İZMİR- Ege Bölgesi'ndeki narenciye alanlarının belirlenmesi ve haritalanması için Ege İhracatçı Birlikleri ile İzmir İl Özel İdaresi ortak bir proje başlattı. 'Narenciye Bilgi Sistemi Projesi' ile uydu görüntüleri sayesinde narenciye dikili alanların ve toprak özelliklerinin haritası oluşturulacak. Böylece verimin artırılması, gübreleme programlarının oluşturulması, toprak ıslahı için çalışmalar yapılacak. 100 bin liraya mal olacak proje 18 ay sürecek.
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı ve Ege Yaş Meyve ve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri Sezmen Alper ile İzmir İl Özel İdaresi Genel Sekreteri İrfan İçöz, Ege İhracatçı Birlikleri'nde proje ile ilgili protokolü imzaladı.
Konu ile ilgili düzenlenen basın toplantısında konuşan EİB Koordinatör Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, "Narenciye Bilgi Sistemi Projesi" ile daha doğru rekolte tahminleri ve daha etkin üretim planlaması imkanına kavuşacaklarını söyledi.
Narenciye Bilgi Sistemi Projesi ortakları, Ege İhracatçı Birlikleri, İzmir İl Özel İdaresi olarak açıklandı.
Yapılan açıklamada, projenin amacı ise narenciye alanlarının belirlenmesi, sayısal veriler ile veritabanı oluşturma, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı olarak belirlendi.
Ege Bölgesi'nde birçok tarım ürününün yanında narenciye önemli bir yer tutmaktadır. Günümüze kadar narenciye dikili alanların belirlenmesi ve haritalanmasında bölgemizde bir çalışma yapılmamıştır. Bu proje ile Ege bölgesinde İzmir ve çevre illerinde ekonomik olarak büyük öneme sahip narenciye alanlarının uzaktan algılama tekniği kullanılarak belirlenmesi amaçlanmıştır. Böylece, İzmir ve çevre il ve ilçelerinde bugüne kadar geleneksel yöntemlerle saptanan ve yaklaşık değerlerde dosya raporları şeklinde envanteri oluşturulan narenciye alanlarının dağılım alanları metrekare bazında belirlenerek narenciye dikili alanlarının haritası oluşturulacaktır. Elde edilecek taslak narenciye dikili alan haritasının yer gerçeği çalışmaları yapılarak doğruluk analizleri yapılacaktır.
Diğer taraftan, uzaktan algılama tekniği ile belirlenen narenciye alanlarının toprak, sulama suyu özellikleri ile verimlilik parametreleri de bahçelerden toprak ve su örnekleri alınmak sureti ile ortaya çıkarılacaktır. Uzaktan algılama tekniği ile elde edilen dikim alanlarına ait veriler ile narenciye bahçelerinden alınan toprak örneklerinin toprak analiz sonuçları coğrafi bilgi sistemi (GIS) kullanılarak bir veri tabanında toplanacaktır. Bu veritabanı ile sağlanan bilgi altyapısı, tarım ürünlerine ilişkin etkin bölgesel planlamanın yapılabilmesinde kritik bir rol oynayacaktır. Uzaktan algılama tekniği kullanılarak yapılan bu çalışma, diğer bölgelerde de çok yıllık bitkilerden olan fındık, şeftali, badem, incir, narenciye vb. dikili alanların sınırlarının belirlenmesine bir öncü niteliğinde olacaktır. Bu güne kadar gelişmiş teknolojiye sahip birkaç Akdeniz ülkesinin uygulamaya koyduğu benzer projelere paralel olarak ülkemizde de narenciye dikili alanlarının ve toprak özelliklerinin haritası oluşturularak ilgili kurum ve kuruluşlara önemli destek sağlanacaktır.
Türkiye'nin 2023'te 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşması için tarımda yenilikçi projelere ihtiyaç olduğunu dile getiren Türkmenoğlu, "Yeniliği öne çıkarmak ve daha çok katma değer yaratan bir yapıya kavuşmak artık vazgeçilmez oldu. Daha verimli tarımsal üretim ve bunun paralelinde gerçekleşecek ihracat artışı ancak yolla sağlanabilir. "Narenciye Bilgi Sistemi Projesi" Çukurova Bölgesi'nde yürütülen benzer çalışmayla bütünleşip Türkiye'de Narenciye sektöründe entegrasyonu sağlayacak ve Türkiye'nin Narenciye Envanteri'ni ortaya çıkaracak" dedi.
Tuzlanma Tehlikesi
21. yüzyılın parlayan yıldızının tarım olacağını söyleyen İzmir İl Özel İdaresi Genel Sekreteri İrfan İçöz, daha az topraklarda daha bilimsel metodlarla üretim yapılması gerektiğini vurguladı. İçöz, "Hem üniversite hem kurumlarla projeler üretiyoruz. Türkiye'de üretilen narenciyenin yüzde 21'i İzmir'de üretiliyor. Narenciye bölgelerimiz denize yakın. Toprak kalitesini, yer altı suyunu kontrol etmezsek tuzlanma tehlikesiyle karşı karşıya kalırız. Gümüldür'de tuzlanma oranına rastladık. Bu kontrol altına alınmazsa narenciye ağaçları kurur. Vahşi sulama yerine damlama sulamaya geçmek lazım. Bu proje ile narenciye üretimine bilimsel destek vermeyi amaçlıyoruz" diye konuştu.
Ucuzluk Müjdesi
Ortadoğu'da yaşanan savaş nedeniyle nakliye sıkıntısının yaşandığını, bu durumun narenciye ihracatını olumsuz etkilediğini kaydeden Türkmenoğlu, buna rağmen Ege'nin narenciye ihracatının Türkiye ortalamasından daha iyi olduğunu söyledi. Bu ay sürekli yağışların ve kırağının meyve dokusunu olumsuz etkilediğini dile getiren Türkmenoğlu, "Kabuktaki lekelenme ürünün lezzetini etkilemeyecek ama ihracatta biraz düşüş olacak gibi görünüyor. Bu gelişme lezzetin iç piyasada daha ucuza tüketileceğinin göstergesi. İhracatımız düşecek belki ama halkımız daha ucuza narenciye tüketecek" diye konuştu. (Osman İçli-İLKHA)