüksek bir sesle 'Allah kurtaracak' demesi ile kılıç elinden düşer. Kılıcı efendimiz alır ve seni elimden kim kurtaracak deyince oda hiç der. Evet ona düşman olanlar hiçtirler.
Ona tabi olanlara düşmanlık edenler hiçtirler. Ama efendimiz onu öldürmez ve imana davet eder. Çatışma anında düşmanını yere attığında düşman kişi kelime-i şahadeti getirir. "Ölüm korkusundan dedi" deyip öldüren ashabına kızar ve derki 'Yarın mahşerde o kelime-i şahadet sana davacı olsa kim seni kurtaracak?'
O, hicret ediyordu.
Mekke müşriklerine ait emanetler onun yanında bulunuyordu. Düşmanın kendisine saldırı hazırlıklarını gördüğü bir anda bile yanındaki emanetlerini onlara vermek için Hz. Ali'yi yatağına yatırarak emanetlerini onlara geri vermişti. O savaşta aldığı esirleri okuma- yazma öğretmeleri karşılığında salıvermişti."Çınar Hocanın konuşmasından sonra ilahi ve ezgilerle devam eden program, Ekrem Derdiyok Hocanın kapanış duasıyla son buldu. (Abdulkadir Alakuş- İLKHA)