MANİSA - Manisa'da bulunan Avrupa Birliği Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış, düzenlenen panelde barış sürecini anlattı. Yaşanan süreçle ilgili farklı kesimler tarafından farklı fikirlerin ortaya atıldığını ifade eden Bakan Bağış, hükümetin bir üyesi ve süreci yakından takip eden biri olarak ne olup ne bittiğini paylaşmak istediğini söyledi.
Sürecin bir pazarlık süreci olmadığını ifade eden Bakan Bağış, "Çözüm süreci yeni başlayan bir süreçte değil, çözüm süreci Türkiye'nin belli bir kesimine yönelik adımlarla alakalı bir süreç hiç değil. Çözüm süreci anayasamızda olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları eşittir yasasının yürürlüğe girmesidir. Çözüm süreci yeni başlamadı, başlama tarihi 3 Kasım 2002'dir. Biraz geçmişe dönüp hatırlarsak bu ülke bu günkü gibi değildi, 20 yıl önce ülke insanı etnik kökenini inancını siyasi görüşünü belirtecek kadar cesur davranamıyordu. Merhum Özal bir mülakatında annem Kürt'tür, teyzem hiç Türkçe bilmezdi derken bırakın bir ülkenin sıradan vatandaşını bir cumhurbaşkanı dahi ben Kürdüm deme cesaretini bulamıyordu" dedi.
Yaşanan hukuksuzluklardan örnekler veren Bağış, "Devlet kendini üniversitenin kapısında kıyafet bekçisi zannederdi, hangi gencin okuyup, hangisini okuyamayacağına karar vermeyi kendine görev biçmişti kendi çapında o zamanki çarpık zihniyet, inançlı insanların üniversiteye gitmesin engellemek adına başörtüsü engeli koymuşlardı, orada muazzam bir cinsiyet ayrımı yapmışlardı. Örtülü kızlar okuyamazken en az onlar kadar inançlı ve dindar olan erkeklere hiçbir kısıtlama yoktu. Kendi lise talebeleri arasında ayrımcılık yapan bir devlet anlayışı, insanlık dışı olan katsayı uygulamasıyla meslek lisesine giden öğrenciyle, düz liseye giden öğrenci arasında çok ciddi bir negatif ayrımcılık vardı" diye konuştu.
Bağış daha sonra Saruhan Otelde partililer ve davetlilere tekrar detaylı olarak süreci anlattı. Seçilen altmış üç kişilik akil adamların bir sembol olduğunu, Türkiye'nin 74 milyonunun her ferdinin bir akil adam olduğunu söyledi. (Ramazan Sındıraç - İLKHA)