Siyasiler ve devlet yetkilileri referandum sebebiyle Kuzey Irak'ı her ne kadar doğrudan aç bırakmakla, ekmeklerini kesmekle tehdit etmeseler de, bu anlama gelebilecek konuşmalarına hepimiz şahit olduk.
Özellikle halktan daha çok duyuyoruz bu tehditleri.
Şahsen benim tüylerim diken diken oluyor.
Kendi kendime “İşte şimdi kazanmıştır Barzani, işte şimdi kurulmuştur Kürdistan, işte şimdi kaybetmiştir Türkiye” diyorum.
Gerek doğrudan ekmek dile getirilerek, gerek her gün giriş çıkış yapan tırlar veya petrol boru hatları dile getirilerek öncelikle mazlum halkın direk hedef alınmış olacağı unutulmamalıdır.
Her ne kadar bazı düzeltmeler yapılarak bu tehditlerin hedefinde başta Barzani ve yönetim kadrosu olduğu söylense de siz onu benim külahıma anlatın.
İster ekmeksiz bırakmak, ister ticaretine engel olmak suretiyle olsun, tehdit edilen halkın zaten referanduma giderken elindeki en büyük kozu buydu; maduriyet, mazlumiyet, mahkûmiyet. Siz şimdi bunu tescillemiş oluyorsunuz.
İnsanlar, ülkeler bir birlerine çok şey yapabilirler, cezalandırabilirler. Fakat ekmeklerini kesemezler.
Komutan askeri bir suçundan dolayı sorguya çekmiş, sonunda;
-Bana bak asker, seni iyi bir döverim
-Dövebilirsin komutanım
-Seni hapse atarım
-Atabilirsin komutanım
-Seni asarım, keserim, öldürürüm,
-Öldürebilirsin komutanım demiş, son olarak
-Senin ekmeğini keserim asker, deyince
-İşte bir o haltı karıştıramazsın komutanım demiş
Barzani ve Kuzey Irak'taki Kürtlere çok şey yapılabilir; fakat hiç kimse ekmeğini kesemez.
Tehditten daha başka şeyler de dile getiriliyor, minnet altında bırakılıyor, daha önce yapageldikleri iyilikler başlarına kakılıyor.
Şu ana kadar yapılagelen bütün iyilikler, zor günlerde kucak açmalar, sığınmacı olarak kabul edilmeler bir bir sayılıyor.
Var mıdır İslam'da yapılan iyilikleri başa kakmak?
Var mıdır yapılan iyiliklerin daha sonra faturasını çıkarıp sunmak?
“İşte biz bunun için bağımsız olmak istiyoruz” demezler mi?
Allah aşkına bütün bunlar Türkiye'ye yakışıyor mu? Mazlumların hamiliğine oynayan bir Türkiye için ne kadar küçük düşürücü söz ve siyaset bunlar.
Bu sözlerden, bu siyasetten derhal çark edin, söylediklerinizi de düzeltin, tashih edin.
Kuzey Irak'taki Kürtleri ekmekle tehdit etmeyi aklınızın ucundan bile geçirmeyin.
Küfür dünyasına çifte bayram yaptırmış olursunuz.
Batının yardım kuruluşları aynı anda Kuzey Irak'a akın ederler.
Hem de yiyecek içecek paketlerinin yanında daha neler neler dağıtırlar.
Sözün özü, Türkiye'nin kapıları kapatmak suretiyle açlıkta tehdit ettiği bir Kürdistan'a Batı dünyasının akın ettiğini gösteren bir fotoğraftan Allah bizleri korusun.