Eğitim Sistemimizin Hedefleri Neler Olmalıdır?.. (1)

Murat DALKILIÇ

Bir toplumun özgür ve bir ülkenin bağımsız oluşu benimsenen eğitim felsefesi ile ilintilidir.

Bir toplumun refahı ve bir ülkenin kalkınması icra edilen eğitim uygulamalarına bağlıdır.

"Savaş; ölünce değil düşmana benzeyince kaybedilir!" der, bilge lider Aliya…

Benzetmek ve benzemek eğitimle gerçekleşir. Öyleyse; şu realiteyi hiç unutmamak gerekir: “Batı’nın kültür emperyalizmi haçlı seferlerinden daha yıkıcı ve daha can yakıcı olmuştur.”

Geçmişte haçlı istilası ile işgal edilmiş topraklar geri alınmıştır. Ancak bugün Ortaçağ Avrupa’sına benzetilerek ve benzeyerek birbirini tarumar eden İslam ümmetinin Rabbani eğitime tutunmasından başka çaresi var mıdır?

Bugün batılı devletlerin İslam coğrafyasında istedikleri yere saldırmaları ve bu saldırılara karşı etkili bir mukavemetin olmayışı medeniyet değerlerimizden ne denli uzaklaştığımızın bir sonucudur.

Akdeniz’deki gerginliğin stratejilerini belirleyen ve gerginliği artıran ana aktör, Fransa;

Ermenistan’ı fiili olarak savaş girişiminde bulunmasına iten en önemli odak, Fransa;

Âlemlere rahmet olarak gönderilmiş olan rehberimiz ve önderimiz Hz. Resulullah(sav)’a karşı aleni ve küstahça yapılan hakaretlerin merkezinde yine Fransa olduğunu müşahede etmekteyiz.

Ne hazindir ki; gönül ve zihin dünyamızı şekillendiren eğitim sistemimizin ilke ve hedefleri Fransa kaynaklıdır.

Ülkemiz, 1867’den 1950’li yıllara değin Fransız eğitim sistemini uygulayarak kendini esarete mahkum etmiştir.

1941 yılında Türk Eğitim Sistemi ile ilgili hazırladığı rapor ile zihinsel kodlarını John Dewey’in belirlediği  “Amerikan kültürünü ve yaşam biçimini hâkim kılma” projesi hayata geçirilmiştir. Bu proje ile güdülen amaç; ülkemizi ABD’nin bir eyaleti ve karargâhı haline getirip, tam anlamıyla tüm coğrafyayı istediği zaman istediği şekilde masrafsız, zahmetsiz ve savaşsız sömürebilmektir. Bunu da ancak, eğitim sistemi üzerinden gerçekleştirebileceklerini bilmektedirler.

Bu sebepledir ki, ülkemizde yapılan tüm darbelerin ve dış kaynaklı tüm operasyonların arkasında ABD vardır.

Batılı ülkelerin saldırılarını bertaraf etmek için kınama ve boykot gibi davranışlar sergilemekten önce bize ihraç ettikleri ve medeniyet değerlerimize düşman olan eğitim sistemlerini reddetmemiz en öncelikli hassasiyetimiz olmalıdır.

Çünkü; Batı, toplumumuza ihraç ettiği batıl ve sapkın eğitim felsefeleriyle sosyal, siyasal, ekonomik ve benzeri yaşamın tüm alanlarında etkili bir dizayn ve menfi dönüşüm meydana getirmiştir.

Batı kaynaklı ve emperyal hedeflerine ulaşmada çıkarlarına uygun şekilde tevil edip nabza göre şerbet şeklinde sundukları demokrasi, modernizm, nasyonalizm, laiklik, hedonizm, nihilizm, pragmatizm gibi felsefik akımlarla -son teknoloji ile ürettikleri füzelerden daha tahrip edici bir şekilde- şeytani bir usulle saldırarak zihinlerimizi ve gönüllerimizi işgal etmişlerdir.

Batı’nın mimsiz medeniyetine müptela olmuş yerli kadrolar da yeni bir toplum inşa ederken eğitimi merkeze almışlardır. Eğitim ile ilgili ilke ve hedefleri belirlerken meseleyi milli ve manevi değer yargılarımızın köküne kibrit suyu dökercesine; pedagojik ve bilimsel olmaktan uzak bir yöntemle, tamamen batıyı taklit üzerine kurulu, ideolojik çerçevede, militarist bir tarzda ele alıp toplumumuza bu sapkın felsefik akımları enjekte etmişlerdir.

Dolayısıyla eğitim sistemimizin en temel hedefi; Batı kaynaklı eğitim sistemini bir an önce terk edip, alabora olmuş fikirlerin yeniden salim olması ve istikamet bulması için nefsi terbiye eden ve ruha dinamizm veren ilahi kaynakları göz önünde bulunduran özgün eğitim sistemimize dönmek olmalı…

Allah(cc)’a emanet olunuz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.