28 Şubat'ı milletin değerlerine göre siyaset yapılmasına ve bağımsız iradesine karşı gerçekleştirilen bir süreç olarak nitelendiren Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ramazan Tekdemir, toplumun inancını yaşama hakkının ihlal edildiği bir darbe olduğunu söyledi.
Bütün darbeler gibi 28 Şubat'ın da bir mühendislik projesi olduğunun altını çizen Tekdemir, "28 Şubat; toplumu, siyaseti, idareyi, inancı, ticareti, ekonomiyi, yargıyı, eğitimi, kısacası hayatın tüm alanlarını dizayn etmeyi amaçlamıştır. Emperyalist güdümlü darbenin buruk, kahredici hatıralarını unutmadık, unutturmayacağız." dedi.
"Milyonlarca insan, inanç ve düşüncelerinden dolayı fişlendi"
Darbecilerin yaptığı dayatmalara dikkati çeken Tekdemir, "İhanet şebekesi, asker, yargı, siyaset, medya, iş çevreleri ve kimi sözde sivil toplum kuruluşlarındaki iş birlikçileri ile bir dizi yasa dışı ve gayrimeşru uygulamayı zorbaca dayattı. İnsanlık dışı uygulamalarıyla hafızalara kazınan o kerih süreçte millet iradesinin özgür seçimle iktidara getirdiği hükûmetin yürütme hakkı gasbedildi. Milyonlarca insanımız inanç ve düşüncelerinden dolayı fişlendi, hakarete uğradı, işine son verildi, her bakımdan mağdur edildi." ifadelerine yer verdi.
Tekdemir, "Zorbalıkla sürdürülen toplum mühendisliğinin millî değerlere düşmanlığa dayalı ideolojisini, başörtüsü yasağı ve eğitimi tek bir ideolojinin dayanağı hâline getirmek, dönemin en yıkıcı uygulamalarından bazılarıdır. Üniversitelerde başörtülü kızlarımız ikna odalarına alınmış, turnikelerden geri çevrilmiş, eğitim hakları gasbedilmiştir. Sürecin zorbalıklarına karşı duran sivil toplum kuruluşları kapatılmış, Kur’an kursları ve vakıfların faaliyetleri yasaklanmıştır. Sekiz yıllık kesintisiz zorunlu eğitime geçilmiş, düşmanca tavır takınılan imam hatiplerin orta kısımları kapatılmış, katsayı uygulaması getirilerek imam hatip liseleriyle birlikte meslek okullarının da önü kesilmiş, gençlerimiz mesnetsiz bir şekilde mesleksiz bırakılmak istenmiştir." diye belirtti.
"28 Şubat, tarihe yazılmış kara bir lekedir"
Hâlâ dönemin keyfî kararlarıyla mahkûm edilen birçok insanın mağduriyetinin devam ettiğinin altını çizen Tekdemir, "Adaletin tam olarak tesisi, bu mağduriyetlerin giderilmesi, zararların tazmin edilmesiyle mümkündür. Aksi hâlde, 28 Şubat’ın izleri, toplumun bir kesimi için bütün yıkıcılığıyla devam ediyor olacaktır." dedi.
Oluşan mağduriyetlerin giderilmesi konusunda çalışmaların yapılması gerektiğine vurgu yapan Tekdemir, son olarak şu ifadelere yer verdi:
"Sıkıntıların giderilmesi, devam eden sorunların çözüme kavuşturulması bağlamında mağduriyetlerin tespiti ve ortadan kaldırılması için bir çalışma yapılmalı ve sivil toplum kuruluşları da bu çalışmada yer almalıdır. Ayrıca, 28 Şubat zihniyetinin ebediyen tasfiye edilmesi için, mağdurların yaşadığı tüm hak kayıpları somut adımlarla telafi edilmeli ve darbenin sivil ayağıyla da hesaplaşılmalıdır."