Üniversite hayallerini gerçekleştirmek isteyen milyonlarca öğrenci, 17-18 Haziran tarihlerinde yapılacak olan Temel Yeterlilik Sınavı ve Alan Yeterlilik Sınavı'na girecek. Sınavda aldıkları puana göre üniversite tercihinde bulunacak olan öğrenciler, yaptıkları tercih ile gelecekte yapacakları meslek için eğitim alarak yollarına devam edecek.
Sınava sayılı günler kala üniversite adaylarına tavsiyelerde bulunan Eğitimci Yazar Erkan Haras, İLKHA muhabirine yaptığı değerlendirmede kimi öğrencilerin sınavdan 10 gün önce ders çalışmayı bıraktığını hatırlatarak bu tercihin doğru olmadığını, sınava 2 gün kalana dek düzenli çalışmaları gerektiğini kaydetti.
4 Haziran Pazar günü gerçekleşen Liselere Giriş Sınavında (LGS) tüm öğrencilerimize geçmiş olsun dileklerinde bulunan Haras, LGS'de yine Türkçe'nin belirleyici olduğunu söyledi.
"Bu yıl da yine belirleyici olan Türkçe olacak"
Haras, "Önümüzdeki süreçte de 17-18 Haziran'da TYT ve AYT sınavları gerçekleşecek. Bu sınavlarda da yine Türkçe belirleyici ders olacaktır. Türkçe okuduğunu anlama dersi olduğu için okuduğunu anlayamayan bir öğrenci matematik ve fizik sorusunu da yapamaz. Bunları yapabilmesi için önce anlaması lazım. Yıl boyunca çözdüğü sorularda Türkçe dersine ağırlık vermesi gerekiyor. 2013 yılından beri uzun paragraf sorularının olduğunu görüyoruz. Yani okuduğunu anlama ile ilgili sorular geliyor. Bu yıl da yine belirleyici olan Türkçe olacak." dedi.
"10 gün önceden ders çalışmayı bırakmak doğru değil"
Öğrencilerin sınav zamanını iyi yönetmeleri gerektiğini belirten Haras, "Zamanı iyi yönetebilmeleri için önceden hangi konudan başlamaları gerektiğini belirlemeleri gerekir. Önceden Türkçeden başlayıp matematik ve fen diye gitmişse yine öyle devam etmesi gerekir. Sınav anında ani bir değişiklik yaparak 'bu sefer şöyle yapayım' derlerse bir heyecan ve strese kapılıp sınavı kaybedebilirler. Belli alışkanlıklarının dışına çıkmamalılar. Sınavdan sonra başka konularda alışkanlıklarının dışına çıkabilirler. Disiplini bozmadan sınavdan 1-2 gün öncesine kadar da ders çalışmaları, soru çözmeleri gerekiyor. Bazı öğrenciler 10 gün önceden ders çalışmayı bırakıyor, rehavete kapılıyor veya dinlenmeye geçiyor. 10 gün öncesinden dinlenmeye geçilmez. 2 gün öncesine kadar da sorularını çözmeli ve hangi konudan başlayacaksa yine aynı periyod ile gitmeli." diye konuştu.
"Fazla maaş alan alanları değil yöneliminizin olduğu meslekleri tercih edin"
Son dönemde gençlerin meslek seçerken sadece maddi kazancı fazla olan mesleklere yöneldiğini aktaran Haras, tercih dönemlerinde dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili şunları kaydetti:
"Tercih dönemlerinde öğrencilerle beraber tercih veriyoruz. Tercihlerde öğrencilerin en çok merak ettiği konulardan biri hangi bölümün ne kadar maaş aldığı oluyor. Tercihte hangi mesleğin ne kadar para kazandırdığına değil kişinin hangi mesleğe yöneliminin olduğuna bakıyorum. Ancak maalesef bu değişti. Mesela 4 yıllık bazı bölümleri okumak yerine 2 yıllık bir dış ticaret bölümünü okumasını öneriyorum. Dış ticaret okuyacak bir öğrencinin de dil bilmesi gerekiyor. Ancak ben dil deyince uzaklaşıyor. Dil bilmezseniz ticaret ile uğraşamazsınız. Dış ülkelerle yapılacak ticarette dil bilmek gerekir. Türkiye'nin dil öğrenme problemi var. Mesela bir mühendislik bölümü okumak istiyorsa bunu yazsın. Tarih bölümünün ataması olmadığı için öğrenci 'neden bu bölümü okuyayım' diyor. Ancak alanında iyi olursa ülkenin tarih öğretmenine de ihtiyacı var. Birileri tarih okumazsa kim tarih öğretmeni olacak? Gençlerin en çok üzerinde durduğu şey maddi getirisi olan bölümler. Tıp dışında garanti bir meslek yok. Burada görev yine öğrenciye düşüyor. (İLKHA)