Türkiye genelinde olduğu gibi Gaziantep'te de Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı'nın (YKS) heyecanı yaşandı. Dün birinci oturum olan Temel Yeterlilik Testi (TYT) için ter döken adaylar, bugün ise YKS'nin ikinci oturumu olan Alan Yeterlilik Testleri (AYT) ve üçüncü oturum olan Yabancı Dil Testi (YDT) için terk dökecekler.
YKS'nin ikinci oturumu olan Alan Yeterlilik Testleri (AYT) saat 10.15'te büyük bir heyecanla başladı. Bu oturum için adaylara 180 dakika, üçüncü oturum olan ve saat 15.45'te başlayacak Yabancı Dil Testi (YDT) için ise 120 dakika süre verilecek. Böylece YKS maratonu sona erecek.
Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) tarafından Türkiye genelinde düzenlenen YKS öncesinde Gaziantep'te, öğrenciler sınav heyecanı yaşadı. Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na girecek adaylar, sabahın erken saatlerinden itibaren aileleriyle sınav merkezlerinde, bir saat öncesinden hazır bulundular. Bazı adaylar, sınava geç kalmamak için koşarak okul kapısına geldi. Sınava giren adaylar, kimlik kontrolü ile üst aramaları yapıldıktan sonra içeri alındı.
Okulların kapısı saat 10.00 itibariyle kapandı. Sınav saati boyunca çocuklarını bekleyen velilerin de adaylar kadar heyecanlı olduğu gözlendi. Yıl boyunca derslerine çalışıp sınava giren adaylar içeride, aileleri ise dışarıda ter döktü.
Adayların salonlara alınmasının ardından dışarıda bekleyen velilerin kimisi, çocuklarının başarılı olması için dua ederken, kimisi de yanında getirdiği Kur'an-ı Kerim ve Yasin'i Şerif okudu.
Sınav öncesi konuşan öğrenci ve veliler, eğitim sistemindeki değişikliklere yetişememekten yakınarak, sınav sisteminin sürekli değişmesinin hem öğrencileri hem de aileleri mağdur ettiğini dile getirdiler.
"LYS sistemi daha güzeldi"
Daha önceki sınav sisteminin daha iyi olduğunu belirten Cuma Can adlı öğrenci, "Sınava gireceğiz, inşallah herkes için hayırlısı olur. Bizim de temennimiz iyi bir üniversiteye gitmek. Her zaman hayırlısını düşünüyoruz. Sınava hazırlık sürecimiz biraz zor geçti. Yine de hayırlısını düşünüyoruz. Ben hukuk fakültesini düşünüyorum. İnşallah hukuka gideriz. Geçen sene önce YGS'ye giriyorduk. Daha sonra da LYS'ye giriyorduk. Bu şekilde olsaydı, daha iyi olurdu. Çünkü iki sınav art arda olduğu için biraz daha zor oluyor. İlk başta YGS olsaydı, böyle olmazdı. Hepimiz için biraz daha kolay olurdu." dedi.
"Sınav sisteminin sürekli değişmesi bizleri olumsuz etkiliyor"
Geçen yılki sınav sistemi değiştiği için, bu yıl tekrar sınava girdiğini ve yeni sınav sistemini beğenmediğini belirten Mehmet Aslan isimli öğrenci ise, "İnşallah hakkımızda hayırlısı olur. Tüm arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Sınav için çok çabaladık. İnşallah emeğimizin karşılığını alırız. Çok emek verdik. Heyecan yok. İnşallah sınav da güzel bir şekilde geçer. Sınava hazırlık sürecimiz biraz meşakkatli oldu." şeklinde konuştu.
Sınav sistemlerinin sık sık değişmesinin kendilerini olumsuz etkilediklerini dile getiren Aslan, "Yeni Milli Eğitim Bakanı olsun, yeni sınav sistemi olsun, bizi ister istemez etkiledi. YGS iken TYT oldu. Zaten geçen sene oradan kaybettik. Yeni soru tarzları daha çok yoruma dayalı ama, inşallah hayırlısı olur. Sınav sisteminin sürekli değişmesi elbette bizleri olumsuz etkiliyor. Gelecek sene kardeşim de sınava girecek. Sürekli bana, soruların nasıl olacağını soruyor. Burası Türkiye, ne zaman ne olacağı belli değil. Hukuk fakültesini hedefliyoruz, inşallah kazanırız." ifadelerini kullandı.
"Çalıştım ve emeğimin karşılığını almayı bekliyorum"
Hukuk fakültesini kazanmak istediğini ve bundan dolayı da sınava çok iyi hazırlandığını belirten Halil Özcan ise, "On aylık bir çalışma sürecinden buraya kadar geldim. Benim bir amacım var. Allah nasip ederse, hukuk fakültesini düşünüyorum. Çalıştım ve emeğimin karşılığını da almayı bekliyorum. Bayağı sınavlardan ve denemelerden geçtik ama inşallah güzel olacak. Şu anda hukuk bölümü ile ilgili yeni düzenlemeler yapılmış. Avukatlara bazı ayrıcalıklar tanınacakmış. Zaten hukukçuluk, belli başlı mesleklerden bir tanesi. Bundan dolayı, ben bu bölümü kazanmayı hedefliyorum. Sınavda heyecan olmazsa olmazımız. Ama ne kadar olsa da, heyecanı en aza düşürmeye çalışıyoruz. İnşallah sınavımız güzel geçecek." temennisinde bulundu
"Çocuklarımızın Rablerine hayırlı bir kul olmalarını istiyoruz"
Sınava giren oğluna destek olmak için geldiğini aktaran öğrenci velilerinden Pervin Köktaş, "Sınava oğlumu getirdim. Oğlum sınava hazırlanırken, maddi ve manevi olarak destek olmaya çalıştık. Eğitimi ve psikolojisi için, her türlü destek olmaya çalıştık. Elimizden geleni yaptığımıza inanıyorum. İsteğimiz; gençliğimizin düzgün olması. Çocuklarımız, hem Rablerine hayırlı bir kul hem de vatanlarına hayırlı bir evlat olsun istiyoruz ve bunun için çabalıyoruz. Okuyorlar ama bilmeden okumasınlar. Hem Allah'ı bilsinler, hem de ülkelerine hayırlı evlat olsunlar." şeklinde konuştu.
"Hiçbir şey çocuğumdan önemli değil"
Kızını sınava getiren Neslihan Durmaz da kızından daha çok heyecanlı olduğunu belirterek, şunları dile getirdi:
"Kızım üniversite sınavına ilk defa giriyor. Bundan dolayı çok heyecanlıyım. Kızım bir sene boyunca bu sınava hazırlandı. İnşallah bu sene mezun olacak. Kızıma sınava hazırlık sürecinde hem maddi, hem de manevi olarak her zaman destek oldum. Zaten her zaman arkasındayız. Kızım sınava girerken, bu sınavın kendisi için bir son olmadığını, bir başlangıç olduğunu söyledim. Bu sene olmazsa, inşallah seneye olur. Hiçbir şey çocuğumdan önemli değil."
"Eğitim sistemindeki değişikliklere artık yetişemiyoruz"
Kız kardeşinin sınav heyecanına ortak olmak için kendisine eşlik ettiğini belirten Songül Altuntaş da, eğitim sisteminden şikayetçi olduklarını belirterek, şöyle konuştu: "Üniversiteye girmek bir problem ve artık bir çok üniversite mezunu atanamıyor. Mezun olup, boşta kalıyorlar. Sınava hazırlık sürecinde kardeşime, hem maddi hem de moral olarak destek olduk ama bizim desteğimiz bir yere kadar. Eğitim sistemindeki değişikliklere artık yetişemiyoruz. Sınav sistemi her yıl değişiyor. Artık öğrencilerimizin psikolojisi bozuldu."
"Herkes kendi seçtiği bölüme göre sınava girerse daha iyi olur"
Sınav sisteminin, herkesin kendi branşına göre olması gerektiğini belirten Kasım Doğan da, "İki oğlum üniversite sınavına giriyor. Biz onlardan daha çok heyecanlıyız. Allah sonlarını hayır etsin. Bizim bütün çabamız; onların okuması ve geleceği içindir. Kendimize almadığımızı onlara alıyoruz ve yiyemediğimizi onlara yediriyoruz. Hem maddi hem de manevi olarak biz, elimizden geldiği kadar kendilerine destek vermeye çalışıyoruz. Ben çocuklarımla arkadaş gibiyim. Okumaları için de elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Sınav sistemi sürekli değişeceğine, herkesin kendi seçtiği bölüme göre sınava girmesi daha iyi olur." diye konuştu.
"Sınava giren adaylar, istemedikleri bölüme giriş yapmasınlar"
2 yıl önce üniversiteden mezun olan ve kardeşine destek olmak için kendisine eşlik eden Yunus Doğan da öğrencilerin istemedikleri bölüme hiçbir şekilde giriş yapmamalarını tavsiye ederek, şunları dile getirdi:
"Beş yıl önce de ben YGS'ye girdim. Ben eşit ağırlıktan girmiştim. Tabi o süreç içerisinde öğretmenliği düşünüyordum. Daha sonra arkadaşlarım, öğretmenlerim bana her zaman öğretmenliği seçmememi, öğretmenlikte atanma şansının daha zor olduğunu söylüyorlardı. Daha farklı sektörleri tercih etmemi istediler. Yaklaşık 20-25 tercihimi öğretmenlikten yana yaptım. Çünkü sınıf öğretmenliğini istiyordum ama olmadı, bankacılığa geçtim. Sınava giren arkadaşlarımız, kendi sektörleri olmayan, istemedikleri bir bölüme hiçbir şekilde giriş yapmasınlar."
"Çocuklarımızdan daha çok heyecanlıyız"
Öğrenci velilerinden Mehmet Özcan ise, "Çocuklarımızın başarısı için elimizden geldiği kadar kendilerine destek olmaya ve yanlarında durmaya çalıştık. Artık yolun sonu geldi. Bundan sonraki hayatları da bir dönemeç noktası. Ama şu bir gerçek ki, büyüklerimiz de bize söylerdi, inanmıyorduk. Şimdi aynısını bizler yaşıyoruz. Bizde, çocukların heyecanının çok üstünde bir heyecan var. Bundan dolayı Allah herkesin yardımcısı olsun. İnşallah en kısa zamanda hedeflerine ulaşırlar, başarılarının devamlarını diliyorum." dedi.
"İnşallah emeklerinin karşılığını alırlar"
Çocuğunun sınava çok iyi çalıştığını ve emeğinin karşılığını almasını istediğini belirten Yılmaz Aşkar da "Sınav heyecanı başladı. Öğrencilerden daha çok, biz heyecanlıyız. Sabah heyecanlı olarak sınava gelmek için çabaladık. Sınava hazırlık sürecinde oğlum, kendisini çok zorladı. Geceleri dahi hep sınava hazırlandı. Her zaman ders çalıştı ve çoğu zaman ders başında uyuya kaldı. Son günde, kendisine dinlenmesini ve ders çalışmamasını tavsiye ettim. Sınavda daha başarılı, daha dinç olmasını istedim. İnşallah emeklerinin karşılığını alırlar." temennisinde bulundu.
Öğrenci velilerinden Mehmet Çalık da, "Çocuğumuzu sınava getirdik. Çocuklarımız pek fazla heyecan yapmasınlar. Çünkü heyecanlanacak bir durum yok. Bu sınav hayatın sonu değil. Kazanamasalar bile sıkıntı olacak bir durum yok. Ama hayatlarının bir başlangıcı. Hepsine başarılar diliyoruz. Allah zihin açıklığı versin." şeklinde konuştu.
İLKHA